Melo beni tatmin etti

“Takımın performansının kısa sürede yukarı çıkması beklediğimiz bir olay değildi.. Melo oynadığı futbolla beni tatmin etti. Daha iyi olacağını düşünüyorum.. Yaşananlar sonrası bende şu an ‘sıfır’ sıkıntı var!”
GELİN biraz daha geniş açıdan bakalım G.Saray’daki suni krize.. Fatih Terim’in de içine çekildiği, sanki tartışmanın ana noktasının ‘yönetim-Terim’ gerginliğiymiş gibi gösterilen sürece röntgen çekelim.. 14 Mayıs seçimleri sonrasında G.Saray yönetiminde herkesin gönül rahatlığıyla ‘Terim’ demeğini hepimiz biliyoruz.. 2-3 muhalifi vardı hocanın.. Ama bugün onu getirmek isteyenlerin ne kadar haklı oldukları çıkıyor yavaş yavaş.. Takımın gösterdiği gelişim, Florya’daki çalışma ortamı, kamplardaki disiplin... Hepsi ortada.. Durum buyken “Neden Terim masaya yatırılıyor?” sorusunu herkes kendi kendine soruyordur.. Açalım..
Sorun Fatih Terim değil.. Sorun Ali Dürüst-Adnan Öztürk ‘geçimsizliği..’ Yönetimdeki “profesyonelleşme” tartışmalarında istediğini elde edemeyen Adnan Öztürk, Florya’daki altyapı binalarının yenilenmesi konusunda Ali Dürüst’ün “Bu inşaata 800 bin TL ödenir mi?” çıkışıyla iyiden iyiye gerildi.. Felipe Melo transferinin maliyeti konusunda yaptığı çıkış aslında Terim’e değil Ali Dürüst’eydi.. Çünkü en nihayetinde sözleşmeyi Dürüst imzalıyordu.. Öztürk’e göre altyapı binasına 800 bin TL harcayamayan bir kulüp, nasıl bir futbolcuya tek sezon için 5.8 milyon Euro öderdi.. Bu çekişmenin içerisine Fatih Terim’in de katılmasının sebebi ise yönetim masasında Sedat Doğan’ın yaptığı eleştiriler..
ORTAM GERİLDİ
DOĞAN elinde futbolcu maliyetleriyle masaya gelince ortam daha da gerilir.. Çünkü Sedat Doğan kulübün iletişiminden sorumlu yönetici.. Futbol konusunda konuşması beklenen en son isimlerden.. Bu haraketin yönetimdeki algısı ise şu; acaba Sedat Doğan çıkışını kendisi mi yapıyor yoksa yönetim ya da yönetim dışındaki bir grubun sözcüsü mü? Bakıyorum, bakıyorum bu tartışmanın içerisinde Fatih Terim’i bir türlü ‘somut’ olarak göremiyorum.. Ne de olsa hoca ister ama alma yetkisi yönetimin ve başkanındır.. İlginç olan konu ise bu tartışmaların Fatih Terim’e aktarılış şekli.. Acaba birileri Fatih Terim’i kavganın içerisine çekerek onu kendilerine kalkan olarak mı kullanmak istiyor? Esas incelenmesi gereken konu bu galiba..
Neresİnden bakarsanız bakın G.Saray her tartışmada, her spekülasyonda, her krizde yara alıyor. Oysa ki bugün G.Saray’ın bunları kaldıracak gücü yok. Küçük çaplı krizler bile büyük deprem etkisinde.. Onun için yöneticilerin ‘eylem’ yaparken bir değil iki, hatta üç kere düşünmesi lazım.