Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Almanya Başbakanı Angela Merkel, Cumartesi günleri yayınladığı haftalık video mesajını bugün 23 Mayıs Alman Anayasası’nın yürürlüğe girme günü olması vesileyle Alman Anayasası’na ve bu bağlamda tartışılan korona tedbirlerine ayırdı.
Yeni tip korona virüs ile mücadele amacıyla ülkede Mart ayı ortasından beri alınan tedbirlerin gerekliliğinin tartışıldığı şu günlerde Merkel, Alman Anayasası’nın 1’inci maddesinde yer alan "İnsan onuru dokunulmazdır" ilkesinden hareketle bu önlemlerin alındığını söyledi. Bu ilkeye devletin bütün icraatlarında uymakla yükümlü olduğunu vurgulayan Başbakan Merkel, bu ilkenin hükümetin icraatlarına da temel teşkil ettiğini kaydetti.
Tedbirler temel hakların ihlali mi?
Almanya’da son haftalarda birçok kentte düzenlenen protesto gösterilerine katılanlar, korona tedbirlerinin temel hak ve özgürlüklerin ihlali olduğu iddiasıyla Merkel hükümetini sert biçimde eleştiriyor, hatta onu "korona diktatörlüğü" kurmakla suçluyor. Antikapitalistlerin, ezoteriklerin, aşırı sağcıların, antisemitiklerin, demokrasi karşıtlarının, komplo teorilerine inananların, muhafazakarların, aşı karşıtları ve sağ popülistlerin öne çıktığı ve yapısı kentten kente farklılık gösteren bu gösterilerde, sosyal mesafe ve maske zorunluluğuna uyulmaması ve emniyet güçleri ile medya mensuplarına saldırılarda bulunulması dikkatleri söz konusu protestoların üzerine çekiyor. Alman istihbaratı ile emniyet birimleri, aşırı sağcı grupların, vatandaşların gösteri ve düşünce özgürlüğü kapsamında düzenlediği bu gösterileri ele geçirmesi tehlikesi olduğu değerlendirmesini yapıyor.
Söz konusu protestolar siyasette de endişelere neden oluyor. Hükümet sözcüsü Steffen Seibert, korona gibi zorlu süreçlerde de düşünce özgürlüğü ve çeşitliliğinin barışçıl gösterilerle sergilenmesinin önemli olduğunu vurgulamıştı. Hararetli tartışmaların özgür bir ülkenin sembolü olduğunu söyleyen Seibert, diğer yandan akıl dışı iddiaların ve dünyadaki kötülüklerden belli grupları sorumlu tutan, günah keçisi arayan nefret temelli komplo teorilerinin ise yeri olmadığını ifade etmişti.
Tedbirler anayasanın 1'inci maddesi çerçevesinde alınıyor
Almanya Başbakanı Merkel, bugün yayınladığı haftalık videosunda da söz konusu grupların adını anmadan iddialara anayasa ile cevap verdi. Merkel, vatandaşların tedbirlere ilişkin endişesini çok iyi anladığını, bu nedenle temel hak ve özgürlüklere dair kısıtlamalara ilişkin kararlar alırken ince eleyip sık dokuduklarını ve kısıtlamaların süresini de mümkün olduğunca kısa tutmaya çalıştıklarını söyledi. Merkel, tedbirlerin gerekli olduğunu tekrarladı ve bunların Alman Anayasası’nın 1’inci maddesinde yer alan "İnsan onuru dokunulmazdır" ilkesi temelinde alındığını belirtti. Almanya Başbakanı, kararları bu ilkeyi temel kabul ederek aldıklarını, amaçlarının sağlık sisteminin pandemi ile başa çıkacak durumda kalması olduğunu hatırlattı ve bunun başarıldığına da dikkat çekti. Diğer yandan her kısıtlama konusunda vatandaşa hesap vermekle yükümlü olduklarının bilincinde olduklarını da belirtti. Tedbirlerin esnetilmesinin de pandemi ile mücadelede sağlanan başarı sayesinde mümkün hale geldiğinin altını çizen Merkel, sosyal mesafe, maske takma ve benzeri kurallara uyulması halinde bu başarının devam edeceğini de belirtti.
Büyük kentlerde bugün de protestolar var
Almanya'da ilk olarak Mart ayı sonunda Berlin’de başlayan ve daha sonra pek çok kente yayılan protestolar bugün de Stuttgart, Köln, Berlin, Münih, Frankfurt ve Hannover'in aralarında bulunduğu kentlerde düzenleniyor. Gösteriler, katılan gruplar açısından heterojen yapıda olsa da uzmanlar çoğu grupların ortak paydasının komplo teorilerine inanmaları olduğunu görüşünde.
100’den fazla antisemitik saldırı
Alman hükümetinin uyumdan Sorumlu Üyesi Annette Widmann-Mauz da korona döneminde antisemitik komplo teorileri ile Asyalılara karşı önyargıların arttığını söyledi ve bunların sonucunda yaşanan ırkçı saldırılara dikkat çekti. Funke Medya Grubu’na bağlı gazetelere konuşan Widmann-Mauz, hakaretten tehdide pek çok biçimde görülen bu saldırıların Yahudilere, Asya görünümlü kişilere, yaşlılara ve çocuklara yönelik olduğunu kaydetti ve mağdurların aradığı çağrı ve yardım merkezlerine ulaşan rakamların ürkütücü olduğunu belirtti. Sadece birkaç haftada 100’den fazla antisemitik ve ırkçı saldırı bilgisinin kendilerine ulaştığını belirten Widmann-Mauz, siyasetin mağdurlara kulak vermek, ırkçılar ve aşırı sağ ile mücadele etmekle yükümlü olduğunu belirtti ve ırkçılığın demokrasinin temelini yok ettiğini vurguladı.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.