Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Kripto paraların popülerliğinin artması ve giderek daha fazla kişi tarafından benimsenmesi, hükümetler için bu yeni para birimlerine yönelik düzenlemeleri oluşturma konusunda bir yükümlülük getiriyor. Aynı zamanda merkez bankaları dolaşımdaki nakdin, dijital ödeme yöntemlerinin yaygınlaşmasıyla düşüşünün kaçınılmaz olduğu gerçeğiyle karşı kaşıya. Bu yeni döneme ayak uydurabilmek için ise merkez bankaları kendi dijital para birimlerini piyasaya sürmeyi planlıyor.
Şimdiye kadar bu alanda liderliği Çin yürüttü. Ülke geçtiğimiz yıl ilk merkez bankası dijital para birimi (CBDC) pilot programını başlattı ve şimdiden 5 milyar dolarlık işlem gerçekleşti. Forbes’un haberine göre dijital para biriminin kapsamlı olarak şubat ayında piyasaya sürülme ihtimalinin yüksek olduğu düşünülüyor.
Uluslararası Ödemeler Bankası (BIS) tarafından yapılan araştırma, diğer merkez bankalarının da gözünün bu alanda olduğunu gösteriyor. Araştırmaya göre merkez bankalarının %80’inden fazlası CBDC’ler konusunda araştırmalar yürütüyor. Elbette CBDC’lerin büyük faydaları var. Her vatandaş bu para birimini cüzdanında tuttuğu takdirde, geleneksel banka mevduatlarına duyulan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Doğrudan merkez bankasıyla çalışmak ise bankaların iflas etmesi gibi riskli ihtimalleri de elimine ediyor. Bu nedenle mevduatlar, güvenli bir şekilde saklanabiliyor.
Dahası hükümet sosyal yardım ya da teşvik ödeneği sağlamak istediği takdirde, bunu doğrudan dijital cüzdanlara para yükleyerek gerçekleştirebilir. Yüksek ihtimalle bankacılık ücretleri de oldukça düşük olacak ya da ücret olmayacak. Böylelikle bir banka hesabı açacak kazancı olmayan herkese bankacılık hizmetleri açılmış olacak. Ancak CBDC’ler bankacılık sistemi için büyük bir tehdit oluşturuyor. Bu durum aynı zamanda işlem verilerinin denetim ve kontrol için kullanılıp kullanılmayacağı konusundaki endişelerle de daha karmaşık bir hale geliyor.
Bu nedenle CBDC’lerin ilerleyebilmesi için açık prensipler gerekirken, bankacılık sisteminin de hasar görmemesi için çaba gösterilmesine ihtiyaç duyuluyor.
Dijital para birimlerinin yaygın olarak benimsenmesinin önündeki en büyük zorluklardan bir tanesi, paranın merkez bankalarında tutulacak olması. Ticari bankalar bu nedenle birincil gelir kaynaklarını kaybedecek ve bu durum ticari bankalarda mevduatlar düştüğünde, Banka kredilerini kimin destekleyeceği sorusunu ortaya çıkaracak. Çünkü kredilerin verilmesini sağlayan fonların yaklaşık %90’ı mevduatlardan geliyor.
finansgundem.com'un derlediği bilgilere göre bu durumda merkez bankaları kredi sağlama görevini üstlendiği takdirde hükümet altyapı çalışmaları yürütmek ve kredi kayıplarını üstlenmek durumunda kalacak. Ticari bankalar ise rekabet için mevduat hesapları yerine, tahvil piyasalarına yönelecek. Bir başka seçenek ise merkez bankalarının yeni mevduat fonlarını, ticari bankalara kredi olarak vermesi.
Ancak bu uygulama da oldukça büyük riskler getirebilir. Şimdilerde bankalar tüketicilerin mevduatlarını çekebilmek için birbirleriyle yarış halinde. Ancak bu fonların tamamını hükümet elde eder ve daha sonra bankalara kredi verme ya da dağıtma gibi bir yol izlerse, tüketicilerin bağımsız banka seçimleri politize olarak rekabeti ortadan kaldırabilir.
BIS sponsorluğunda yürütülen bir çalışmada, önde gelen merkez bankalarından oluşan bir grup bankalarda bulunan mevduatların CBDC’lere geçmesinin, bankaları ciddi anlamda işlevsiz kılabileceğini söyledi. Aynı zamanda mevduatların yer değiştirmesiyle bankaların kredi verme potansiyelinin ve karlılığının düşmesinin finansal istikrarsızlık getireceği ifade edildi.
Araştırmacılar bilanço verilerini temel alarak toplam bankacılık sisteminin genel bir modelini oluşturdu. Çalışmada bankaların fon için mevduatlardan tahvil piyasalarına geçtiği takdirde bu hamlenin özsermaye karlılık oranı üzerindeki etkisi incelendi. Araştırmaya göre banka mevduatlarının %25’i CBDC’ye geçtiği takdirde, bankaların özsermaye karlılığının %0,3 oranında düşmesi bekleniyor. Ancak bankaların bu durumu kredi maliyetlerini yükselterek telafi etmek isteyebileceği varsayıldığında, özsermaye karlılığı aynı seviyelerde kalabiliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yüksek faize karşıyım
Tayland' dan turizm için kripto para adımı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.