Libya seçimlerinde ‘gizli savaş’ yaşanıyor

Sosyal medya organlarında Salih ve Başağa’yı da etiketleyerek dolaşıma giren söylentilerde Libya’daki diğer olası adaylar da hedef alındı. Yarış, bu ayın 24’ünde yapılması planlanan seçimlerin yaklaşmasıyla daha da kızışmaya başladı.

Her ne kadar sosyal medyadaki ‘yalan haberlerde’ ağırlıklı olarak aday Abdulhamid Dibeybe hedefte olsa da rakip isimler de söylentilerden paylarını alıyorlar.

Dibeybe’nin kararı

Dibeybe’nin hükümetin kaşesi ve imzasıyla aldığı 27 milyon dinar bütçeli karar ile Cumhurbaşkanlığı Ofisi’ne bağlı ve başkanlığını İletişim ve Siyasi İşlerden Sorumlu Devlet Bakanı Velid el-Lafi’nin yaptığı bir bilgi ve rehberlik merkezi kurulması emri verildiği öne sürüldü. Ancak hükümet haberi yalanlarken Lafi, Facebook’taki kişisel hesabı aracılığıyla iddialar için ‘sahte’ nitelendirmesinde bulundu. Hükümetteki bakanları hedef alan yalnızca bu ‘söylenti’ değildi. Nitekim söylentilere göre Birleşmiş Milletler’in (BM) istifa eden Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’e gönderdiği ve istifasının nedenlerini anlattığı bir mektupla Dibeybe’yi hedef aldı. Mektupta, Dibeybe’nin ‘seçimlere katılmak için hükümet kaynaklarını kullandığı’ ve edinilen bilgilere göre hükümet temsilcileri, Yüksek Ulusal Seçim Komisyonu ve Yargı Konseyi de dahil olmak üzere yargı birimleri arasında ‘Dibeybe’nin seçimlere başarılı bir şekilde aday olması için’ bir yasal çerçeve hususunda anlaşma sağlandığının belirtildiği öne sürüldü.

BM misyonu söz konusu söylentileri yalanlamakta gecikmedi. Misyon, kamuoyunu yanıltmak üzere birçok girişim olduğunu ve Libyalıların ‘kendilerini yanıltmayı amaçlayan uydurma ve asılsız haberlere’ karşı uyanık olması gerektiğini vurguladı.

Bir diğer asılsız haberde de siyasi aktivist Musaddık Habrare’nin ABD’nin Libya seçimlerine adayı ve ‘beklenen başkan’ olduğu öne sürüldü. Temsilciler Meclisi’nin adaylık yaşını 40’tan 35’e indirmesi de buna delil olarak gösterildi.

Seçim sürecini takip eden kesimler, 1986 doğumlu Habrare hakkındaki iddiaların ‘hesaplaşmak üzere rakipler ve siyasi muhalifler arasında yalan haber ve suçlamalar yaymanın kolay olduğu’ Libya krizinin doğasını yansıttığına dikkat çektiler.

Siyasi analist Dr. Mustafa el-Fituri, söz konusu iddiaların tehlikeleri konusunda yaptığı uyarıda şunları söyledi:

“Bu iddialar temelsizdir. Tekrarı, bazen kasıtsız da olsa adayın reklamını yapmaktır. ABD, herhangi bir ülke gibi, belirli bir adayı tercih eder ve bu çoğu ülke için de geçerlidir. Benim tavsiyem bu iddianın tekrarlanmamasıdır. Çünkü ABD’nin ondan memnun olduğunu varsayarsak bu, seçmenleri belirli bir kişiye oy vermeye itebilir.”

Siyasi muhalifler arasındaki suçlamalar, kart başına 2 bin dinar karşılığında çok sayıda seçim kartı satın alınmasıyla da arttı. Seçim Komisyonu’ndan bir yetkili, seçmen kartının yanında kimlik kartı olması gerektiğini, aksi takdirde oy kullanma izni verilmeyeceğini belirtti.

Adaylara yönelik temyiz süreci ve Sebha, Trablus ve Bingazi mahkemelerinde temyizlerin kabul edilmesi, hakimlerin bir adaya destek verip diğerini suçladığı yönünde şüphelere de kapı araladı. Ancak Libya Ekonomik Rekabet Örgütü Genel Sekreteri Fevzi el-Lolki, hakimlerin siyasi sürece ve seçimlere dahil edilmesinin devlete ve yargıya zarar verdiği uyarısında bulundu.

Libya’nın batısındaki Zaviye Mahkemesi’nin Mareşal Halife Hafter’in aday olmasını yasaklayan bir karar yayınlamasının hemen ardından kimliği belirsiz kişiler, kararı veren hâkimin ikametgâh adresini yayınlamak için adeta birbirleriyle yarıştılar. Gelişme sonrasında Libya Dışişleri Bakanlığı eski müsteşarı Hasan es-Sağir, bunun hâkimi veya ailesini hedef almak ve Hafter’i veya yandaşlarından birini suçlamak için bir ‘Müslüman Kardeşler oyunu’ olduğu konusunda uyardı. “Siyasal İslamcı grupların, en çirkin meseleleri kullandığı kritik bir aşamadayız” dedi.

Libya’da yayılan söylentiler, İngiliz Avam Kamarası’nın ABD Başkanı’nın bir danışmanının huzurunda monarşinin Libya’ya dönüşü hususunda uzlaşı sağladığının iddia edilmesine kadar uzandı. İddiada, Avam Kamarası’nın ve danışmanın, Muhammed Hasan Rıza es-Senussi’nin iktidara gelmesinin Libya’daki siyasi çatışmaya en iyi çözümü teşkil edeceğini belirttiğine dikkat çekildi.

Ancak Libya’da Bağımsızlık Anayasası ve Meşrutiyetin Geri Dönüşünü harekete geçirmek için Ulusal Konferans Hazırlık Komitesi Başkanı Eşref Boudavare, bu haberin tamamen yalan ve asılsız olduğunu belirtti. Boudavare şu açıklamada bulundu:

“Bu, yalanların ve siyasi söylentilerin mucitleri ve destekçileri için şaşırtıcı değil. Onlar, onlarca yıl önce Libya’nın mülkiyetini geri kazanma projesi üzerine yaşanan medya savaşının ayrılmaz birer parçasıdır.”

Libya'da Hafter’in adaylığına yapılan itiraz reddedildi

Libya'da başkanlığa 98 başvuru