BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaMerkez'in faiz artırması şart!----

Merkez'in faiz artırması şart!

Merkez'in faiz artırması şart!
20 Ocak 2016 - 07:39 www.finansgundem.com

Milliyet ekonomi yazarı Selva Demiralp Merkez Bankası'nın almış olduğu faiz kararını değerlendirdi

Merkez Bankası dün düzenlediği PPK toplantısı sonrasında faizi değiştirmediğini açıkladı. Beklentilerde bu yöndeydi. Milliyet yazarı Selva Demiralp bugünkü köşesinde Merkez Bankası'nın bu kararı ile ilgili iki önemli noktaya dikkat çekti. İşte Demiralp'in o yazısı;

Zamlar, ücret artışları ve gıda fiyatları için bir şey yapılamayacağını gören Merkez Bankası, enflasyon hedefini öncelikleri arasından çıkardı. Beklenti kaynaklı enflasyonu sıkı para politikasıyla düşürmek içinse politika faizini artırması şart

Merkez bankası dünkü toplantısında beklentilerle tutarlı olarak herhangi bir faiz değişikliğine gitmedi. Kararla ilgili iki noktaya dikkat çekmek istiyorum.
 
1) 2015 enflasyonunun yüzde 8.8, 2016 enflasyon beklentilerinin yüzde 8.5 ve üzeri olduğu bir ortamda senenin ilk toplantısında Merkez Bankası’nın faizlere dokunmaması ne anlama gelir? Ya Merkez Bankası enflasyonun tamamen maliyet kaynaklı olduğunu düşünüyor ve bu konuda bir şey yapılamayacağı için beklemede ya da enflasyon hedeflemesi Merkez’in önceliği olmaktan çıkmış durumda. Ben ikinci alternatifin doğru olduğunu düşünüyorum. Çünkü her ne kadar zamlar, ücret artışları ve gıdanın yarattığı enflasyon düşürülemese de kurun ve özellikle de beklenti kaynaklı enflasyonun sıkı para politikası ile düşürülebileceğine inanıyorum. Bu da ancak politika faizinin yükseltilmesi ile mümkün. 
 
2) Koridor politikasında sadeleşme neden gecikiyor? Bu sorunun cevabını verebilmek için önce koridorun neden getirildiğini hatırlayalım. 2010 yılı sonunda halk arasında biraz da yanlış bir adlandırma ile ‘koridor politikası’ olarak geçen politika Merkez’in değişen global koşullara göre koridorun üst ve alt bantlarını asimetrik olarak değiştirmesine ve ortalama fonlama faizinin (OFF) de politika faizinden ayrışarak bu bant içinde belirlenmesine imkan sağladı. Hızlı faiz ayarlaması gereken zamanlarda toplantıya gerek kalmadan esnek bir şekilde faizler değişti.
 
Dönüp baktığımızda OFF’nin 2013 sonrası dönemde oldukça stabil bir seyir izlediğini ve iki toplantı arası dönemde ani değişimlere ihtiyaç olmadığını görüyoruz. Özellikle Şubat 2015’ten bu yana OFF’nin kademeli olarak yüzde 1 arttığı görülüyor. Dolayısı ile küresel koşulların sakinleştiği bir ortamda Merkez’in de asimetrik bir koridor uygulamasına ihtiyacı yok.
 
Burada kritik olan şu: Şayet Merkez politika faizini istediği gibi artırabilseydi o zaman küresel belirsizlik vurgusunu bir kenara bırakıp aylar hatta yıllar öncesinden koridor politikasında da sadeleşmeye gidebilirdi. Çünkü dediğim gibi 2013 sonrasında zaten OFF ani olarak değiştirilmemiş. Ancak koridorun gizli bir avantjı daha var. O da şu: Merkez ideal olan sıkılıkta bir para politikası uygulayamıyor. Politika faizini dilediği gibi artıramadığı bir ortamda ise bir nevi güvenlik subapı olarak gördüğü üst bandı politika faizinden epey yukarıda tutmak ve OFF’yi yükseltme esnekliğini korumak istiyor. 
 
Son söz olarak söylemek istediğim şu: Para politikasını değerlendirirken politika faizinin enflasyon hedeflemesi ile tutarlı olup olmadığını ayrı, sadeleşmenin ne zaman yapılacağını ayrı tutmakta fayda var. Benim görüşüm politika faizinin artırılmamış olması yanlış bir karar. Ancak politika faizinin özgür bir şekilde artırılamadığı bir ortamda sadeleşmenin geciktirilmesi doğru bir karar. 
YORUMLAR (6)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)