BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaMerkez Bankası'nın tercihi ne----

Merkez Bankası'nın tercihi ne

Merkez Bankası'nın tercihi ne
25 Ocak 2017 - 03:02 www.finansgundem.com

Merkez Bankası PPK, dünkü toplantısında, gecelik borç verme faizinde 0.75 puan, geç likidite faizini de 1 puan artırdı. Gecelik borç verme ve haftalık repo ihale faiz oranında ise değişiklik yapılmadı. Merkez, bu kararlarla neyi amaçlıyor?

Merkez Bankası'nın merakla beklenen Para Politikası Kurulu (PPK) faizle ilgili kararlarını açıkladı. Dünya gazetesi yazarı Alaattin Aktaş, Merkez'in faiz kararlarını değerlendirdi. İşte Aktaş'ın o yazısı:

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu gecelik borç verme faizini 0.75 puan artırarak yüzde 8.50'den yüzde 9.25'e, geç likidite penceresinden verdiği borcun faizini de 1 puan artırarak yüzde 10'dan yüzde 11'e çıkardı. Yüzde 7.25 olan gecelik borç alma faiziyle yüzde 8 olan haftalık repo ihale faiz oranında değişikliğe gidilmedi.

Döviz kurlarında hızlı tırmanış yaşanmayan dönemde gecelik işlemlerle piyasayı tüm talepleri karşılayacak şekilde fonlayan Merkez Bankası, daha sonra bu kanaldan daha az "can suyu" vermeye başladı. Merkez Bankası, miktar kısıtlamasına giderek tutarı azalttı. Diğer yandan miktar ilan edilerek açılan haftalık repo ihaleleri durduruldu ve bankalar ancak saat 16.00'dan sonra işlem yapabilecekleri geç likidite penceresi uygulamasına bir anlamda mahkum edildi. Geç likidite penceresinin, bir bankanın çaresiz kaldığında başvuracağı bir olanak olduğu biliniyor.

Merkez Bankası'nın ne yaptığı ve yapmak istediği de büyük ölçüde ortaya çıkmış durumda. Analistlerin çoğunluğu, Merkez Bankası'nın kalıcı bir Faiz artışı yapmak istemediği, bu yüzden de kaynak ihtiyacı olanları geç likidite penceresi uygulamasına yönlendirmeyi tercih ettiği görüşünde birleşiyor.

Böyle yapılmak suretiyle işler normale dönerse yeni bir faiz kararına gerek duyulmadan faizde değişiklik yapılmış olacak. Öyle bir durumda Merkez Bankası eskiden olduğu gibi haftalık ihaleler açabilecek, yani piyasaya yüzde 8'den de borç verebilecek, gecelik borç alma ihtiyacı olanlar da yüzde 9.25'ten para temin edebilecek. Dolayısıyla geç likidite penceresi uygulaması çerçevesinde yüzde 11'e yükseltilen faizden borç almak gerekmeyecek ve tüm bunlar için yeni bir karar almak gerekmeyecek.

"Ali Veli, Veli Ali" yaklaşımı sürüyor!

Merkez Bankası'nın faiz kararı doğaldır ki Türkiye ekonomisini çok yakından ilgilendiriyor. Bu kararın bir de kamuoyuna sunulması var. Para Politikası Kurulu (PPK) toplantılarından sonra kısa bir metin yazılıyor, daha sonraki günlerde de toplantı özeti açıklanıyor.

Kısa yazmak her zaman zordur; hele hele yazdıklarınız aydan aya pek değişmiyorsa bu zorluğu daha yoğun hissedersiniz. Belli ki Merkez Bankası da bunu yaşıyor. Ayrıca Para Politikası Kurulu toplantısından sonra yapılan açıklamanın bir anlamda didik didik edilerek yorumlandığı da biliniyor.

Öyleyse ne yapmalı; aynı şey değişik biçimlerde ifade edilmeli, buna çaba gösterilmeli, değil mi... Merkez Bankası da bunu yapmaya çalışıyor işte.

Birkaç yıl öncesiydi. Bir toplantının başlamasını bekliyorduk. Kendi aralarında ama biraz yüksek sesle sohbet eden Merkez Bankası yetkilileri söz konusu açıklamalarda yer alan ve aslında aynı anlamda kullanılan bir sözcüğün değişmesinin bile kamuoyunda nasıl yorumlanmaya çalışıldığını dile getiriyor ve doğrusu bundan biraz da keyif alıyor gibi görünüyorlardı.

Şimdi Merkez Bankası yine bu çaba içinde... Son üç toplantıdaki metinlerde ısrarla bir cümle değiştirme operasyonu yapılıyor.

Enflasyon niye artıyor ve bu artışı ne frenliyor, konu öz itibariyle bu... Merkez Bankası üç aydır enflasyon konusunda cümlelerin yerini değiştirerek aynı şeyleri söylemeye devam ediyor...

Kasım ayı PPK toplantısı açıklamasından:

"Toplam talepteki yavaşlama enflasyondaki düşüşü desteklemektedir. Bununla birlikte, yakın dönemde küresel belirsizliklerdeki artış ve yüksek oynaklıklara bağlı olarak yaşanan döviz kuru hareketleri enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risk oluşturmaktadır."

Aralık ayı PPK toplantısı açıklamasından:

"Yakın dönemde küresel belirsizliklerdeki artışa bağlı olarak yaşanan döviz kuru hareketleri ve petrol fiyatlarındaki yükseliş enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü risk oluşturmaktadır. Öte yandan, toplam talep gelişmeleri bu etkileri sınırlamaktadır."

Ocak ayı PPK toplantısı açıklamasından:

"Toplam talep gelişmeleri enflasyona düşüş yönünde katkı vermektedir. Bununla birlikte, son Kurul toplantısından bu yana döviz kurlarında gözlenen aşırı hareketlilik enflasyon görünümüne dair yukarı yönlü riskleri artırmıştır."

Enflasyonu hangi etkenler yukarı itiyor ve bunu talep gelişmeleri nasıl dengeliyor... İşte bu iki cümle her ay adeta köşe kapmaca oynuyor...

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)