Türk Eximbank Genel Müdürü Hayrettin Kaplan, poliçe iskontosu, bankalar aracılığıyla alıcı kredisi kullandırılması gibi yeni araçlarla ihracata sağlanan katkının artırılacağını belirttikten sonra, gelecek dönemde önceliklerinin ülke kredileri olduğunu vurgularken, Türkiye içine yönelik kredi sigortası faaliyetlerinin önem kazanacak bir pazar olduğuna işaret etti. Kaplan, ihracata yönelik yatırım kredilerine başladıklarını da hatırlattı.
Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Kaplan, Dünya'nın sorularını yanıtladı.
Öncelikle, bugünlerde kur seviyesindeki dalgalanma ve olası etkileri hem finans, hem de reel sektörün en fazla tartıştığı konu, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Sanayicinin kaygılı olmasının haklı bir tarafı var. Son 10 yıldır dünyada bol likidite vardı ve Türkiye’ye ciddi bir sermaye girişi sağladı. Bu sermaye girişi faizleri aşağıya çekti, Türkiye’nin Cumhuriyet tarihinde görmediği ölçüde kredi faizleri, tüketici kredi faizleri düştü. Ancak, bu global eğilim 22 Mayıs 2013’ten itibaren tersine döndü ve o yönde gidecek gibi.
Türkiye de dahil olmak üzere dünyada
faiz oranları yukarı doğru gidecek. Bu bir yerde olumsuz sonuçlar doğuracak ama ben olumlu sonuçları olacağını da düşünüyorum. Sürekli TL’nin değerli olduğu bir ortam aslında bizim ithalatımızı artırıp ihracatımızı olumsuz etkileyen yani cari açığı artıran bir gelişme. Giren para gayrimenkullerin, varlıkların fiyatlarını artırdı insanlar zenginleşti. Tüketim arttı ve ara malı ithalatı cazip oldu, hızlı büyüdük. Her şey güzel ama bu ne kadar sürdürülebilirdi? Sanayileşme, imalat sanayii bu işten iyi etkilenmedi diye düşünüyorum. Bunun sonunun gelmesinin bazı olumsuz etkilere sahip olmakla birlikte bence Türkiye’de sanayileşmenin ve Türkiye’de üretmenin daha cazip hale gelmesine yol açacağını düşünüyorum. TL 2011’den bu yana değer kaybı yaşıyor, biz de ihracatçılara baktığımızda daha fazla yerli girdi kullanımı yönünde bir eğilim görüyoruz. Eğer uygun politikalarla desteklenirse ben bu süreci orta vadede Türkiye’nin lehine görüyorum.
Eximbank 2014’te rekabet avantajına katkı vermeye devam edebilecek mi?
Nakdi kredi ve sigorta desteğimiz, 2010’daki 8.5 milyar dolardan, 2013 sonunda 28 milyar dolara yükseldi. Eximbank’ı yeniden yapılandırdık, daha etkin, ihracatçının işini daha kolaylaştıran yapı oluştu. İhracatçılarımız da ürünlerimizi daha fazla kullanmaya başladı. Türkiye’de, ihracatçıya verdiğimiz kredilerle sağladığımız maliyet avantajını hiçbir
banka veremez. Bizim finansmanımızı kullanan ihracatçı kar marjını daha rahat yönetebiliyor. Ayrıca, ihracatçı riskten korkup peşin satmaya çalışırken, biz sigorta hizmetlerimizle diyoruz ki, “Sigorta yaptır, 6 ay vadeli sat, daha çok pazara gir, 6 aylık vade sonunda paranı alamazsan bizde sigortan var, paranı biz öderiz.” Bizim sigorta primimiz binde 3, dolayısıyla ciddi bir maliyet ödemeyi de gerektirmiyor. Biz ihracatçımıza bu yolla ciddi rekabet avantajı sunuyoruz.
Bir de asıl, ülke kredilerinde artık, son iki yılda ektiğimizi biçmeye başlıyoruz. Örneğin Etiyopya’ya demiryolu yapımında 300 milyon dolar ile tarihimizin en büyük kredisini vereceğiz. Çinlilerin üstlendiği 1 milyar dolarlık bir projeye Avrupa bankaları ile birlikte Eximbank olarak biz de finansman imkanı sağlayacağız. Bizim kredi sağladığımız bölümü bir Türk firması yapacak. Bunun yanında Gana ve Belarus’ta yeni projeleri finanse ediyoruz. Ayrıca, yurtiçinde yerleşik bankaların yurt dışındaki muhabir ve şubeleri aracılığıyla alıcı kredisi verme uygulamamızı da yeni yürürlüğe koyduk.
Eximbank’ın kaynak sağlamada bir sıkıntısı görünüyor mu yeni ortamda?
Kısmen sorun, maliyet artışı riski olarak görünüyor. Eximbank’ın ratingi Hazine ile aynı. Hazine’nin maliyeti artıyor, dolayısıyla bizim de artacak. Dünya Bankası’nın yan yatırım sigorta kuruluşu MIGA’nın bize vereceği garanti ile 250-270 milyon dolarlık kaynak buluyoruz. Türkiye borçlanmasının çok altında maliyetli ve 10 yıl vadeli. Dünya Bankası ile görüşüyoruz, tahvil ihracında yüzde 70’ine garanti vermeyi önerdiler.
Gelecek üç yılda da geçmiş üç yıl kadar hızlı büyüyebilecek misiniz?
Bu yıl sigorta ve kredide 34 milyar dolara gelmeyi hedefl iyoruz. Hızlı büyümeyi sürdüreceğiz ama matematik olarak geçen üç yıl kadar hızlı büyümek zor. Geçen yıl (2013) yüzde 30 dolayında büyüdük, bu yıl yüzde 20 olacak. Diğer yandan hala bizi hayrete düşüren bir unsur var, birçok ihracatçımız bizim avantajımızın farkımızda değil maalesef.
Bürokratik işlem, kredi alamayız vb. gibi unsurlardan mı çekiniyorlar?
Hayır, bildikleri bir yapı var, o yapıyı değiştirmek istemiyorlar. Patronlara gittiğimizde, patronlar ikna olunca hemen değişiyor ama biraz statükoyu bozmama eğilimi var. Şirketin, yıllardır süren
banka ilişkisi var, telefon ederek kredi bulabiliyor. Eximbank ile çalışmaya başlaması yeni bir unsur, bir kez başlayınca rayına oturacak aslında. Onun için biz bol bol geziyoruz. Özellikle Anadolu’daki i belli başlı ihracatçıları geziyoruz ki onlarla çalışınca diğerleriyle örnek oluyor.
İran 5 yılda, 1.5 trilyon dolarlık yatırım programı açıkladı. Yetkililerle konuştuğumuzda, Türkiye’nin pay alması için “Eximbank ve hükümetinize iş düşüyor” dediler, neler yapılabilir?
İran Cumhurbaşkanı Yardımcısı Türkiye’ye geldiğinde toplantı yaptık. Limit yeterli değil denildi. Tamam, yetmez ama siz bir başlayın. Diyelim ki 500 milyon limitimiz var, 3 milyar dolar isteniyor. Siz 500’ü bir kullanın ben artırayım. “Yatırım kredisi vereceğiz, yurt içi sigortada bir imkan var”
Ülke ve alıcı kredilerinde büyümek istediğinizi açıklamıştınız?
Ülke kredilerinde mevzuatımızı değiştirdik özel sektör banka-sigorta garantisi alabiliyoruz. Ülke ve alıcı kredilerinde büyümek istiyoruz. Mevcut durumda Türk ihracatının yapısı tüketim malları ağırlıklı, ancak 2023 yılı 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşılabilmesi için ihracat yapımızda orta- ileri teknoloji ürünlerini payının artırılması gerekli. İhracat yapımız değişerek orta-uzun vadeli yatırım mallarının payının artırılması halinde Eximbank olarak biz gerekli desteği sağlamak için şimdiden hazırız. Bu çerçevede, makinecilerle toplantı yapacağız, nasıl daha fazla destek sağlarız konuşacağız. Diğer yandan Türk ihracatçısının ciddi oranda yatırım kredisine ihtiyacı var. Biz de Eximbank tarihinde ilki gerçekleştirerek geçen yıl 1 milyar dolar dolayında yatırım kredisi verdik, bunu sürdüreceğiz. İhracatçı yatırım kredisi aradığında piyasada 3 yıl vadeli kredi bulabiliyor ama 2 yıl ödemesiz 5 yıl vadeli kredi verilmiyor. Ancak, bizim yatırım kredilerimiz bu nitelikte. İhracatta 2023 hedefini yakalamak istiyorsak ciddi bir yatırım ihtiyacı var. Sigorta’da artık yurtiçi sigorta da yapıyoruz. Dünyadaki bu trendi da takip ediyoruz, iyi talep var ve bu yıl yurtiçi sigortada iddialıyız. Çek Kanunu değişikliğinden sonra yurtiçi sigorta daha da cazip hale gelecek, geleceği olan bir alan.
Poliçe iskontosuyla kolay finansman
İhracatçıya kolay finansman açısından yeni bir araç daha uygulamaya koymuştunuz sanırım?
Evet, yakın zamanda “poliçe iskontosu” aracını ekledik. Bu araçla, diyelim ki bir makine ihracatçımız satış yapıyor. İthalatçı ile olan satış sözleşmesini iskonto ettirecek, Eximbank olarak biz de ihracatçıya sigorta yapacağız. Dolayısıyla o iskontoyla ihracatçımız parasını peşin alacak. Poliçe ise o ülkede, ödememe durumunda dava açma yoluyla paramızı almamıza imkan verecek. Poliçe iskontosuyla 7 yıl vadeli bir yatırım malını finanse ettiğim zaman onu orta vadeli bir sigorta ile yapacağım. Poliçe iskontosuyla, sigortayı teminat alarak kredi bölümümüz sevk sonrası ihracat kredisi veriyor. Hiçbir
Banka teminatı da aramıyor. Kısa vadede bunu yapıyoruz zaten. Sigorta bölümü ihracatçıyı sigorta ediyor, krediler bölümü sigorta poliçesini teminat kabul edip Merkez Bankası’na reeskonta sunuyor, banka garantisi yerine sigorta poliçesini sunuyor. Bunun operasyon yükü çok fazla. Başladık, yavaş yavaş genişletiyoruz, biz de öğrenme sürecindeyiz.
Eximbanklar 1930 buhranında çıkışın kahramanıydı…
Ferit B.Parlak
1930’lu yılların başında yaşanan ‘ekonomik buhran’, tüm dünyayı sıkıntı ve arayış içerisine sokmuştu. Gelişmiş ülkeler sıkıntıyı aşmak amacıyla ihracatın geliştirilmesi, ihraç edilen mal ve hizmetlerin çeşitlendirilmesi, ihraç mallarına yeni pazarlar kazandırılması gibi çalışmaların başlatılmasına karar vermiş ve organizasyon için Eximleri kurmuştu. O dönemde kurulan Eximler, sıkıntıların aşılmasına yönelik önemli katkılar sağlamakla kalmayıp, sanayinin gelişiminde de rol oynamıştı. İhracatın ve yabancı ülkelere yatırımın finansmanında ticari bankaların sınırlı rol oynadığı Türkiye gibi ülkelerde, Exim işlevli kurumların önemi daha da artıyor. Genel Müdür Hayrettin Kaplan’ın anlattıkları ise Eximbank’ın iyi yolda olduğunu gösteriyor.