<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaMerkez Bankası, piyasaya yaklaştı----

Merkez Bankası, piyasaya yaklaştı

Merkez Bankası, piyasaya yaklaştı
29 Nisan 2021 - 15:08 www.finansingundemi.com

Merkez Bankası’nın bu sabah açıkladığı enflasyon beklentilerini yorumlayan kurumlar, piyasaya olan ve olabilecek etkileri de irdeliyor

FINANSGUNDEM.COM

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yılın ikinci enflasyon raporunun sunumunu bu sabah Başka Şahap Kavcıoğlu online bir toplantı ile açıkladı. Merkez Bankası 2021 yılsonu enflasyon tahmini 2,8 oranında artış ile yüzde 9,4 oranından yüzde 12,2 olarak güncellendi.

Enflasyon kademeli olarak hedeflere yaklaşacak

Finansgundem.com’un derlediği verilere göre, kurumlar enflasyon hedeflerini, Başkan Kavcıoğlu’nun ilk iletişim toplantısını ve piyasa etkilerini analiz etti.

A1 Capital Yatırım Menkul Değerler tarafından hazırlanan analizde, "TCMB’nin yılın ikinci enflasyon raporu toplantısı sonlandı” denilirken, toplantıda öne çıkan başlıklar ve fiyatlama etkileri şu şekilde değerlendirildi:

“Öncelikle TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu’nun konuşmasını irdelemek gerek. Burada para politikasının seyrine yönelik önemli ifadelerin kullanıldığını görüyoruz. Kredi büyümesi hızının ve kompozisyonunun kritik önemde olduğuna dair cümleye dikkat çekmek istiyoruz.

Kredilerde ki artış hızı iç talep kaynaklı enflasyonu desteklemesi nedeniyle bir hayli önemli bir konu. Kredi büyümesinin Ocak ayı sonlarından itibaren yeniden artış eğilimine girdiğini görmekteyiz.

Ayrıca bireysel kredi büyümesinde de yükseliş eğiliminin sürdüğünü de biliyoruz. Hatırlatmak gerekirse Naci Ağbal dönemde Politika faizinin 200 bp artırılarak %19 seviyesine yükseltilmesinin en önemli nedeni olarak kredi büyümesi gösterilmişti. TCMB’nin yeni yönetiminin bu durumu izlediğini belirtmesi faiz indirimi noktasında aceleci davranılmayacağı izlenimi oluşturduğu için piyasalar adına pozitif olarak değerlendirilebilir.

Enflasyona ilişkin değerlendirmeler. Bu noktada enflasyon görünümünde olumsuz etkilerin devam ettiği belirtildi. Talep yönlü enflasyonist etkilerin sürmesinin yanında bu etkilerin mevcut sıkılaşma ile hafifleyeceği ön görüsü paylaşıldı. İthalat fiyatlarındaki artışların enflasyonda görülen yükselişte önemli bir rol oynadığı vurgulandı.

Özellikle ithalat kaynaklı fiyat artışları ile kur etkisinin altının çizildiğini söyleyebiliriz.

Toplantının en önemli gündem maddesi ise bankanın yılsonu enflasyon tahminiydi. Ocak ayında gerçekleştirilen birinci enflasyon raporu toplantısında %9,4 olarak belirlenen tahminin bu toplantıda %12,2 seviyesine revize edildiğini gördük. TCMB beklenti anketinde enflasyonun yılsonunda %13 seviyelerinde gerçekleşeceği paylaşılmıştı.

Bankanın revize ettiği tahmin piyasa beklentilerine yakınlaştırıldı.

Bu revize ile bankanın faiz indirimlerini önden yüklemeli ve hızlı olarak gerçekleştirmeyeceği algısını güçlendi. TL adına pozitif olarak değerlendirilebilir.

Bankanın değerlendirmelerinde önümüzdeki dönemde fiyat istikrarı temel aracı doğrultusunda tüm araçları kullanmaya devam edileceği ve politika faizinin, gerçekleşen ve beklenen enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulmaya devam edileceği daha önceki yapılan açıklamalara paraleldi. Ayrıca bankanın Nisan ayında enflasyonun zirve seviyeye ulaşmasının ardından düşüş göstereceği beklentileri de paylaşıldı.

Düşüş beklentisi baz etkisi ile piyasa beklentisine paralel. Fakat son dönemde TL’de görülen yüksek oynaklık eşliğinde değer kaybı baz etkisi ile oluşacak gerilemeyi ne derece etkileyeceği de soru işareti.

Enflasyonda beklentiler dâhilinde gerileme görülmeme ihtimali var. Bu durum TCMB’nin Faiz indirimi adına elini zayıflatacaktır.

Tüm bu gelişmeler dâhilinde Dolar/TL’de geri çekilmenin oluştuğunu izledik. Bu sayede 8,2000 seviyesinin aşağısında fiyatlamaları takip ediyoruz. Geri çekilmenin devamı adına 21 günlük üssel ortalamanı geçtiği 8,1300 desteğinin kırılması gerektiğini hatırlatalım. Bu durumda 8,0000 ve 7,94000 desteklerine doğru gevşeme ivme kazanabilir. "

‘TCMB İÇİN BÜYÜK PİYASA İÇİN KÜÇÜK BİR ADIM’

İş Yatırım tarafından hazırlanan analizde de, "Merkez Bankasından kendisi için büyük piyasa için küçük bir adım” başlığı ile kurumun beklediği enflasyon oranı yukarı yönlü revize edildi.

Analizin tamamı şu şekilde:

Merkez Bankası yılın ikinci enflasyon raporunda 2021 yılı enflasyon tahminini 2,8yp artırarak %12,2’ye, 2022 tahminini 0,5yp artırarak %7,5’e yükseltti. Yılın ilk raporunda bu güncelleme yapılsaydı, Merkez Bankası’nı gerçekçi ve temkinli bulduğumuzu yazardık.

Ancak maalesef, geçtiğimiz üç ayda gerek yurtdışı gerekse yurtiçi dinamikler değişti. Küresel konjonktürün bozulduğu bir ortamda karşılaşılan ekonomi politikası belirsizliği nedeniyle hiç hesapta olmayan %13’lük bir kur şoku yedik.

Bu nedenle geçtiğimiz hafta 2021 enflasyon tahminimizi %14,8’e yükselttik. Piyasa beklentileri de %14 civarına çekildi. Dolayısıyla Merkez Bankası’nın attığı adım piyasa beklentileriyle Merkez Bankası tahmin hedefi arasındaki makası kapatmak için yeterli gelmedi.

Merkez Bankası 2021 yılı enflasyon tahminindeki artışın, 1,8 puanı Türk lirası ithal fiyatlarındaki güncellemeden, 0,4 puanı gıda fiyatlarındaki güncellemeden, 0,4 puanı çıktı açığındaki artıştan, 0,1 puanı yönlendirilen fiyat ayarlamalarından, 0,1 puanı enflasyon ana eğiliminden kaynaklanıyor.

Çıktı açığı ve yönlendirilen fiyatlardaki güncellemelere itirazımız yok. Ancak ithal fiyatlar, gıda ve enflasyon ana eğiliminde ayrışıyoruz.

Merkez Bankası ithal fiyatlarındaki artışın enflasyona 1,8 puanlık etkisini hesaplarken yaşanan kur şokunun geçici olduğunu varsayıyor.

Maalesef bozuk cari denge, devam eden portföy çıkışı ve yaşanan rezerv kaybı bu pozitif senaryonun ihtimalini düşürdü. Sene sonu için 8,70’lik dolar kuru tahminimize göre ithal fiyatların etkisini 3,8 puan olarak hesaplıyoruz.

Gıda fiyatları için alınan %13,0’lük artışı halen çok iyimser buluyoruz. Gübre, petrol ve asgari ücretteki artış bize 2021 yılında %15’in üzerinde bir gıda fiyat artışı olacağını söylüyor. Dolayısıyla
Merkez Bankası’nın gıda nedenli olarak 0,4 puan yukarı güncellemesine karşı biz 0,7-0,8 puan etki buluyoruz.

Maalesef, gıda fiyatlarındaki artışın etkisi 2021 enflasyonu ile sınırlı kalmayacak. Gıda fiyatlarındaki yükseliş, düşük gelirliler için ölçülen enflasyonu ve gelirler politikasını etkiliyor.

Dolayısıyla gıda enflasyonunun yüksek gelmesi asgari ücreti yukarı çekerek 2022 enflasyon tahmin hedefinin tutturulmasını da zorlaştıracak.

Enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama alışkanlıklarındaki bozulma nedeniyle ana eğilimdeki 0,1yp güncelleme bize yeterli gelmiyor. 2021 tahminimizde 0,3-0,4 puanlık bir etki ile çalışıyoruz.

Toparlayacak olursak ithal mallar, gıda ve enflasyon ana eğilimi varsayımlarındaki farklılıklar nedeniyle Merkez Bankası’nın %12,2’lik enflasyon tahminine karşın %14,8’lik enflasyon tahminimizi koruyoruz.

Bu yılın gerçekçi bulmadığımız tahminlerine göre belirlenecek bir para politikası ister istemez 2022 enflasyonunun da %7,5 tahminin üzerinde gelmesine neden olacak. Bu nedenle 2022 için %11,5’lik enflasyon tahminimizi koruyoruz.

Öbür taratan, Merkez Bankası 2021 para politikasını enflasyon tahmin aralığının üst bandına göre sürdürürse 2022 enflasyonu %11,5’lik tahminimizin altında, TCMB beklentisine daha yakın bir seviyede oluşabilir. Beklentilerimize oldukça yakın olan bu üst bandı baz aldığımızda yaz aylarında faiz indirim alanı olmadığı, 2021 son çeyreğinde ise 300 baz puanlık sınırlı ve kademeli bir indirim yapılabileceği görülüyor.

Enflasyon gerçekleşmeleri veya ekonomi politika sinyalleri pozitif yönlü sürpriz yaparsa memnuniyetle tahminlerimizi aşağı çekeriz."

Akbank Ekonomik Araştırmalar Bölümü Tarafından Hazırlanan Analiz:

"TCMB bugün, yılın ikinci enflasyon raporunu yayımladı. Rapordan önemli başlıklar:

Küresel Ekonomik Görünüm: Küresel ekonomi destekleyici politikalar ve olumlu devam eden aşılama süreci ile toparlanma eğilimini sürdürüyor.

Bu toparlanmada, özellikle imalat sanayindeki ve uluslararası ticaretteki ivmelenme etkili oluyor.

Diğer taraftan, emtia fiyatlarındaki yüksek seyir ve gelişmiş ülke büyüme görünümündeki iyileşme, küresel enflasyon eğilimi üzerinde etkili olmakta enflasyon beklentilerindeki yükselişler, uzun vadeli tahvil getirilerinde yükselişe ve küresel finansal piyasalarda dalgalanmaya neden oluyor.

TCMB, küresel finansal piyasalardaki oynaklığın devam edeceğini değerlendiriyor ve bu nedenle para politikasındaki ihtiyatlı duruşunun öneminin arttığını belirtiyor.

Yurt içi Ekonomik Aktivite: Yurt içi ekonomik aktivite 2020 yılının son çeyreğinde güçlü seyrini korudu. Yüksek frekanslı veriler,  salgının kısıtlayıcı etkilerine rağmen, aktivitede güçlü seyrin sürdüğüne işaret ediyor. Ancak salgının seyri ve aşılama gelişmelerine bağlı olarak her iki yönde de riskler mevcut.

Diğer taraftan ekonomik aktivitede güçlü seyre rağmen, istihdam artışı büyümenin gerisinde kalıyor ve işsizlik oranları yüksek. TCMB,  bunu, salgından olumsuz etkilenen emek-yoğun sektörlere ve işgücüne katılım oranındaki artışa bağlıyor.

İhracat ise, özellikle güçlü seyreden küresel imalat sektörünün desteği ile artış eğilimini sürdürüyor.

Enflasyon Görünümü: Uluslararası emtia fiyatlarındaki yükseliş eğilimi, iç talepteki güçlü seyir, küresel ve yurt içi arz kısıtları,  göreli yüksek enflasyon beklentileri ve birikimli döviz kuru etkileri,  enflasyon görünümünü olumsuz etkilemeye devam ediyor.

Çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonları, son dönemde bir miktar iyileşme görülmekle beraber, geçen yılsonuna göreli daha yüksektedir.

Diğer taraftan enflasyon üzerinde birikimli döviz kuru etkileri kısmen hafiflemiş, ancak ithalat fiyatlarındaki artışlar, enflasyon üzerinde etkili olmuştur.

Para Politikası: TCMB, mevcut durumda, enflasyon görünümünde kalıcı iyileşme sağlanana kadar, sıkı parasal duruşun büyük bir kararlılık ve sabırla sürdürülmesini gerekli kıldığını belirtiyor.

TCMB ayrıca gelecek dönemde politika duruşunun, dezenflasyon sürecini en kısa sürede tesis edecek ve bu sürecin sürekliliğini sağlayacak bir sıkılık düzeyinde belirlenmeye devam edileceğini belirtti. "