<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisMerkez bağımsızlığını kaybedecek mi?----

Merkez bağımsızlığını kaybedecek mi?

Merkez bağımsızlığını kaybedecek mi?
06 Şubat 2015 - 07:02 www.finansingundemi.com

Son günlerde piyasalarda estirilen bu faiz rüzgarının iki nedeni var. İşte çok konuşulacak nedenler ve gelişmelei...

FINANSGUNDEM.COM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğlu ve bazı bakanlar her fırsatta Merkez Bankası'na yönelik sert açıklamalarda ve eleştirilerde bulunuyor. Milliyet yazarı Mehmet Tezkan'a göre bunun iki nedeni var. Birincisi Merkez Bankası'nın bağımsızlığını kaldırmak ikincisi ise ekonomik sıkıntıları sadece faizdenmiş gibi gösterip Merkez'in üzerine yıkmak.

Peki bu noktaya nasıl gelindi? Bunlar nasıl gerçekleşecek. Mehmet Tezkan son tabloyu köşesinde böyle değerlendirdi. İşte Tezkan'ın yazısı;

Gelin adını koyalım..    On gündür faiz enstrümanıyla piyasalar üzerinde estirilen fırtınanın iki nedeni var..
BİR: Merkez Bankası’nı bağımsız kurul olmaktan çıkarak Beştepe’ye bağlamanın altyapısını oluşturmak..
İKİ: Ekonomideki kötü sinyallerin müsebbibi olarak tek başına faizi göstermek, faizi indirmeyen Merkez Bankası’na suç faturası çıkarmak..
*
Birincisinden başlayalım.. Afrika gezisine katılan bir yazarın aktardığına göre; Cumhurbaşkanı, başkanlık sistemine geçmeyi para politikaları ve finans yönetiminde daha fazla etkili olmak için de istiyormuş..  
Nedenlerinden biri de buymuş..
Bunu yolu Merkez Bankası’nın bağımsızlığını kaldırmaktan geçer..
Cumhurbaşkanı Merkez Bankası’nı eleştirirken; ‘İşte adı bağımsız kurul bağımsız olunca gelinen nokta bu maalesef’ sözleriyle niyetini dile getirdi..
Zaten Merkez Bankası’nın dışında galiba bağımsız kurul kalmadı.. Kâğıt üstünde bağımsız gibi dursalar da hepsi siyasete bağımlı hale getirildi..
*
2001 krizini hatırlayalım..
Biz o krizi niye yaşadık.. Siyasetin piyasa düzenine karışmasından.. Popülist politikalar uğruna piyasanın kurallarını hiçe saymasından..
Kurtarıcı olarak ABD’den çağırılan Kemal Derviş’in ilk yaptığı iş neydi?
Bağımsız kurullar oluşturmak..
Enerji piyasasından sermaye piyasasına.. Borsa yönetiminden rekabet kuruluna kadar bağımsız kurullar oluşturuldu..
Siyasetin elini ayağını sürmesinin önüne geçildi..
Türkiye bu sayede ayağı kalktı.. AKP böyle bir Türkiye’yi devraldı.. (Abdullah Gül başbakanlık koltuğuna otururken, yani 2002’nin kasım ayında kriz atlatılmıştı.. Türkiye o yıl yüzde 6.2 oranında büyüdü..) Ekonomideki başarısını Derviş’in çizdiği rotadan çıkmamasına borçlu..
13 yıl sonra döndük mü başa..
Gerçekten bağımsız kalan son kale Merkez Bankası’ydı..
Üzerine abanılmasının sebebi bu..
*
Gelelim ikinci meseleye.. Beştepe sakinleri Cumhurbaşkanı’nı faiz indirilirse enflasyonunda ineceğine, Faiz inerse büyümenin istenilen seviyeye çıkacağına inandırmış..
Bu sebeple olacak; Cumhurbaşkanı ‘Sık sık faiz, sebep enflasyon sonuçtur’ diyor..
Faizi indirmeyen kim?
Merkez Bankası..
Yani Türkiye’yi bacaklarından tutan kurum.. Yeni günah keçisi!.
Verilmek istenen imaj bu..
*
Oysa durum Beştepe sakinlerinin dediği gibi değil.. Uzmanlara göre, faiz kontrolsüz, paldır küldür indirilirse, yedire yedire indirilmezse cari açık büyür, enflasyon tırmanışa geçer, döviz patlar..
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)