Kurallar herkese eşit uygulanmalı

SAB Başkanı Ayşe Kılıç taslakla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Acenteler Yönetmelik Taslağını iki bölüm olarak değerlendirmek gerekir. Birincisi bu işi meslek edinmiş sigorta acenteleri, ikincisi ise profesyonel mesleklerini yanı sıra özel kanun ya da kanun hükmündeki kararnamelerle sigortacılık yetkisi tanınmış ayrıcalıklı acenteler.
Sektörü bugünlere taşıyan ve sektör üretiminin önemli bir yüzdesini gerçekleştiren profesyonel sigorta acenteleri için tüm kurallar belli ve başka işle iştigal etme yasağı var. Acentelik faaliyetinde bulunabilmeleri için uygunluk belgesi alıp levhaya kayıt olmaları gerekiyor, işyerlerinin SAİK tarafından oluşturulan fiziki şartlara uygun olması, en az bir teknik personel bulundurmaları şartları var. Sigortalılarına verecekleri ayıplı hizmetlere karşılık mesleki sorumluluk sigortası yaptırmak durumundalar. Asgari sermaye şartı bir diğer yükümlülükleri. Eğitim ve deneyim şartı ile birlikte en geç beş yılda bir SEGEM’in açtığı eğitimlere katılmak ve sonrasında açılan sınavda başarılı olmak zorundalar, hatta bünyelerinde çalıştırdıkları teknik personelin ayrılması neticesinde teknik personelin kimlik kartını teslim etmemeleri durumunda dahi sorumluluk acenteye düşüyor.”
‘KURALLAR EŞİT UYGULANSIN’
“Yukarıda saydığım bütün bu şartlar bankalar ve özel kanunlarında acentelik yetkisi tanınmış kurumlarla bankalar dışındaki finans kurumları ile özellik arz eden diğer kurumlar için geçerli değil” diyen Kılıç şöyle devam etti: “Görüşe açılan Yönetmelik Taslağı’nın 1. Maddesinin 1. Fıkrası şöyle diyor: ‘Bu Yönetmeliğin amacı, sigorta acenteliği faaliyetinin sigortacılık sektörüne olan güveni artırıcı biçimde sürdürülmesini ve sözleşme taraflarının hak ve menfaatlerinin korunmasını teminen acentelik sisteminin kurumsallaştırılmasının sağlanması; acentelik faaliyetlerinin çerçevesi ile temel ilkelerin belirlenmesidir.’
Yönetmelik taslağının bu amacından yola çıkarak, sigorta acenteliği faaliyetinde bulunan tüm kurum ve kuruluşlara aynı kuralların eşit şekilde uygulanması tüketicinin zarar görmesini engelleyecek ve sektöre olan güvenini artıracaktır. Ayrıca banka sigortacılığında kredi ilişkisi içinde sigorta poliçesinin kendi kurumlarından yaptırılması ile ilgili zorlamaların önüne geçilmeli ve sigortalıya ‘Cayma Hakkı’ tanınmalıdır. Ayrıca çağrı merkezleri, çevrimiçi merkezler tarafından sigortalılara pazarlanan ürünlerle ilgili bilgilendirmeler teknik personel olmayan kişilerce yapılmakta, teminatlarla ilgili net bilgiler verilmeyerek tüketici yanıltılmaktadır. Poliçenin promosyon malzemesi olarak tüketiciye sunulmasının önüne geçilmesi gerekir.”
‘PORTFÖY HAKKI AÇILIMI SEVİNDİRİCİ’
Bu konunun dışında taslaktaki birçok düzenlemenin acentelerin yararına olduğunu belirten Kılıç, “Taslakta portföy tazminat hakkının açılımı sevindiricidir, ancak bazı noktaların netleştirilmesi önemlidir. Bilindiği üzere kanun öncesinde ‘Prodüktörlük’ ile ilgili fırtınalar koparılmıştı. O dönemde derneğimiz, kurallarının belirlenmesi ve mutlaka yetkili acentelere bağlı olması şartıyla prodüktörlüğün kanunda yer alması için çaba göstermiş ancak bazı acente derneklerince mesleğimizin niteliğini düşürmeye çalışmakla suçlanmıştı. Öngörümüzün ne kadar doğru olduğu son taslakta ispatlanmış, acentelere sadece bir acenteye bağlı çalışmak kaydıyla bünyelerindeki teknik personel sayısı kadar komisyon ilişkisiyle teknik personel çalıştırma açılımı yapılmıştır. Bu husus acentelere satışa yönelik uygun maliyetle personel demektir ve acentenin kurumsallaşmasının önünün açılması yolunda önemli bir adımdır” diye konuştu.
Acentelerden istenen deneyim şartının mutlaka olması gerektiğini ifade eden Kılıç şunları söyledi: “Ancak sigortacılıkla ilgili 104 adet ön lisans, 6 adet lisans düzeyinde eğitim veren okullarımızdan mezun olan çocuklarımıza sektörümüzde kariyer fırsatı yaratmalıyız. Eğitim aldıkları branşta çalışma fırsatını yaratarak acentelik mesleğine girişlerini kolaylaştırmak için de deneyim sürelerini daha kısa tutmalıyız. Unutmayalım ki acentelerin gücü sayısal çokluklarından kaynaklanmaktadır. Sayımızı azaltmak yönündeki söylemler ve girişimler sektörün başka satış kanallarına yönelmesine neden olmaktadır. Sistemin bir bölümünü düzenlerken diğer taraflarına ayrıcalık sağlamak uzun vadede tüketicinin sektörel güvenini zedeleyebilir, bunun önlemini şimdiden alalım ve tüm aracı kurumlara eşit ve adil şartlar uygulayalım.” sigortacı