<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemLondra'nın müslüman belediye başkanı nasıl başardı?----

Londra'nın müslüman belediye başkanı nasıl başardı?

Londra'nın müslüman belediye başkanı nasıl başardı?
13 Mayıs 2016 - 11:08 www.finansingundemi.com

Sadiq Khan belki de Londra tarihinin en çok tabu yıkan belediye başkanı. Aristokrasiden veya zengin bir aileden gelmiyor. İngiliz kökenli bile değil ve bir Müslüman... İşte başarısının sırrı...

Pakistan asıllı Müslüman politikacı Sadiq Khan’ın Londra Belediye Başkanı seçilmesi; bir Müslüman’ın sadece Avrupa’nın değil, Batı medeniyetinin başkenti sayılabilecek bir şehre başkan olması tüm dünyayı şaşırtmıştı. Avrupa’da İslamofobi’nin tırmanışa geçtiği bir devirde bu nasıl mümkün olabilirdi? Khan belki de Londra tarihinin en çok tabu yıkan belediye başkanı. Aristokrasiden veya zengin bir aileden gelmiyor. İngiliz kökenli bile değil ve bir Müslüman. Onun seçilmesi İngiliz siyasetinin oyun kurallarını sonsuza kadar değiştirirken, İslamofobi’ye de en büyük darbeyi vurdu. Seçilmesine en çok üzülenlerin arasında, İslamofobi’yi bahane ederek Avrupa gençlerini radikalize eden terör gruplarının olduğu kesin. Peki İngiliz aristokrasisini ve cihatçı terör gruplarını öfkede buluşturan bu adam kim? Ve tüm bunları nasıl başardı?

Habertürk'ten Anıl Emre'nin haberine göre, Londra’nın yeni belediye başkanının hikâyesi, şehirde yaşayan milyonlarca göçmeninkinden farksız başlıyor. Sadiq Khan, 1960’ların sonunda Pakistan’dan İngiltere’ye göç eden Amanullah ve Sehrun çiftinin 8 çocuğundan 5’incisi. Londra’ya taşınmalarından kısa süre sonra, 1970 yılında dünyaya geliyor. Babası otobüs şoförlüğü, annesi ise terzilik yapıyor. 10 kişilik aile küçük bir evde yaşıyor, Khan 24 yaşına kadar karde- şiyle bir ranzayı paylaşıyor. Babasının sendika üyesi olması sebebiyle iyi bir maaş kazanarak kendisine ve kardeş- lerine bakabildiği düşüncesi, Khan’ın erken yaşta politik bir bilince sahip olmasını sağlıyor. 15 yaşında İşçi Partisi’ne kaydoluyor. Bunda en büyük payı, gittiği okulun müdürü olan, aynı zamanda bir İngiliz ortaokuluna müdür atanan ilk Müslüman olan Naz Bokhari’ye veriyor: “Derimin renginin hayatta başarılı olmama engel olamayacağını bana o gösterdi.”

EVİNİ KAYBEDENLERİN KAHRAMANI OLABİLİR

Khan’ın başarısının sırlarından biri İngiliz Financial Times Gazetesi’nde, Panama Belgeleri skandalından sonra yayımlanan “Aklanmış para Londra emlak piyasasını nasıl şekillendiriyor?” başlıklı yazıda gizliydi: “35 yaş altı Londralıların 4’te 3’ü yaşadıkları şehirde ev sahibi olmayı hayal bile edemiyor. Ancak belgelere göre Beşar Esad’ın sağ kolu iseniz Londra’da mülk sahibi olmanız çok kolay.” Londra’nın bugünlerde en büyük sorunu tartışmasız ev fiyatları. Özellikle yabancı yatırımcıların Londra gayrimenkul piyasasına olan ilgisi inşaat projelerinin sayısını hızla artırırken, fiyatları da rekor düzeylere çıkarıyor. Konut alımlarının ciddi bir kısmı ise sahibi belli olmayan paravan şirketler üzerinden yapılıyor. Bu alımların bir kısmının da para aklamak için yapıldığı sır değil. Yüksek talep sayesinde hızlanan kentsel dönüşüm projeleri, eskiden mütevazı rakamlarla ev sahibi olunabilen mahalleleri, camı olmayan dairelerin bile yarım milyon sterline satıldığı projelere ev sahipliği yapar hale getirdi. Kiralar da ev fiyatlarına paralel olarak artınca toplu evden çıkarmalar başladı. Londra sakinleri tüm bunlardan, bu konuda hiç önlem almadığı gibi ‘yabancı yatı rımcıyı Londra’ya çekmek için ellerinden geleni yapacaklarını’ söyleyen iktidardaki Muhafazakâr Parti’yi sorumlu tutuyor. Khan da koltuğunu binlerce sterlinlik takımlarıyla tanınan, İngiliz aristokrasisinin en prestijli yayını The Spectator’ın başeditörlüğünü yapmış Boris Johnson’dan aldı. En büyük vaadi, Londra’yı İngilizlerin ‘40 yaşına kadar evlerini 4 kişiyle paylaşarak yaşadıkları’, kiralarını ödeyemedikleri için taşınmak zorunda kaldıkları bir şehir olmaktan çıkarmak. Tüm Londralılar için çalışarak gelir eşitsizliğinin etkileriyle mücadele etmek. Üstlendiği görev, İngiliz siyasetinin basamaklarını hızla tırmanmasını sağlayabilir. Başarılı olabilirse bundan 10 yıl sonra İngiltere’nin ilk Müslüman başbakanını konuşuyor olmamız mümkün.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)