Geçen yıl Anadolu Grubu’nun yüzde 75’ini Commercial Bank of Qatar’a sattığı Abank’ın (Alternatif Bank) Genel Müdürü Hamit Aydoğan, Merkez Bankası’nın (MB) faizleri yükseltmesinin döviz kurundaki dalgalanmayı önlediğini kısmen istikrar sağladığını söyledi. Kadife Şahin'in Aydoğan ile yaptığı söyleşi, Milliyet'te yayımlandı. Aydoğan, kurdaki dalgalanmanın durup durmayacağına ilişkin şöyle konuştu:
“Bunu söylemek çok zor ama şu anda döviz kurlarında yaşadığımız dalgalanma gelişmekte olan bütün ülkelerde de yaşandı. Bizde politik nedenler ve siyasi belirsizlikler de işin içine girdiği için bu dalgalanma daha fazla oldu. 10 gün, 20 gün önceki kurla bugünkü kur arasında bir fark var. O günlerde çok belirsiz yerlere kadar inip çıkıyordu. Şimdi ise bir istikrara geldi.
Bugünkü 2.20 - 2.25 kur seviyeleri, ihracatın teşviği için cazip görünüyor ve ithalatı çok cazip kılmıyor. Ama bunun üstündeki bir kur, bir çok şeyi olumsuz etkiliyor ve ülkedeki bütün yatırımcıları rahatsız ediyor.
Merkez Bankası’nın TL faizinde aldığı yükseltme kararıyla kurda kısmı bir istikrarı yakalamış olduk. Şimdi belirsiz olan tek şey siyasi, seçimlerle ilgili olan konu. Seçimlerle ilgili olarak da mart sonunda, nisan başında çıkacak oy sonuçlarında orada da belli bir istikrar elde edilmiş olacak. Dolayısıyla kurlarla ilgili benim aşırı bir beklentim yok. Bu seviyeler yıl sonu kapanış seviyeleri olabilir.”
Faiz beklentiniz nedir?
Şu anda mevduat faizleri yaklaşık olarak yüzde 11’lere kadar çıktı. Burada reel bir
faiz var. Yabancı yatırımcılar için cazip. Çünkü kendi ülkelerinde, Avrupa ve Amerika’da
faiz oranları çok düşük. Bu nedenle ülkemizde her ne kadar enflasyon bugün yüksekse de üç ay sonra daha farklı bir enflasyonla karşılaşacağız.
Bugünkü enflasyona bakıp reel getiri yok diyemeyiz. Yabancı yatırımcı için yüksek reel
Faiz var. Yabancı yatırımcılar ülkedeki istikrara bakıyorlar.
Düzenlemeler tüketimi azalttı mı?
Bugün içinde bulunduğumuz Türkiye koşullarında öncelikle cari açığın düşürülmesine yönelik olarak iç piyasadaki tüketimin azaltılması için tedbirler alındı. Bunun etkisi görülmeye başlandı, ama ocak ayı itibarıyla baktığınızda henüz çok hızlı bir düşüş yok.
İç tüketim trendinde düşüş var, bunu kredilerdeki büyümeden de görebiliyoruz. Geçen yıl sektörde kredilerdeki büyüme yüzde 30’lardaydı. Son 13 haftalık kredi büyümesi yüzde 17’lere geldi. Bireysel ve ticari kredilerde talep bu oranlarda. Bu iç tüketimde, iç piyasada kısmı bir daralmanın olduğunu gösteriyor. Bu trend daha aşağıya gelmez bu seviyelerde devam eder gibi görünüyor.
‘YATIRIMCILAR?BEKLİYOR’
Seçimin piyasaya etkisi nedir?
Kredi tarafında seçimle ilgili belirsizlikler etkili oluyor. Seçim belirsizliklerinin insanlar üzerinde yarattığı bir olumsuzluk var. Herkes harcama planlarında beklemeyi tercih ediyor. Bu her zaman böyle olmuştur. Eğer önümüzde kısmı bir belirsizlik varsa, o zaman yapacağınız bütün harcamaları ve yatırımları beklemeye alırsınız. Şu anda tüketici ve yatırımcılar bu konumda. Politik nedenlerle ve yurtdışındaki gelişmelere bağlı olarak bu tavırdalar.
Bazı sorunlar sadece Türkiye’nin değil aynı zamanda dünyanın da sorunları. Dışarıda bizimle benzer olan gelişmekteki diğer ülkeler de aynı süreçten geçiyorlar. Bizde ilave olarak içerideki seçim döneminin yaklaşması ve bazı belirsizler getirmesi olumsuz katkıda bulunuyor.
Mayıs 2013’e kadar dünyadaki olumsuzluklara rağmen biz diğer ülkelerden pozitif ayrışırken şimdi negatif ayrıştık. Ulusal para birimlerinde hızlı değer kayıpları oldu. Bizimki onlardan daha fazla oldu.
Faiz onlarda yükseldi, bizde de yükseldi ama biz biraz daha negatif ayrıştık.
BÜYÜK PROJELER YOLDA
Gelişmelerden sonra Abank bütçe planını değiştirdi mi?
Banka olarak planımızı hiç değiştirmedik. Geçen yıl ekim ayında hazırladığınız bütçemizi revize bile etmedik. Bankamızın yüzde 75’i Commercial Bank of Qatar’a sattık. Türkiye’ye kısa vadeli değil uzun vadeli bakıyorlar. Türkiye’den beklentileri yüksek. Büyük finasman projelerine gireceğiz.
Bizi bu projelerde büyük bankalar ile aynı masada görebilirsiniz. Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edeceklerini söylüyorlar. Pazardaki yerimiz küçük olduğu için, pek çok alanda sektörün üstünde büyümeyi planlıyoruz. Kredi ve mevduatta sektörün iki katı büyümek istiyoruz. Kredi portföyümüzün yüzde 65’i KOBİ’ler.