TCMB, doların ateşini düşürmek için dün yeni bir adım attı ve döviz likitidesini rahatlatmak ve talebi düşürmek amacıyla TCMB'den alınabilecek bir hafta vadeli döviz depo
faiz oranlarını düşürdü. Bu adımla birlikte dolar/TL ilk tepki olarak 2.6140'den 2.60'ın altına kadar geriledi. Günü 2.5990 TL'den kapattı.
MERKEZ'DEN 5. HAMLE
Faiz artırımı yapmayan MB, son adımıyla birlikte, Aralık 2014'ten bu yana dolara yönelik beşinci hamlesini yapmış oldu. Merkez Bankası TL'deki değer kaybının belirginleşmesi ardından döviz satım ihalelerinde satış tutarını artırarak başladığı ve likidite sıkılaştırması ile devam ettiği adımlarına dün de bir hafta vadeli döviz depo
faiz oranlarında indirimi ekledi.
TCMB'den yapılan yazılı açıklamada, "Küresel
Faiz oranlarındaki gelişmeler doğrultusunda bankaların TCMB'den alabilecekleri bir hafta vadeli döviz depolarının faiz oranları yarından itibaren dolar için yüzde 7.5'ten yüzde 4.5'e, euro için yüzde 6.5'ten yüzde 2.5'e indirilmesine karar verilmiştir" denildi. Bu adımla birlikte dolar/ TL ilk tepki olarak 2.6140'den 2.60'ın altına kadar geriledi. Günün ilerleyen saatlerinde ise kur 2.61 - 2.59 aralığında dalgalandı.
FARKLI ÖNLEMLER ALDI
Dünya'da yer alan habere göre, TCMB dolarda yaşanan yukarı hareketin ateşini düşürebilmek amacıyla dolar/TL'nin 2.27 seviyelerinde olduğu 8 Aralık 2014 tarihinde bugüne farklı önlemler aldı. Bu önlemler zaman zaman başarıya ulaşmış olsa da, Fed'in faiz artırımlarına başlamasıyla ilgili beklentlerin güçlenmesi doları tüm para birimleri karşısında hızla değer artırdı ve geçtiğimiz cuma günü 2.64 TL'li seviyeler görüldü. Öte yandan TL'nin bu değer kaybına yurtiçinde TCMB üzerinde yaşanan siyasi tartışmalar da etken oldu.
RAHATLAMA ADIMI
Uzmanlar, Merkez Bankası'nın döviz depo piyasasında aldığı kararın yeni ortamda para politikasını yeniden dizayn etmek ya da bir paket programın kapağı açıldı diye yorumlamaktan ziyade faiz silahını kullanmadan likiditeyi ayarlayarak atılan bir rahatlama ve dünyaya uyum adımı olarak da değerlendirilebileceğini düşünüyor. Merkez Bankası doğrudan döviz piyasasıyla ilgili attığı 5 adımın dışında ayrıca TL tarafında da daha az fonlama ile kuru sıkıştırıyor.
BASKI DEVAM EDERSE ETKİ AZALIR
Uzmanlar TCMB adımlarının yakından takip edildiğini belirtirken tek başına her biri TL'de sınırlı etki yaratabilecek adımların bir araya geldiklerinde TL'de son dönemde yaşanan negatif ayrışmanın da bir miktar azaldığını ifade ediyorlar.
Uzmanlar, TL'de negatif ayrışmayı tetikleyen siyasi gelişmelerin de yakından izlendiğini, TCMB'ye ve hatta ekonomi yönetimine yönelik bu endişelerin devam etmesine neden olacak gelişmeler yaşanması halinde TCMB'nin bu adımlarının etkisinin de ortadan hızlı bir şekilde kalkacağının altını çiziyorlar.
PİYASA YENİ İNDİRİMİ KABUL EDECEK Mİ
Piyasa uzmanları TL'deki belirgin değer kaybı ardından yeni indirimlerin bundan sonra piyasa tarafından kolay kabul edilebilir olmayacağını ancak siyasilerin buna tepkisinin de TCMB açısından kolay olmayabileceği öngörüsünde de bulunuyorlar. Geçen hafta Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ve ardından Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Merkez Bankası'na karşı sert tutumunu sürdürmediği algısı yaratan açıklamalarının ardından, 2.5750'nin altını gören kur Fed faiz artışının gittikçe yaklaştığını gösteren ABD verileriyle 2.6470 seviyesindeki tarihi zirvesini yineledi.
2.60 TL ALTINDA KALICI OLMALI
Destek Menkul Değerler'den Finansal Analist Adnan Çekçen, TCMB'nin dolardaki hareketlilikten ziyade sepet bazında yükselişin devam etmesinden endişelendiğinin görüldüğünü belirtti. Adnan Çekçen yaptığı açıklamada, geçtiğimiz yılın ekim ayında da Döviz Depo Piyasasındaki faizleri güncelleyen TCMB'nin tekrardan benzer bir müdahale ile dolardaki hareketliliği bir miktar dindirmeyi amaçladığını kaydetti.
Adnan Çekçen, şu şekilde konuştu: "Yani TL'nin sıkılaştırılmasının aksine dolar ve euro tarafında bankaların MB'den alabilecekleri 1 hafta vadeli döviz depolarının faiz oranlarını düşürdü. Buradaki endişe dolardaki hareketlilikten ziyade sepet bazında yükselişin devam etmesi olduğu görülüyor. Çünkü hamle hem dolar hem de euro bazında geldi. Geçtiğimiz hafta 2.76 seviyesinde bulunan sepet kuru karar ile birlikte 2.71 seviyelerine kadar geriledi. Hatırlanacağı üzere Sepet, geçtiğimiz yıl Merkez Bankası'nın dövize sert bir şekilde müdahale ettiği seviyeye olan 2.80'lere geçtiğimiz günlerde yaklaşmış, bu da iç piyasada endişe yaratmıştı. Bu karar kur tarafında özellikle sepet bazında bir miktar gevşemeye sebep oldu ancak özellikle haftaya yapılacak FED toplantısı göz önünde bulundurulursa, USD/TL ‘deki düşüşün devamı için özellikle 2.60 seviyesinin altında kalıcılık sağlanması gerekiyor."
İLK ANDA OLUMLU AMA PİYASA ÇOK OYNAK
PhillipCapital Menkul Değerler Araştırma Direktörü Özlem Bayraktar Gökşen de en son olarak söz konusu oranlaınr 8 Ekim 2014'de indirildiğini hatırlatarak, "O dönemki sepet/TL hareketine bakıldığında Eylül ayı başında 2,50 seviyelerinin altından, Ekim ayı ile beraber 2,58'lere gelindiğini görüyoruz. Ayrıca 10 Aralık 2014 tarihinden itibaren döviz depo piyasasında işlem yapma limitleri 21,6 milyar dolara yükseltilmişti. (Daha önce 10 milyar doların biraz üzerindeydi) TCMB, rezervlerinde görülen artışı dikkate alınarak artırım yapıldığını belirtmişti. Döviz likiditesi ihtiyacı olan bankalar ile likiditesi fazlasına sahip bankalar arasında Merkez Bankasının garantörlüğü altında işlem yapılan piyasada dövize ulaşımı daha kolaylaştırmak amacıyla atılan bir adım. TL likiditesi anlamında eldeki araçlarla sıkılaştırma yapılıyor - ancak ağırlık ortalama fonlama maliyeti yüzde 8'in altında."diye konuştu.
Şubat ayı sonunda döviz satım ihalelerine ilişkin bir ayarlama yapıldığını da hatırlatan Gökşen, "Döviz satım tutarı bir gün önceden ilan edilen asgari tutarın yüzde 50 fazlasına kadar artırılabiliyor. Bu imkanın çok kullandığı söylenemez. Zira kamu kuruluşlarının döviz ihtiyacı piyasa dışında TCMB tarafından karşılanıyor. Bunların üzerine ise günlük yapılan döviz satım ihaleleri var . Burada daha fazla bir satış yapma imkanı güçlü değil. - 41 milyar dolar kadar net rezerv mevcut. Piyasanın ilk reaksiyonun olumlu olduğu söylenebilir ancak oynaklık ciddi anlamda piyasada etkisini gösteriyor "dedi.