Marmaris'te görüldü

Marmaris Çevreciler Derneği (MÇD), ilçedeki deniz temizliğinin durumunu tespit etmek amacıyla, Muğla Üniversitesi ile işbirliği yaparak bir çalışma başlattı. Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan liderliğindeki 12 bilim adamı ile Ahmet Kutengin başkanlığındaki 6 MÇD üyesi, bu çalışma kapsamında, limanın çeşitli yerlerinden analiz için su almak maksadıyla denize açıldı.
Gezi sonunda elde ettikleri bilgileri gazetecilerle paylaşan Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, daha önce Hisarönü Körfezi’nde seyrek olarak rastlanan bir tür deniz anasına Marmaris körfezi açıklarında da rastladıklarını belirtti. Prof. Dr. Tarkan, Latince adı ’Cassiopea andromeda’ olan canlının ’Çiçek denizanası’ diye isimlendirildiğini belirterek, "Ölümcül olmamakla birlikte deride 1-2 ay süren lekeler bırakıp, kaşıntı ve döküntüye neden olabiliyor.
Diğer denizanalarından farklı olarak dipte ve ters dönmüş olarak yaşan bu canlı, adeta bir çiçeği andırdığından üzerine basılması çok kolay. Üzerine basıldığında deriye yakıcı kapsülleri enjekte ederek zarar veriyor. Süveyş Kanalı yolu ile sularımıza ulaştılar" dedi. Prof. Dr. Tarkan, çiçek denizanalarına Yalancıboğaz, Yılan Adası, Aksaz mevkileri ile Bozburun beldesinin açıklarında rastladıklarını söyledi.
Çiçek denizanasının Türkiye’de daha önce, 2002 yılında Fethiye Sarsala’da, 2006 yılında İskenderun Körfezi’nde, 2008’de de Ölüdeniz’de görüldüğünün rapor edildiğini hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Nuri Tarkan, bu tür denizanasının Marmaris sularında Hisarönü Körfezi’nden sonra ilk kez görüldüğünü açıkladı. Prof. Dr. Tarkan, "Yarıçapları 15-35 samtim arasında değişen tür, tahriş edici nematosistleri ile ülkemiz sularındaki ikinci tehlikeli denizanası türüdür. Yakıcı özelliğinin yanında kızarıklık, kaşıntı ve tahriş edebilir. Şimdiye kadar ülkemizden hastanelik durumlara yol açtığı haberi gelmemiştir. Deniz zemininde ters dönmüş olarak duran bu denizanası türü genellikle bir deniz bitkisi sanılır. Diğer denizanalarının aksine bu tür zeminde bulunduğundan ancak üzerine basıldığında tepki vermektedir. İnsanları iğnelemesi durumunda vücutta geçici izler oluşturabilir" diye konuştu.
TARAKLI MEDUS POPÜLASYONU YÜZDE 100 ARTTI
Prof. Dr. Tarkan, çalışma sırasında körfez içerisinde rastladıkları deniz anası olmayan ancak görünüm açısından çok benzer yanları bulunan ’Taraklı medus’ türünde bir ayda yüzde 100’lük popülasyon artışı gözlemdiklerini de kaydetti. Temmuz ayında yaptıkları çalışmada ortalama 10 metrekarede 30 adet olan Taraklı medus popülasyonunun bu ay 10 metrekarede 60’a çıktığını belirten Prof. Dr. Tarkan, bu canlının zehir taşımadığını ve insan açısından tehlikeli olmadığını söyledi. Prof. Dr. Tarkan "Taraklı medus, insana zarar vermez ama deniz canlılarının yumurta ve larvalarıyla beslenmesi nedeniyle bu canlılar açısından oldukça zararlıdır. Karadenizdeki hamsi popülasyonunun azalmasında en büyük etkenlerden biridir" dedi.
Prof. Dr. Tarkan, bundan sonra da Marmaris Körfezi ve açıklarını gözlemeye devam edeceklerini belirterek, eylül ayı sonlarına doğru altıncı körfez çalışmalarını tamamladıktan sonra bu çalışmayı bir rapor haline getirerek yetkili kurum ve kuruluşlara sunacaklarını belirtti. Radikal