<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiMarx da Keynes de haklı olamaz mı ----

Marx da Keynes de haklı olamaz mı

Marx da Keynes de haklı olamaz mı
08 Mart 2013 - 14:12 www.finansingundemi.com

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası eski Başkanı Süreyya Serdengeçti küresel krizle ilgili kimsenin yeni bir şey ortaya koymadığını vurguladı

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) eski Başkanı Süreyya Serdengeçti, dünyada gelişen imkanlara rağmen hala yaşanan ekonomik krizle ilgili yeni bir çerçevenin oluşmadığını belirterek, herkesin küresel kriz öncesinde nelerin yanlış gittiğini söylediğini ama kimsenin ortaya yeni bir şey koymadığını vurguladı.
Serdengeçti, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi'nde (TOBB-ETÜ) yapılan ''İktisatçılar ve İktisat Politikaları Paneli''nde yaptığı konuşmada, Türkiye'deki en büyük eksikliklerden birinin herhangi bir ekonomi politikası tartışılırken o dönemin koşullarının göz önüne alınmaması olduğunu söyledi. Geçmişteki iktisadi düşüncenin önemli isimlerine bakarak karar alınması sürecini de eleştiren Serdengeçti, ''Marx, (krizler kaçınılmaz bunlar olacak), Keynes ise (çözüm var hatta engellenebilir bile) diyor. Niye ben bunlardan birini tutmak zorundayım. İkisi de haklı olamaz mı- Genellikle bu ülkedeki yaklaşım ya biri haklıdır ya da öbürü haklıdır şeklinde oluyor'' diye konuştu. Serdengeçti, ekonomik koşulların önemine de değinerek, birbirine karşıt görünen iki ekonomi politikasının herhangi bir ülkede uygulandığı zaman doğru olabileceğini dile getirdi.
Küresel bir krizin yaşandığını ve birçok bakımdan da yaşanmaya devam ettiğini kaydeden Serdengeçti, ''Baktığımız zaman 2007 sonunda kriz geldi ve 2008 sonunda derinleşti. Ben koşullar 1930'lardaki gibi değil, dünyada artık geçmişle kıyaslanmayacak sayıda üniversite, düşünce kuruluşu, entelektüel kapasite var, yeni çerçevenin oluşması için 7 yıl beklemeyeceğiz diye düşünüyordum ama yanılmışım hala bekliyoruz. Herkes küresel kriz öncesinde nelerin yanlış gittiğini söylüyor ama kimse ortaya bir şey koymuyor'' değerlendirmesinde bulundu.
Meraklı bireyler yetişmeli
TCMB Banka Meclisi Üyesi ve TCMB Para Politikası Kurulu Üyesi Ahmet Faruk Aysan da 2008'de yaşanan krizin İktisat biliminin metodolojisinden kaynaklandığını belirtti.
Asıl amacın meraklı bireyler ve entelektüeller yetiştirmek olduğunu vurgulayan Aysan, ''Bu ülkenin topraklarına dair sorular sorabilecek, kendine ait çözümler üretebilecek nesiller yetiştirmeliyiz'' dedi. İktisadi düşünce tarihinin entelektüel bir kaygıyla okunması gerektiğini de ifade eden Aysan, entelektüelliğin kişinin kendi alanıyla sınırlı kalmaması olduğunu söyledi. Aysan, Merkez Bankası'nın yeni para politika dizaynının ne şekilde gelişebileceğine de dikkati çekerek, ekonomik kriz sonrasında sabit enflasyonun gerekli olduğunu ancak yeterli olmadığını belirtti.
Türkiye iktisadı Amerika'da gelişiyor
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Asaf Savaş Akat ise Türkiye'nin iktisat konusunda dışarıdan beslendiğini kaydederek, ''Türkiye iktisadı Amerika'da gelişiyor, doktoralar orada yapılıyor'' dedi.
Bu durumdan vazgeçilmesi gerektiğini ifade eden Akat, Amerikan ekollerinden Türkiye ekolüne dönüş yapmak gerektiğini dile getirdi.
Akat, günümüzde ekonomisiyle örnek gösterilen ülkelerden biri olan Güney Kore'ye ilişkin olarak ise ''Güney Kore emperyalizmi 30 yıl evvel perişanlığın örneğiydi, şimdi ise herkes 'Kore Kore' diyor'' ifadelerini kullandı.
ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Siyasettin Çokbilmiş08 Mart 2013 15:54

    Hayır Süreyya Bey, olamaz. Çünkü Keynes söylendiği devlet müdahalesinden bahsederken kapitalizmin özüne ait problemleri göz ardı ederek devletin kapitalistlere az destek olmasının sorun olduğu anlamına gelen şeyler ortaya koymuştur. Marx ise doğrudan ikincil ve seçilmeyecek bir ideoloji ortaya koymak için Rotschild hanedanınca finanse edilmiştir. İkisi de haklı değil; çünkü Keynesyen iktisat kapitalizmin kendisinin sorun olduğunu söylemekten uzak, Marksist iktisat ise bireysel alanı göz ardı eden toplum görüşüyle ütopik ve gayri insanidir. 21. yüzyılda insanlar metafiziğin yitiminden bahsederken hâlâ bunları ideal düzenler olarak sunmak da ayrı mesele.