Merkez faiz indirimini sürdürecek mi?

Öyle yoğun bir gündem içindeyiz ki, aynı anda 2-3 konuya değinmemizi gerektirecek kadar öncelikli başlıklar var. Bu haftanın kritik başlıklarından birisi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) yarınki toplantısı. Ekonomistler, faiz koridorunun üst bandında 0.25 puanlık bir indirim beklemekteler.
Sınırlı sayıda ekonomist ise, döviz kurlarındaki dalgalanma nedeniyle, PPK toplantısından faiz oranlarının sabit bırakılacağı bir karar çıkmasını beklemekteler.
TCMB'nin, elindeki para politikası araçlarıyla piyasa beklentilerini yönettiği dikkate alındığında, enflasyon beklentilerinin seyri, TCMB'nin elini rahatlatıyor diyebiliriz.
Eylülde tüketici enflasyonu yüzde 0.18 artarak, ekonomistlerin beklentilerinin hayli altında kaldı. Tahminlerin ortalaması yüzde 0.72'ye geliyordu. Ekonomistlerin ekim enflasyonu tahminlerinin ortalaması ise yüzde 1.32. Döviz kurlarındaki oynaklığa bağlı olarak enflasyon tahminleri yükselmiş. Bununla birlikte, 2015 yılı ekim ayı enflasyonunun yüzde 1.55 olduğu dikkate alındığında, yüzde 1.32'lik, hayli yüksek tahmine rağmen, yıllık enflasyon gerilemeye devam edecek. Ekonomistlerin kasım ayı enflasyon tahminleri ortalaması yüzde 0.74; aralık için ise yüzde 0.46. Bu durumda, Hükümet'in 2016 yıl sonu için öngördüğü yüzde 7.5'lik enflasyon tahmininin de altında kalıyoruz. Bu da, TCMB için faiz indirimi imkânı anlamına geliyor.
Enflasyon sepeti ve bütçe Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekci'nin açıklaması, gıda ve alkolsüz içeceklerin tüketici fiyatları endeksi içinde yüzde 24 olan ağırlığının, yıl sonunda yapılan endeks güncellemesinde yüzde 20'ye ineceğine işaret ediyor. Orta vadede, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin fiyat endeksleri içindeki ağırlık olan yüzde 15'e inmesi, gıda fiyatlarındaki dalgalanmanın enflasyon üzerindeki etkisini ciddi manada azaltacaktır ve TCMB'nin elini rahatlatır. Yeniden yapılandırılan Gıda Komitesi'nin daha hızlı çalışma ortaya koyması ile tarım ürünlerinin taşınma esnasında zayi olmasını engelleyecek ek tedbirler ve yeni standartlar, yıllık enflasyon üzerinde en az yüzde 15'lik bir pozitif etkiye sebep olur, Türkiye'yi yıllık enflasyonda yüzde 6 patikasına getirir.
Bütçenin eylülde 16.9, 9 ayda 12 milyar TL açık vermesi kimseyi panik etmesin. Yıl sonunda milli gelire oranla yüzde -1.6'lık açık 35 milyar TL'ye geliyor. Son çeyrek için Türkiye'nin 23 milyar TL açık verme alanı var. AB'ye 29. üye ülke olsak, bütçe performansında 12. sıradayız.
Verilere bir de bu gözle bakalım.