'Merkez bağımsızlığını kanıtlamalı'

Reuters’da yer alan haberde TL’nin hızlı düşüşü cepleri yakarken, Merkez Bankası’nın döviz rezervlerini hızlı yakması,  hükümetin faiz artışına karşı durması büyük baş ağrısına neden olabilir. Geçtiğimiz haftayı yeni rekor seviyelerden kapatan dolar TL kuru, yatırımcıların Merkez Bankası’nın kabiliyetini sorgulamasına neden oldu.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın yolsuzluk soruşturmasını püskürtme çabaları piyasalardaki kırılganlığı arttırırken, TL dolar karşısında 2.33 seviyesine kadar geldi. Türkler dolar almak için iki kat para vermek zorunda kalıyorlar. Kur 6 yıl önceye döndü. İhracat ağırlıklı ekonomide yaşanan dalgalanma maliyetlerin yükselmesine neden oluyor.

3 kez seçimden başarı ile çıkan Erdoğan 2002’den bu yana nominal zenginliği üç katına çıkartırken, arka arkaya gelen rekorlar bu yıl yapılacak olan seçimleri tehdit ediyor. Cemaat hükümet arasında yaşana tartışmalar, Erdoğan’ın Türkiye’nin büyümesini istemeyen bir faiz lobisi olduğu yönündeki söylemleri, döviz rezervlerinin erimesine neden olurken, borçlanma maliyetlerinde  artışa neden oldu.



Geçtiğimiz hafta iki yıl aradan sonra bir gün içinde birkaç kez doğrudan müdahale eden TCMB’nin 3 milyar dolar piyasaya sağladığı yönünde bilgiler gelirken, Merkez’in bağımsızlığı da sorgulanan önemli sorular arasında yer aldı. Standart Bank gelişen piyasalar yöneticisi Tim Ash, TCMB’nin hükümetin kontrolü ve prangalarından kurtulması gerektiğini aksi taktirde işlerin daha da kötüye gideceği uyarısında bulundu. Ash, Merkez’in bundan sonra atacağı adımlar ile bağımsızlığını katlamak zorunda olduğunu belirtti. Ekonomistler TCMB’nin 34 milyar dolarlık döviz rezervi kaldığını tahmin ederken brüt rezervler tarafından ise 107 milyar dolarlık bir rakam ortaya çıkıyor.

UBS ekonomisti Cluse, Türk Merkez Bankası’nın zorlu bir konu konumda olduğuna dikkat çekti. Cluse lirayı savunmak için ve cari açığı dizginlemek için faiz artırımının en basit ve güçlü yol olduğunu dile getirdi.