BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaMerkez Bankası ses getirmek zorunda!----

Merkez Bankası ses getirmek zorunda!

Merkez Bankası ses getirmek zorunda!
23 Kasım 2016 - 11:27 www.finansgundem.com

Gözler Merkez Bankası'nın yarın açıklayacağı faiz kararına kilitlendi. Merkez Bankası'nın faiz indirimi için hareket alanı fazla yok... Reel Kapital FX Araştırma Uzmanı Enver Erkan beklentileri açıkladı

Reel Kapital FX Araştırma Uzmanı Enver Erkan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) proaktivitesinin ses getirmek zorunda olduğunu belirtti.

Araştırma Uzmanı Enver Erkan Foreks'e yaptığı açıklamada, Cuma günü gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının USD'deki yükselişin küresel olduğuna yönelik görüş bildirdiğini hatırlatarak, "Dolayısıyla, bu şekilde bir değerlendirme de TCMB'nin bu hafta proaktif bir adım atma ihtimalini düşürmüştü. Ancak hemen 2 iş günü sonrasında yeni bir EKK haberi, bu değerlendirmenin gözden geçirileceği ve TCMB'nin proaktif bir tutuma geçeceğinin işaretçisi olarak yorumlandı" diye konuştu.

Erkan, genel olarak değerlendirildiğinde, eğer kurlardaki yükselişin küresel USD hareketi kaynaklı olduğuna inanılıyorsa herhangi bir politika hamlesi gelmeyeceğini kaydederek, şu şekilde konuştu:

"Bu bakımdan, bizce en ön planda olan senaryo TCMB'nin faizlerde herhangi bir değişiklik yapmayarak beklemeye devam edeceği yönündedir. Bu noktada TCMB, kısa dönemde likiditeyi desteklemek ve döviz talebini karşılayabilmek adına zorunlu karşılıklarda ve ROM'da ayarlamalar yapmaya devam edecektir.

Piyasa tarafından öne çıkarılan bir başka senaryo da TCMB'nin 1 haftalık repo faizinde 25 baz puan artış yapması yönünde. Merkez Bankası'ndan uzun süre sonra ilk defa faiz artırımı bekleniyor, üstelik bu kadar fazla sayıda piyasa uzmanı tarafından. Bu açıkçası, sembolik bir müdahale olur ve piyasa bunu bir sıkılaştırma olarak algılamaz. Çünkü Sadeleştirmede sondan bir önceki adım, faiz koridorunu simetrik
hale getirmekti. Faiz koridoru simetrikleştikten sonra da tek politika faizi uygulaması gelecekti. TCMB 1 haftalık repo faizini 25 baz puan artırırsa, koridor 8,25 - 7,75 - 7,25'te simetrikleşiyor. Hali hazırda ağırlıklı ortalama fonlama maliyetinin %7,90 olması bu hareketi sıkılaşmadan çok teknik bir ayarlamaya dönüştürüyor."

Hangi politika hamlesi sıkılaşma olarak değerlendirilebilir?

Enver Erkan, TCMB'nin bundan önce attığı adımların bir kısmını tersine döndürmesinin gerekebileceğinin altını çizerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Mesela %8,25'e kadar indirmiş olduğu gecelik borç verme faizini 50 baz puan veya daha yukarısında artırması ve politika açıklamasında da gerekirse Faiz dahil her türlü politika aracının kullanılabileceği
şeklinde proaktivite sinyali içeren bir ibare kullanması..

Merkez Bankası'nın faiz indirimi için hareket alanı fazla yok, bunu biliyoruz. Olsaydı Ekim ayında da faiz indirimlerine devam ederdi. Üstelik o tarihte kur oynaklığı şimdiki seviyesinin altındaydı. Kurun ekonomi yönetimininin şu andaki perspektifinden müdahale eşiğine girmediğini varsayarsak proaktivitenin daha sonra seçenekler arasına girebileceğini söyleyebiliriz. Kur yukarı seviyelere gidebilir elbette, ancak gittiği fiyat seviyelerinden daha önemli olan faktör, bu üst fiyat seviyelerine çıkış hızıdır. Reel sektörün kur risklerini hedge edebilmeleri için önce kuru öngörebilmeleri gerekir, ki bu oynaklıkta hareket kabiliyetleri fazla olmuyor. Ben kurun düşürülmesi gibi bir gaye olduğunu düşünmüyorum.

3. çeyrekte ekonomik aktivitenin çok azalması ve üretim kanallarındaki olumsuzluklar, bunun son çeyrekteki uzantıları derken iktisadi büyüme zaten bu yıl oldukça düşük gerçekleşecek. OVP'de %3,2
öngörülüyor, bunun da altında gerçekleşme riskleri söz konusu. Öte yandan küresel USD talebi çok güçlü hem Fed hem de Trumponomics nedeniyle. ABD tahvil faizleri yukarı gidiyor, 10 yıllıklar %2,50
hedeflediği sürece mevcut durumumuzla stabilizasyon sağlamamız çok zor. Eğer, Merkez Bankası hamle yapacaksa ses getirmek zorunda.

Yetersiz politika hamleleri aynı basket/faul gibi olur. Bizim beklentimiz bu toplantıda Merkez Bankası'nın bütün faizleri sabit bırakması yarınki politika açıklamasıyla eş zamanlı veya daha sonra da uygulayabilecek şekilde zorunlu karşılık ve ROM düzenlemeleriyle piyasaya destek olmaya devam etmesi yönündedir."

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • b.kemancı23 Kasım 2016 12:20

    iki puan birden düşür de millet bi şok olsun belli,mi olur belki bu hareket kurtuluşumuz olur .yada dolar 4lira olur ne fark eder az az öleceğimize birden ölürüz