Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Güneş'e son derece yakın olan Merkür, yüzey sıcaklıklarının 400 dereceye çıkması nedeniyle yaşama elverişsiz görünüyor. Ancak yeni bir araştırmanın ardındaki bilim insanları, aynı zamanda Güneş Sistemi'nin en küçük gezegeni olan Merkür'de yaşam formlarının hayatta kalması için gerekli koşulları sağlayabilecek bölgeler tespit ettiklerini söylüyor.
ABD'nin Arizona eyaletindeki Gezegen Bilimi Enstitüsü'nden bir ekip, Merkür'ün yüzeyinde tuz dağları olduğunu ileri sürdü. Dünya'da tuz açısından zengin ekstrem ortamlara benzetilen bu bölgelerde yaşam bir şekilde varlığını koruyabilir.
Hakemli bilimsel dergi Planetary Science Journal'da yayımlanan araştırmanın başyazarı Alexis Rodriguez, "Dünya'daki belirli tuz bileşikleri, Şili'deki kurak Atacama Çölü gibi en zorlu ortamlarda bile yaşanabilir alanlar yaratıyor" dedi.
Bilim insanı, "Bu düşünce tarzı bizi Merkür'ün sert yüzeyinden daha misafirperver olabilecek yeraltı bölgelerinin varlığını düşünmeye itiyor" diye ekledi.
NASA'nın Merkür'ü inceleyen uzay aracı Messenger, daha önce gezegenin sodyum, potasyum, kükürt ve klor gibi uçucu bileşiklere ev sahipliği yaptığını ortaya çıkarmıştı.
Gökbilimciler gezegenin Güneş'e yakınlığı ve atmosferi olmaması nedeniyle bu türden bileşiklerin uzun zaman önce ortadan kalktığına inanıyordu.
Messenger'ın keşfi gökbilimcileri bu yüzden şaşkınlığa uğratmıştı.
Yeni araştırmada gezegenin iki bölgesine, Raditladi adlı çarpma krateri ve kuzey kutbundaki Borealis Kaos adı verilen alana odaklanıldı.
Bu bölgeleri inceleyen araştırmacılar, söz konusu uçucu bileşiklerin önemli miktarının, yer altındaki buzul benzeri yapılarda saklandığı sonucuna vardı.
Bilim insanları, söz konusu tuz katmanlarının, uzak geçmişte volkanların sodyum içeren su buharları yaydığı ve bu buharların yoğunlaşarak geçici su havuzlarına dönüştüğü dönemde oluştuğunu öne sürüyor.
Hipoteze göre Güneş daha sonra suyu buharlaştırdı ve milyarlarca yıl boyunca katmanlar halinde biriken sodyumu geride bıraktı.
Ekip, Dünya'da mikrobiyal yaşamı barındırabilen sert tuz havuzlarına benzer şekilde, bu katmanların yaşamın kanıtlarını içerebileceğini söylüyor.
Avrupa ve Japonya'nın ortak çalışması olan BepiColombo misyonunun 2025'te gezegene ulaşıp veri toplamaya başlamasıyla bu gizem de aydınlatılabilir. (Independent Türkçe)
Bilim insanları: Yaşam, Dünya'ya uzaydan gelmiş olabilir
Dünya dışı yaşam: Uzaylıları bulmak artık sadece an meselesi!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.