Kurtulmuş: IŞİD'in arkasında enerji baronları var
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, IŞİD'in arkasında kimlerin olduğunu söyledi
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin Kuzey Irak petrolünü uluslararası piyasalara çıkarmasından son derece rahatsız olan çevreler olduğunu biliyoruz. IŞİD'in arkasında bu tür niyetli olanların olduğunu tahmin ediyoruz" dedi.
İstanbul'da düzenlenen "New York'tan İstanbul'a Mega Şehirler ve Finansal Merkezler Paneli" sonrasında AA muhabirinin Irak'ta yaşanan son gelişmeler ve Türkiye ekonomisine ilişkin sorularını yanıtlayan Kurtulmuş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının en kısa sürede Türkiye'ye getirilmesi için yoğun çaba içinde olduklarını belirterek, "Güvenli bir bölgede ve sağlık durumlarının iyi oldukları bilgisini alıyoruz" dedi.
"Türkiye'nin Kuzey Irak'ın petrolünün dünya piyasasına sunulmasında aktif görev alması ve Irak Şam İslam Devleti'nin (IŞİD) sadece Türkiye Konsolosluğu'na baskın düzenlemesi... İki olayı nasıl okumak gerekiyor?" sorusu üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin Kuzey Irak petrolünü uluslararası piyasalara çıkarmasından son derece rahatsız olan çevreler olduğunu biliyoruz. IŞİD'in arkasında bu tür niyetli olanların olduğunu tahmin ediyoruz. Ama sonuçta IŞİD'i ortaya çıkaran şartların bir an evvel iyileştirilmesi gerekiyor. Çok benzer şekilde nasıl Taliban'ın içinden El Kaide ortaya çıkmışsa; Taliban'ın ortaya çıkmasını sağlayan sebep de Afganistan'daki Rus işgali idi. Uzun yıllar Afganistan halkı Ruslar'a karşı mücadele etti ve Taliban'ın etrafında örgütlendi. Uzun süren savaşın neticesinde bu direnişin içinden El Kaide çıktı. El Kaide de küresel bir terör ağı haline geldi. Maalesef IŞİD'i de ortaya çıkaran sebep öncelikle Irak işgali ve Suriye'deki gelişmeler. Suriye'de devlet terörü ile birlikte iç savaş meydana geldi. Buraya dünyanın dört bir yanından gelen bir takım unsurlar oluştu. Nasıl Pakistan ve Afganistan'daki o mücadeleden El Kaide çıktıysa buradan da IŞİD'e destek veren unsurlar ortaya çıktı. Öylesinde karanlık bir yapılanma ki kimlere hizmet ettiğini ve arkasında kimler olduğunu bilmiyoruz. Hiçbir terör örgütü arkasında büyük güçlerin desteği olmadan ayakta duramaz. Bu bölgede kimler karışıklık ve istikrarsızlığın devam etmesini istiyorsa onların bu terörün arkasında parmağı olduğu aşikar bir şekilde gözüküyor."
Libya, Mısır, Suriye, Tunus ve o coğrafyadaki halkın bölgedeki mevcut despot yönetici ve zalimlere karşı ayaklandığını anımsatan Kurtulmuş, ancak dünyanın bu mücadeleye yeterli desteği vermediğini dile getirdi.
Kurtulmuş, "Halklar zalimi indirmekte müttefikti ama yerine kimi getireceklerini bilmiyordu. Bu çerçevede özellikle Suriye'de 200 binin üzerinde insan öldü. Suriye, Cenevre görüşmeleriyle aslında çözüme yakın bir noktaya değil, daha uzak bir noktaya gitti. Irak işgali ile birlikte Irak'ın üçe bölünme senaryolarını konuşulurken, şimdi Suriye'nin de üçe bölünme senaryoları gündeme getiriliyor. Türkiye olarak vazifemiz; bu coğrafyanın bütün halklarını daha fazla entegre edecek görüşleri dile getirmek ve siyaseti ortaya koymaktır. Bir an evvel bu terör ortamının sonlandırılacağı çabanın ortaya konması gerekiyor" değerlendirmesini yaptı.
"Üretimi esas olan yeni bir perspektif ile yolumuza devam edeceğiz"
Numan Kurtulmuş, "2014 yılı birinci çeyrek büyümesine net ticaretin katkısı pozitif iken özel sektör yatırımlarının katkısı negatif oldu. Gelecek çeyreklerde özel sektör yatırımlarının büyümeye pozitif katkı sağlaması için neler yapılacaktır?" sorusuna ve yapısal bir sorun olan cari açığın düşürülmesine ilişkin geçen 12 yıl boyunca Türkiye'nin makro ekonomik dengelerini tesis ettiğini ve bunun ülke ekonomisi için önemli bir gelişme olduğunu belirtti.
Ancak makro dengelerin kurulmuş olduğu bir ülke ekonomisinin çok güçlü bir ekonomi olduğu anlamına gelmediğine dikkati çeken Kurtulmuş, Türkiye'nin ikinci faza geçmesi gerektiğini ve bu ikinci fazının makro başarıların mikro başarılarla taçlandırılması olduğunu vurguladı.
Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Daha çok ürettiğimiz, daha fazla küresel markalarımızın olduğu, küresel rekabette söz sahibi olduğumuz, Ar-Ge'ye daha fazla pay ayıran ve orta sınıfını daha fazla güçlendiren bir Türkiye'nin olması gerekiyor. Üretim eksenli ve reel ekonomiyi destekleyen bir Türkiye'ye ihtiyaç var. Bundan sonraki 2023 perspektifimizdeki ana noktamız burasıdır. Bu alanlarda yatırım yapan firmalarımızın önünü açacağız. Türkiye'nin ihracatında yüksek teknolojili ürünlerin payı maalesef çok düşük… Sadece sıradan ürünleri ihraç etmekle güçlü ekonomi olamıyorsunuz. Markalarınız, patentleriniz ve yüksek teknoloji ürünleriniz olacak. Bunların üzerinden güçlü bir ekonomiyi oluşturacağız."
Türkiye'nin en önemli sorunlarından birisi olan cari açığın düşürülmesine ilişkin Kurtulmuş, ekonomi bir tarafından bakıldığında zor bir alan gibi gözükse de aslında kolay bir alan olduğunu söyledi.
Öncelikle ekonomide tercihlerin belirlenmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Tercihler gerçekten üretimden ve Türkiye'de geniş kitlelerin bu süreçlerin içerisinde olmasından yana ise bunları gerektiren adımları atarsınız. Bu adımların atılacağını söylüyorum. Cari açık bir problem, doğru. Türkiye'nin cari açığının ana nedeni enerji ihtiyacımızdır. Türkiye bütünleşik bir enerji stratejisi ile bunun üstesinden gelebilir. Kuzey Irak petrolünün taşınması, çevreci enerjinin üretilmesi ve yeni enerji kaynaklarının oluşturulması da bu stratejinin bir parçasıdır. Tarih, coğrafya, Türkiye'ye öyle bir şey lütfetti ki kim doğalgazını ve petrolünü dünyaya piyasasına çıkarmak istiyorlarsa ülkemizi kullanmak zorunda. İster Rus, Azeri, Türkmen doğalgazı ister Kuzey Irak petrolleri ile Kıbrıs'tan çıkan doğalgaz ve petrolleri dünya piyasasına iletmek istiyorlarsa Türkiye maliyetleri son derece minimize eden bir seçenektir. Türkiye bu anlamda çok büyük bir enerji gücü haline geliyor. Bu gelişmeden rahatsız olanlar var ama biz istikametimizden dönmeyeceğiz."
Kurtulmuş, Türkiye'de cari açıktan daha önemli sorunun iktisadi dengeler açısından ihracat - ithalat açığı olduğuna işaret ederek, Türkiye'nin 150 milyar dolarlık ihracat kapasitesine ulaşmasının yanında 250 milyar dolarlık da ithalat yapan bir ülke durumunda olduğunu dile getirdi.
İthalat içinde yüzde 70 düzeyinde ara malı olduğu belirten Kurtulmuş, "Bu Türkiye için önemli bir sıkıntıdır. Bunların hepsini biliyoruz. Üretimi esas olan yeni bir perspektif ile yolumuza devam edeceğiz" dedi.