Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
İstanbul’da sağanak, dolu ve hortum, Ankara Polatlı’da kum fırtınası, İzmir Çeşme’de hortum ve dolu… Çatılar uçtu, ağaçlar devrildi, arabalar selle sürüklendi. Çok sayıda ev ve iş yerini su bastı. Maddi zararlar bir yana hayatını kaybedenler bile oldu. Üstelik bu meteorolojik afetler ne ilk ne de son. Meteoroloji uzmanları önümüzdeki süreçte çok daha fazlasının görüleceğini tahmin ediyor.
Şehirlerdeki “ısı adası” faktörü
Tüm bu meteorolojik olayların sebebi küresel ısınma. TRT Haber'den Mine Yagıcı Çiftci'nin haberine göre küresel ısınma büyük şehirleri çok daha fazla etkilemeye başladı. Önümüzdeki dönemde de bunun süreceği ifade ediliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Deniz Demirhan sebebi, “Şehirlerde oluşan ısı adaları” olarak açıklıyor. Bunun ne anlama geldiği konusunda ise şunları söylüyor:
“Kırsal bir arazide toprak alanlar daha çok. Güneşten gelen radyasyon toprak tarafından emiliyor. Gece olduğu zaman yayılıyor. Böylece gündüz ısınma gece ise soğuma gerçekleşiyor. Isıda dengesizlik ya da ısının aşırı birikmesi gibi bir durum söz konusu olmuyor. Şehirlerde ise güneşten gelen radyasyon bütün gün boyunca toprağı değil, asfalt ve beton yüzeyleri ısıtıyor. Gece saatlerinde aşırı ısınan asfalt ve beton yüzeyler, aldıkları ısıyı geri veriyor. Doğal olarak bütün gece boyunca ısınma süreci devam ediyor. Dolayısıyla sıcaklığın atmosfere tekrar yerden yayılması devam ediyor, soğuma gerçekleşemiyor. Biz buna şehir ısı adası diyoruz.”
Suyun akıp gideceği alan yok
Peki büyük şehirlerde oluşan ısı adaları nasıl oluyor da bu kadar şiddetli meteorolojik olaylara sebep oluyor? Dr. Demirhan, “Bu kadar çok ısınma sonuçta atmosferde bir etkiye sebep oluyor. Bu etki de kuvvetli, sağanak yağışlara ve sele neden oluyor” diyor.
Dr. Demirhan, konuyu bir kıyaslama yaparak açıklıyor:
“Benzer miktarda yağışın hem toprak yüzeye hem de kırsal bir alana yağdığını varsayalım... Toprak gelen suyun akışı için uygun ortam olabilir, bir kısmı toprağa karışır. Ancak şehirlerde bunun akması için uygun ortam yok. Şehirlerde direkt asfalt yüzeylerden geçiyor. Suyun akabileceği bir alan yok. Bu da hasar ve maddi kayıplara neden olabiliyor.”
Meteorolojik uyarılar dikkate alınmalı
Büyük şehirlerde yaşanan meteorolojik afetlere hazırlıklı olunması gerekiyor. Bunun için alınacak ilk tedbir meteorolojik tahminleri dikkatle dinlemek. Diğer önlemleri ise Dr. Demirhan şöyle sıralıyor:
“Evlerin ve iş yerlerinin nerede olduğu çok önemli. Özellikle çukur bir alanda bulunuyorlarsa kuvvetli yağışlarda sel ve su baskını ihtimali çok yüksek. Bu bölgelerde öncelikle yapılabiliyorsa evin ya da iş yerinin içinde bir yerde kum torbaları bulundurabilir. Meteoroloji su baskını olma ihtimali var dediği anda kum torbaları ile suyun içeriye girmesi engellenebilir.”
Dr. Demirhan’a göre yeni yapılan binalarda da meteorolojik olaylar hesaba katılmalı:
“Henüz yapım aşamasında olan binalar biraz daha yüksek yapılmalı. Alt katın bu ihtimale karşı boş bırakılması ve iş yeri haline getirilmemesi gerekiyor. Yine şehir merkezlerinde yer alan derelerin kenarlarına evlerin yapılmaması lazım. Eğer yapılabiliyorsa bir şehir planlamasıyla derelerin kenarları Avrupa ülkelerinde olduğu gibi taşma payı bırakılarak yeşillik alan olarak kullanılmalı.”
Meteorolojik afetlerin artık her mevsimde görüldüğünü söyleyen Dr. Demirhan sözlerini şöyle noktalıyor:
“2020'de Türkiye genelinde 984 meteorolojik afet yaşadık. Bu son 50 yılın en yüksek rakamı oldu. Bunların yaklaşık yüzde 30’u ekstrem yağışlardı. Sadece kış aylarında değil yaz aylarında da oldu. Yaz kış demeden her dönem bu afetleri yaşıyoruz.”
Küresel ısınma nedeniyle akarsular tehlikede!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.