Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Küresel ekonomik krizin ardından merkez bankacılığında yaşanan paradigma değişimi, günümüzde doğal afet, salgın gibi öngörülemeyen her gelişme sonrasında etkisini yeniden hissettirirken, son olarak Çin'de ortaya çıkan korona virüsün para politikalarına yansıdığı göze çarpıyor.
Dünya tarihinin en önemli ekonomik felaketlerinden biri olarak nitelendirilen 2008 küresel finans krizi sonrasında merkez bankalarının rolünün ne olması gerektiği konusunda tartışmalar yaşanmış, bu kapsamda birçok ekonomist kriz öncesi merkez bankacılığında geçerli olan paradigmanın yetersiz olduğu görüşünde birleşmişti.
Söz konusu eleştirilerin ardından merkez bankaları hedeflemelerinde fiyat istikrarı ile finansal istikrarın birlikte ele alındığı ve bunun para politikalarına aktarıldığı bir geçiş dönemine şahit olundu.
Bu dönemde globalleşme kavramının bir sonucu olarak herhangi bir ülkede yaşanan sorunların tüm dünyaya yayılması da, merkez bankalarının ekonomik açıdan ülkeleri darboğaza sokabilecek her türlü gelişmeye karşı tetikte olmasını, ayrıca para politikasında "manevra alanı" açarak ve alışılmadık yöntemlere başvurarak piyasaları desteklemesini beraberinde getirdi.
Parasal genişleme, negatif faiz gibi kavramların yaygın olarak kullanımını beraberinde getiren bu süreçte, öngörülemeyen gelişmelerin iktisadi faaliyette tahminlerin ötesinde bir yavaşlamaya yol açacağı endişeleri ve deflasyon riski etkili oldu.
Gelinen noktada, Çin'de ortaya çıkan ve dünyaya hızla yayılan yeni tip korona virüsün (Kovid-19) küresel ticarete etkisine dair endişeler, merkez bankalarının gündemine yerleşti.
ABD Merkez Bankası (Fed), Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve Japonya Merkez Bankası (BoJ) gibi önce gelen merkez bankalarının yanı sıra Türkiye, Endonezya, Rusya ve Tayland gibi ülkeler de salgını yakından takip ettiklerini ve gerektiğinde tüm araçlarla adım atmaya hazır olunduğu mesajını verdi.
Çin Merkez Bankası'ndan salgın endişelerine çifte önlem
Korona virüsün, Çin'in dünya ticaretinde söz sahibi olması dolayısıyla küresel tedarik zincirini ne ölçüde etkileyeceği ve dünya büyümesine ne şekilde yön vereceği tartışılırken, Çinli yetkililerin teşviklerinin yanı sıra merkez bankalarının desteği de piyasalara pozitif yansıdı.
Goldman Sachs, UBS, Macquarie Group, Morgan Stanley, Oxford Economics gibi önde gelen tahmin kuruluşlarının yanı sıra Fitch, Moody's ve Standard & Poor's (S&P) gibi kredi derecelendirme kuruluşları Çin'in ilk çeyrek büyümesine dair beklentilerini aşağı yönlü revize ettiği bu süreçte, "korona virüsün pandemiye dönüşmesi durumunda küresel ekonomide 1 trilyon dolardan fazla kayba yol açabileceği" dillendirildi.
Çin'in ilk çeyrekte büyümesinin ise yıllık bazda yüzde 4,5'lere gerileyebileceği dikkati çeken tahminler arasında yer alıyor. Bu noktada en iyimser tahminin ise yüzde 5,2 düzeyinde bulunduğu görülüyor.
Son olarak Uluslararası Para Fonu (IMF), Kovid-19 salgını nedeniyle orta vadede kürsel ekonomik büyümenin tarihi ortalamaların altında kalacağının öngörüldüğünü ve ekonomik görünüm üzerindeki aşağı yönlü risklerin hakim olmaya devam ettiğini bildirdi.
Piyasadaki panik havasını dağıtmak için Çin Merkez Bankası (PBoC) devreye girdi. Piyasaya önce 1,2 trilyon yuan likidite enjekte eden banka, 7 ve 14 günlük ters repo faiz oranlarında da indirime gitti. Banka daha sonra piyasaya 400 milyar yuanlık daha likidite sağladı. Son olarak PBoC, 1 yıl vadeli faizi 10 baz puan, 5 yıl vadeli faizi ise 5 baz puan indirerek sırasıyla yüzde 4,05 ve yüzde 4,75'e düşürdü.
Japonya Merkez Bankası tetikte
Korona virüs salgınından en çok etkilenen ikinci ülke konumundaki Japonya Merkez Bankası (BoJ), henüz net bir adım atmazken, yakın takipte olduklarını ve gerekirse adım edecekleri mesajını verdi.
BoJ Başkanı Haruhiko Kuroda, yeni korona virüsün Çin ve dünya ekonomisine etkisinin endişe kaynağı olduğunu belirterek, "Çin ekonomisinin global ekonomideki payı büyük. Bu nedenle virüsün etkileri büyük olabilir. Biz gerektirdiği takdirde tereddüt etmeksizin parasal gevşemeye gidebiliriz ama bunun için henüz çok erken." açıklamalarını yaptı.
Kuroda, daha sonra yaptığı açıklamada da, korona virüs salgınının Japonya'nın ekonomisini ve fiyat trendlerini önemli ölçüde tehdit etmesi halinde merkez bankasının tereddüt etmeden ilave hafifletme adımlarını değerlendireceğini de bildirdi.
Japonya'nın yerel basınında çıkan haberlere göre, Kuroda, salgınının ekonomi ve turizm üzerindeki etkisini göz önünde bulundurarak gerekli bütün adımları esnek bir şekilde atmak için hazır ve tetikte olduklarını belirtti.
Fed'den "virüs belirsizliği" vurgusu
Korona virüs salgını Fed'in 28-29 Ocak'taki Faiz kararına ilişkin toplantısının tutanaklarına da yansıdı.
Tutanaklarda, korona virüs tehdidinin, küresel büyüme görünümüne yönelik yeni bir risk olarak takip edildiği belirtilirken, "Küresel büyümede istikrara ilişkin bazı bulgular var ancak korona virüs salgınının ortaya çıkmasıyla görünüme ilişkin belirsizlikler devam etmiştir. Korona virüs tehdidi, insanların yanı sıra, küresel büyüme görünümüne yönelik de yetkililerin yakından takip edilmesi konusunda anlaştığı yeni bir risk olarak ortaya çıktı." ifadeleri kullanıldı.
Salgın, Fed'in 28-29 Ocak'taki faiz kararı sonrasında açıklamalarda bulunan Başkan Jerome Powell'ın konuşmalarına da yansımıştı.
Powell, ticaretteki bazı belirsizliklerin son zamanda azaldığını belirterek, 2018’in ortalarındaki azalışın ardından küresel büyümede bazı dengelenme işaretleri oluştu. Bununla birlikte, yeni korona virüsünden kaynaklananlar dahil olmak üzere görünümdeki belirsizlikler devam ediyor." değerlendirmelerini yapmıştı.
Virüsün "son derece ciddi bir mesele" olduğuna işaret eden Powell, salgının özellikle Çin'in ekonomik büyümesi üzerinde bozulmaya neden olabileceği konusunda uyardı. Henüz salgının ne kadar yayılabileceği ve etkilerinin ne olabileceğinin belirsiz olduğunu belirten Powell, "Durumu tabii ki yakından gözlemliyoruz." dedi.
Analistler, 2020'de faiz konusunda "bekle-gör" temasını benimseyeceğine neredeyse kesin gözle bakılan Fed'in, korona virüs salgınından sonra 0,25 baz puanlık bir faiz indirimine gitmesinin beklendiğine işaret ediyor.
ECB'de yeni endişe kaynağı "korona virüs"
Korona virüs kapsamında ECB'den de açıklamalar gelirken, ECB Başkanı Christine Lagarde, yeni tip korona virüs salgının küresel ekonomik belirsizliğe katkıda bulunduğunu ifade etti.
Lagarde, ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşı tehdidi azalmış gibi görünse de korona virüsün yeni bir belirsizlik katmanı eklediğine vurgu yaparken, ECB Başekonomisti Philip Lane de yeni tip korona virüsün ekonomik etkisinin, bunun ne kadar hızlı yayılacağına bağlı olacağını belirtmişti.
Virüsün ekonomiler üzerinde kısa vadeli bir etki oluşturma eğiliminde olduğunu savunan Lane, korona virüsün ekonomiler üzerindeki etkilerini dikkatlice izlediklerini, SARS ve önceki salgınları temel aldıklarını kaydetti.
Türkiye, Rusya, Endonezya ve Tayland'dan korona virüs yorumu
TCMB'in son para politikası karar metninde de korona virüs değerlendirmesine yer verilirken, metinde "Son dönemde ortaya çıkan salgın hastalığın sermaye akımları, dış ticaret ve emtia fiyatları kanalıyla oluşturabileceği etkiler yakından takip edilmektedir." ifadesi kullanıldı.
Enflasyon Raporu sunumu esnasında TCMB Başkanı Murat Uysal da yeni tip korona virüs salgınının piyasalar üzerindeki etkisine ilişkin değerlendirmelerde bulunmuş, "Dünyanın en önemli ekonomilerinden Çin üzerinde bu durum yayılmaya ve büyümeye devam ederse, tabii ki büyüme rakamları üzerinde ciddi etkisi beklenir. Ticaret ve emtia fiyatları üzerinde etkileri olabilir. İlk olarak piyasalarda riskten kaçış ve risk algılamasının artması yönünde etki yarattı bununla birlikte de petrol fiyatlarında aşağı yönlü baskıya neden oldu. Bu durumun nereye evrileceğiyle ilgili ciddi belirsizlikler var. Olayın başlangıcından bu yana geçmişte yaşanan benzer durumlarda küresel ekonomi nasıl etkilenmiş takip ettik. Gerektiğinde elimizdeki tüm araçlarla adım atma imkanımız var." ifadelerini kullanmıştı.
Öte yandan Endonezya Merkez Bankası'ndan global ekonomi görünümü korona virüs salgını nedeniyle bozulduğu yorumu gelirken, Rusya Merkez Bankası salgının büyüme beklentilerine yönelik riskler oluşturması nedeniyle yavaşlayan global ekonomi üzerinde belirsizlik olduğunu bildirdi.
Son olarak Tayland Merkez Bankası da ertelenen bütçe ve kuraklığın yanı sıra korona virüsün büyümeyi etkilediğini bildirdi.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.