Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
ABD’nin ithal çamaşır makinası ve güneş panellerine koyduğu ek gümrük vergisi ile başlayan ticaret savaşı halen dünya çapında ticareti yapılan 10 bin ürüne yeni gümrük vergisi konulmasıyla küresel ekonomiyi ve borsaları tehdit eder duruma ulaştı. Eğer gündemdeki adımlar ve misillemeler de uygulamaya konulursa ek gümrük vergileri Çin’in geçen yıl ABD’ye ihraç ettiği ürünlerin yüzde 90’ına çıkabilir. Bu durum küresel ekonomide kalıcı hasarlar bırakacağı gibi borsaların dengesini bozacak, şirketlerin faaliyetlerini yeniden şekillendirmesine ve hem iş dünyası hem de tüketiciler için daha yüksek fiyatlara neden olacak.
Ticaret savaşı salvolarıyla gittikçe gerginleşen küresel ekonomik ortam piyasalardaki geri çekilme ve durgunluk uyarılarıyla daha da kötüleşme sinyalleri veriyor. Küresel borsalardaki endüstriyel emtia fiyatlarındaki düşüşler gerginleşen küresel ticaret ortamına bağlanıyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), ABD ile dünyanın geri kalan bölümünde artan ticari tansiyonun, küresel büyümenin 2020 yılında yüzde 0,5 azalmasına ya da dünya çapında GSYİH’da 430 milyar dolar kayba yol açacağını bildirdi.
Şiddetlenecek küresel ticaret savaşının finans piyasalarını sert vuracağı, hisse senetleri ve diğer menkul değerlerin fiyatlarında trilyonlarca dolar erimeye yol açacağı belirtiliyor. Piyasalarda ticaret savaşının mevcut durumundan dolayı şimdilik keskin bir düşüş yaşanmıyor, ABD’nin sert tehditleri ya da Çin veya Avrupa’nın misillemeleri ertesinde keskin düşüşler yaşansa da ertesi günlerde endeksler toparlanıyor. Kuşkusuz teknoloji şirketleri Çin’e uygulanan gümrük vergilerinden etkilenmese de Dow Jones ve S&P 500’deki şirketlerin birçoğu bu vergilerden ve Çin’le başlayan ticari savaştan oldukça kötü etkileniyor.
Ancak ticaret savaşının altı yıl önceki euro krizinden sonra piyasalara yönelik en büyük risk olduğu konusunda çoğu uzman hemfikir. Yeni gümrük vergileri ve misillemeler gündeme geldikçe ve uygulamaya geçildikçe daha sert ve uzun süreli düşüşlerin kaçınılmaz olduğu da bir gerçek...
6,3 trilyon doları yöneten dünyanın en büyük aktif yönetim şirketi BlackRock’un CEO’su Laurance D. Fink, ticaret savaşlarının piyasaların altüst olmasına neden olacağını söyledi. Fink ABD ve Avrupa’da yatırımcıların piyasalardan para çektiklerini ya da pozisyonlarını kademeleri olarak artırmamayı tercih ettiklerini belirterek “Gümrük tarifelerindeki artışların kabul edildiğini ve zaman içinde uygulandığınıgörecek olursak GSYİH ve kar artışı tahminlerimizi yeniden ayarlamak gerekecek. O zaman piyasaların gerilediğini göreceğiz” dedi.
Yale Üniversitesi kıdemli öğretim görevlisi ve Morgan Stanley Asya’nın eski başkanı Stephen Roach, Wall Street’in ticaret savaşı tehlikesi konusunda aşırı rahat davranarak maliyetli bir yanlış yapıyor olabileceğini savunuyor. Trump’ın ticaret taktiklerinin ekonomiyi ve piyasaları sabote ettiğini vurgulayan Roach, piyasaların Çin ile ticaret savaşının etkilerini görmezden geldiğini vurgulayarak “Güçlü bir ikinci çeyreği geride bıraktık ancak benzerinin gelecekte de olacağım söylemek konusunda çekimserim. Piyasalar hazırlıklı değil” diye konuştu. Roach, Trump yönetimimin geri adım atsa bile iş dünyasının fazlasıyla hasar almış olacağını ve küresel ticaretteki belirsizliğin sorun yaratmaya devam edeceğini belirtti.
Ancak herkes aynı fikirde değil. Ticaret savaşının ABD ekonomisini sanıldığı kadar kötü etkilemeyeceğini düşünenler de var. Bazı uzmanlar ABD’de 200 milyar dolarlık vergi reform paketi, 100 milyar dolarlık kamu harcamaları ve vergi indirimlerine bağlı olarak 500 milyar dolara ulaşacak çokulusluların karlarının ülkeye geri dönüşü ile toplam 800 milyar dolarlık finansal ivmelenme paketi yaratılacağını hesaplıyor.
ABD EKONOMİSİNE 120 MİLYAR DOLARA MAL OLUR
Örneğin Goldman Sachs’ın kıdemli ekonomisti Jan Hatzius, önerilen tüm ek gümrük vergileriyle en kötü senaryonun, ABD ekonomisine 120 milyar dolara mal olacağını ancak vergi reformu ve öngörülen altyapı yatırımları ile vergi indirimlerinden yararlanmak için ülkeye akacak şirket karlarının ekonomi ve Wall Street’teki canlılığı sürdüreceğini tahmin ediyor.
Ticaret savaşından kimin daha zararlı çıkacağı da tartışma konusu; ABD’nin GSYİH’nda ihracatın payı yüzde 12’yi iken Çin’de bu oran yüzde 20 dolayında seyrediyor. 2017 yılında ABD, Çin’e 130 milyar dolarlık ihracat ve karşılığında 500 milyar dolar ithalat yapmıştı. Ayrıca Çin’de faaliyet gösteren Amerikan şirketleri 2017’de iç piyasada 280 milyar dolarlık mal ve hizmet satmıştı. Pekin yönetiminin daha önce Japon ve Güney Kore şirketlerine uyguladığı gibi bürokratik önlemlerle ABD’li şirketleri zor durumda bırakabileceği ifade ediliyor.
Ticaret savaşlarının ithal ürünleri daha pahalı yapacağı ve bunun faturasını tüketicilerin ödeyeceği, azalan tüketimin de ekonomilerin frene basmasına neden olacağı açık bir gerçek...
Fed Başkanı Jeremy Powell da sarmal yaparak ilerleyen ticaret savaşının ABD’li şirketler üzerinde olumsuz etki yarattığını belirterek son aşamada gelinecek korumacı ekonominin daha az rekabetçi ve daha az üretken olacağını vurguladı. Kredi derecelendirme kuruluşu Fitch ise daha fazla misillemenin küresel ekonomide daha fazla kötüleşme anlamına geldiğini, en kötü senaryoda arz zincirlerinin dağılacağını, tüketicilerin ücretlerinin düşeceğini ve istahdam yaratmanın darbe alacağını öngördü.
IMF ise ticaret savaşının sonuçlarını somut bir öngörüyle ortaya koldu. Fon, son yayımladığı Dünya Ekonomisinin Görünümü raporunda, bu yıl ve 2019’da yüzde 3,9 olarak tahmin ettiği küresel büyümenin 2020 yılında ticaret savaşının kötüleşeceği öngörüsüyle yüzde 0,5 azalacağını belirtti. Gelişmiş ekonomilerin GSYÎH artışının ise 2019’da yüzde 2,2’ye düşmeden önce bu yıl yüzde 2,4 olacağını vurgulayan IMF, küresel canlanmada dengenin bozulduğunu, Etıro Bölgesi, Japonya ve İngiltere ile Çin’de büyümenin yavaşladığını bildirdi. Ticaret savaşının şiddetlenmesinin ABD, Çin, Avrupa, Meksika, Japonya ve Kanada ekonomilerini tehdit ettiğini vurgulayan IMF, büyük ölçekli bir ticaret savaşının küresel ticarette daralmanın yanı sıra, güven unsuru, menkul değer fiyatları ve yatırımlarda da düşüşe neden olacağını vurguladı.
New York Üniversitesi profesörü Nouriel Roubini de, Trump’ın ticaret savaşı politikaları ile küresel canlanmayı “öldürebileceğini” vurgulayarak 2017’de dünya ekonomisinde kaydedilen senkronize canlanmanın 2018’e gelindiğinde tamamen değiştiğini, dünyanın birbiriyle bağlantısı olmayan genişleme dönemini deneyimlediğini vurguluyor. Roubini Euro bölgesi, İngiltere ve Japonya’nın yavaşladığını, ABD’nin ise canlı talep sayesinde büyümeye devam ettiğini söylüyor ve ekliyor “Şimdilik küresel büyümenin büyük bölümü gittikçe kötüleşen bir ticaret savaşma girişti. Bu savaş güçlü dolar, yüksek faiz oranlan ve gelişen ülkeleri tehdit eden ‘azalan likidite’ ile birleştiğinde büyük bir tehdit oluşturuyor.”
TİCARET SAVAŞI ŞİDDETLENİRSE ÇİN’DE BORÇ KRİZİNİN FİTİLİNİ ATEŞLEYEBİLİR
Trump’ın gümrük vergisi tehditlerinin hiç beklenmedik bir yan etkisi olabilir: Çin’de bir borç krizi... Trump'ın yapmak istediği basit; tehditlerle ya da karşı taraf geri adım atmaz, misillemeye giderse, ek gümrük vergilerini uygulamaya koyarak ABD'nin Çin İle olan ticaret açığını azaltmak.
Ancak ABD tarafının makine ve elektroniğe yüzde 25 ek gümrük vergisi adımı, bu sektörde düşük maliyetli ihracat yapan Çin için önemli bir sorun olacak. Bir yandan ticari kısıtlamalar, diğer yandan Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımı, Çin üzerindeki stresi artırmaya yetti. Çin Yuanı, 13 Temmuz’da 6,725 dolar yılın en düşük değerine inerken, mayıs sonundan bu yana yüzde 5 değer yitirdi. Bu oran, dalgalı kurdaki bir para birimi için önemli olmayabilir ancak Yuan gibi kontrol altındaki para birimi için istikrarsızlık göstergesi. Sabit ya da güçlenen Yuan aynı zamanda, Çin ekonomisinin, GSYİH'daki artışın, ticaret, istihdam ve tüketimdeki parlak verilerin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Başka olumsuz sinyaller de var: Şanghay Bileşik Endeksi bir ayda yüzde 7 değer yitirerek Eylül 2016'dan bu yana ilk kez, hükümetin kırmızı çizgisi olan 3 bin puanın altına indi. Şirket tahvillerinde temerrüt oranı son bir yılın rekorunu kırarken, batık tahvil verimliliği de artıyor. Diğer yandan aşırı borçlanmadan endişelenenler korosunun sesi gittikçe artarken, basın yerel hükümetlerin çalışanlarına maaşlarını ödeyemediğini yazıyor, bazı şehirlerde gayrimenkul fiyatları da tepetaklak inmiş durumda.
Öte yandan Çin’in ikinci çeyrekte yüzde 6,7 ile son iki yıldaki en düşük çeyrek yıl büyüme rakamını açıklaması daha ticaret savaşının etkileri görülmeden dev ekonominin daha ticaret savaşının etkileri görülmeden tempo kaybettiğini gösteriyor. İlk çeyrekte yüzde 6,8 büyüyen Çin’de hükümetin 2018 resmi büyüme hedefi yüzde 6,5.
Çin ekonomisini durgunluğa götürecek ana nedenin ağır borç yükü olduğu, kentlerdeki boş gökdelenlerin görüntüsü kadar belirgin. Her yıl ekonomiden daha hızlı büyüyen aşırı borçlanma ve GSYİH’daki artışı geçen Faiz miktarı ve bu kredilerin bir bölümünün gölge finansal kurumlar gibi şeffaf olmayan kanallardan dağıtılması adeta fitili yanmaya devam eden bir bomba.
JAPONYA İLE SERBEST TİCARET ANLAŞMASI
Trump yönetiminin korumacı hamlelerinin ardından ticarette yeni kanallar arayışında olan ve 28 ülkesi ve 500 milyonluk nüfusuyla dünyanın en büyük ortak pazarı olan AB, çok önemli bir hamle yaptı. AB ve Japonya, Trump'ın korumacı ticaret politikalarına karşı verilen bir mesaj niteliğindeki serbest ticaret anlaşmasıyla, dünyanın en büyük ticaret bloklardan birini oluşturuyor. Tokyo'daki İmza töreninde konuşan Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, anlaşmayı “Gittikçe daha çok kararan uluslararası siyasette bir ışık” olarak niteledi ve “Korumacılığa karşı birlikte durduğumuza dair açık bir mesaj gönderiyoruz” dedi.
Küresel ekonominin üçte birini oluşturan ve AB'nin şimdiye kadar yaptığı en kapsamlı anlaşma olan, 650 milyon kişiyi İlgilendiren belge için atılan imzalarla birlikte birçok ürününün İhracatında karşılıklı gümrük vergilerinin kaldırılması öngörülüyor. Hacim olarak AB’nin şimdiye kadar vardığı en kapsamlı ikili ticaret anlaşmasının ihracatçı Avrupa şirketlerinin maliyetlerini yılda 1 milyar euro azaltması bekleniyor.
Yeni anlaşma, AB’ye otomobilden elektronik malzemelerine kadar gelen ürünlerin vergisini yüzde 99 oranında azaltıyor. Bunun karşılığında da AB ülkelerinden Japonya’ya İhraç edilen tarım ürünlerinin vergisi yüzde 99 oranında azaltılıyor. Japon tüketici İçin Avrupa’dan İhraç edilen şarap ve domuz etinin fiyatı düşecek. Japon makine parçaları, çay ve balık gibi ürünler de Avrupalılar İçin ucuzlayacak. AB’den kimyasal ürünlerin İhracatının da artması bekleniyor. İki taraf arasında dört yıl süren görüşmelerin ardından geçen yıl uzlaşmaya varılmıştı. Anlaşmanın 2019’da yürürlüğe girmesi bekleniyor.
ABD VE ÇİN EKONOMİLERİ KÜÇÜLECEK
ABD Başkanı Trump’ın son salvosu olan 200 milyar dolarlık Çin ürününe gümrük vergisi talimatı, dünyanın İkinci büyük ekonomisinin büyüme hızında yarım puanlık daralma yaratabilir. Yatırım bankaları ticaret savaşının Çin ekonomisini nasıl etkileyeceği konusunu mercek altına aldı.
Geçen yıl yüzde 6,9 büyüyen Çin bu yıl da yüzde 6,5 büyümeyi hedefliyor. Deutsche Bank, ABD'nln gerçekleşen ve planlananlarla beraber 250 milyar doları bulan gümrük tarifelerinin uygulandıktan sonraki bir yıl içinde Çin’in GSYİH büyümesini yüzde 0,2-0,3 oranında tıraşlayacağını öngördü. UBS ise her 100 milyar dolarlık gümrük tarifesinin büyümeyi 0,3 İle 0,5 arasında azaltacağını tahmin etti. Oxford Economics ise toplamı 250 milyar doları bulan tarifelerin 2019-2020 büyümesini yüzde 0,3 aşağı çekeceğini hesapladı.
Diğer yandan ABD kendi politikalarının da kurbanı olacak. Deutsche Bank’a göre gümrük vergileri ABD’nin büyümesini ve şirket karlarını olumsuz etkileyecek. Banka Çin’e gümrük vergilerinin uygulanması halinde Amerikan ekonomisinde reel GSYİH artışının yüzde 0,2-0,3 azalacağını, S&P 500 şirketlerinin kar artışının da yüzde 1-1,5 düşeceğini tahmin etti.
Ancak şu da var. ABD 20 trilyon dolarlık bir ekonomi ve Çin ile ticarette miktar kısıtlamaları bu dev ekonomiyi sınırlı etkileyebilir. Çünkü ihracat GSYİH’nin yüzde 12’sini oluşturuyor ve ekonomi büyük ölçüde iç tüketime dayalı. Ancak bir ticaret savaşının uzun vadeli sınır ötesi yatırımları olumsuz etkileyerek ABD ve küresel ekonomide olumsuz dalgalar yaratması bekleniyor. Nitekim 2017 BM Küresel Yatırım Raporu’ndaki verilere göre artan korumacılık eğiliminden dolayı dünyadaki doğrudan yatırım miktarının bir önceki yıla göre yüzde 23 azalması, Washington tarafından başlatılan ticari gerilimin ilk sonuçları olarak kabul ediliyor. (LEVENT GÜRSES/FORBES TÜRKİYE DERGİSİ)
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.