Medyada hediye skandalı

Geçtiğimiz yılbaşında öyle bir rezillik yaşandı ki, skandal demek bile hafif kalır! Gazetecilerin hediye alması nereye kadar etik? Hediye ile rüşvet arasındaki ince çizgi nedir? Türk basınında yıllardır bitmek bilmeyen tartışmalardan biridir bu konu. Kimi gazeteciler özel günlerde bir PR faaliyeti olarak şirketlerden gönderilen pahalı hediyelerin alınmasını ahlaki olarak yanlış bulur, ama çoğunlukla medyada hediyenin pahalı olması bazı gazetecileri mutlu eder! Ama geçtiğimiz yılbaşında öyle bir rezillik yaşandı ki, skandal demek bile hafif kalır! Yılbaşı hediyesi olarak gazetecilere son derece pahalı bir seçim olan Louis Vuitton marka cüzdan gönderildi. Gazetecilerin yüzündeki gülümseme, bazılarının Nişantaşı’ndaki mağazaya gittiklerinde yerini tam bir şoka bıraktı. O gazetecilerin suratı buz kesmişti! Mağaza çalışanları çok süslü kutularda hatta içlerinde sertifika numarasına benzer bir kağıtla son derece ikna edici bir şekilde paketlenen cüzdanların kendi üretimleri olmadığını söyledi. İşte rezillik de burada başladı. Yıllarca yolsuzluk ve sahtecilik raporlarıyla Türkiye'de yaşanan çarpıklıklara dikkat çeken meslek örgütü gazetecilere yılbaşı için SAHTE CÜZDANLAR göndermişti. Peki bu örgüt hangisiydi? Çakma bir Louis Vuitton cüzdan göndererek, sahte hediye skandalına imza atan kuruluş İstanbul Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası (İSMMO). Bu hediyeyi ve listeyi belirleyen hangi PR şirketiydi? Skandalın diğer bir tartışılacak yönü ise bu rezilliğe imza atan bir PR şirketinin olmaması. Skandalın kahramanı bir gazeteci. Bu örgütün PR faaliyetini halen meslek ahlakına son derece önem veren siyasi bir gazetede ekonomi muhabiri olarak çalışan kadın muhabir yapıyor. Yani rezillik içinde rezillik, skandal içinde skandal! MEDYARADAR