Mahsa Emini protestocularına ikinci idam kararı

İran'ın başkenti Tahran'da Mahsa Emini'nin ölümüyle baş gösteren protestolara katılan ve "isyan çıkarmak" suçlamasıyla yargılanmasına devam edilen çok sayıda gösterici bulunuyor. Tahran Devrim Mahkemesi suçlanan protestoculardan 1 kişiye daha idam cezası verdi.

İran Yargı Erkine bağlı Mizan Haber Ajansı'nın haberine göre, Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei’nin talimatıyla, soruşturma süreci "süratle, adalet ve hukuka dayalı şekilde" başlatıldı ve yargılamalar devam ediyor.

Pazar günü, Tahran Devrim Mahkemesi, sanıklardan birini idam cezasına, 5 sanığı ise 5 ve 10 yıl aralığında değişen hapis cezalarına çarptırdı. Bu haber hatırlatılarak, Tahran Devrim Mahkemesi'nin, kimlik bilgileri verilmeyen 1 protestocuya daha “korku ve infiale sebep olacak şekilde ateşsiz silah kullanmak suretiyle devlete savaş açmak" suçundan idam cezası verdiği, karara yönelik temyiz yolunun açık olduğu bilgisi verildi.

Bu kararla, Mahsa Emini protestolarına katıldıkları gerekçesiyle idam cezası verilen kişi sayısı 2'ye yükseldi.

Protestoculara istenen cezalar

İran'da tartışma yaratan konulardan biri de gösteriler kapsamında onlara verilecek cezalar oldu.

6 Kasım Pazar günü, İran Meclisi'ndeki 227 milletvekili imzasıyla, "gösterilerde ateşli veya ateşsiz silahlarla insanların canına kasteden ve ölümlerine neden olan kişiler hakkında idam cezasının uygulanmasını öneren" bildiri yayımlanmıştı. 

İran Yargı Erki Başkanı Gulam Hüseyin Muhsini Ejei, bildiri yayımlandıktan bir gün sonra "yargı sürecinde göstericilerle isyancıların birbirinden ayrılması gerektiğini" açıklamıştı.

Ejei, karar mekanızmalarına değerlendirmelerini dikkatle yapmaları gerektiğini ifade etmiş "Yargı mensupları, son gösterilerde asıl isyancılarla suçsuz ve kandırılmış insanları ayrıştırmalı ve gerekli mekanizmalarla bu kişileri serbest bırakmalıdırlar." demişti.

İran Meclis Başkanlığı Sözcüsü Nizamuddin Musevi ise 8 Kasım Salı günü, 227 milletvekilinin bildirisine değinerek:

“(Bu bildiride) Batı medyasının çizdiği yanlış çerçevenin aksine, ölüm cezasından bahsedilmiyor ancak insanların canını alan kişilerin 'kısası' vurgulanıyor. Başkalarının canına kıyanlara da ceza uygulanır. Protesto bahanesiyle insanların silahla öldürülmesi ve katledilmesi kabul edilemez." şeklinde konuşmuştu.