Küçükler liginde konsolidasyon olacak

Geçen cuma günü Almanya’nın Düsseldorf kentinde Alman ve Türk iş dünyasının buluşmasına sahne olan etkinliğe katılan İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, toplantı öncesinde sabah kahvaltısında bir grup ekonomi gazetecisiyle bir araya geldi.
Geçen yılki Türkiye ekonomisinin büyüme trendinin bankacılık sistemine ciddi ivme verdiğinin altını çizen Bali, “Örneğin sektör kredilerde yüzde 30 civarında büyüdü. Biz tabi bunun çok açık ara üzerinde büyüdük. Bu yıl, bu tarz bir makroekonomik ortamdan beslenen hızlı büyüme varsaymak kolay değil. Bankacılık sisteminin daha makul bir büyüme içinde olacağını, kârlılığın geçen yılın ikinci yarısından itibaren belirginleştiği gibi bu yılın tamamına etki edecek bir unsur olarak öne çıkacağını düşünüyorum” diye konuştu.
Daralan faiz marjlarının (2010’un başında yüzde 5.8 net faiz marjı, 2011’in ikinci yarısında yüzde 3.5’lere kadar indi) ortaya çıkaracağı kârlılık kaygısının yakın dönemde sektörde ciddi hareketlenmeye yol açabileceğinin altını çizen Bali, “Bu dönem küçük ve orta ölçekli bankalar açısından konsolidasyonun etkisini göstereceği konjonktürdür. Bu net Faiz marjları, ‘konsolidasyonun hızlanacağı sonucunu getirir’ diye düşünüyorum” dedi.

Konsolidasyon döneminde kendilerinin yen ibir alım yapma ihtimalinin zayıf olduğunu anlatan Bali, şöyle devam etti:
“Şimdi buna konu olan oyunculara baktığımızda şube ağı, müşteri segmenti itibarıyla birbiri üstüne örtüşen birşeyden farklısını görmüyoruz. İnorganik büyümeye harcayacağımız bedelden çok daha azını pazarda kullanırsak, o konsolidasyondan daha fazla pay alırız. Kaldı ki karlılık kaygılarıyla, bu yılın konjonktüründe böyle birşey yapmamız doğru olmaz.”
‘Sorunlu kredİlerde sorun yok’
Son dönemde bankacılık sektöründen gelen ‘sorunlu kredilerde artış var’ söyleminin şiddetiyle ilgili yorum yapan Adnan Bali, “Bireylerden başlayacak olursak, bu büyük ölçüde hızlı büyüme dönemindeki gelirlerin artışına bağlı olarak daha önce ertelenmiş ihtiyaçların aktive olmasıydı aslında. Bunun aynı oranda devam edeceğini düşünmemek lazım. Yaygın ticariye baktığımızda ise geçmişte kârlı olan işlerin bir kısmı bunda zorlanabilir. Kârlılığı gerçekten çok dar marjlarda seyreden firma bünyelerinde bir takım sıkıntılar yaratabilir. Ama tüm bunların etkili bir sinyalini görmüş değiliz. Sorunlu kredilerdeki yüzde 2.7’den yüzde 2.8’e geçiş bunu yeteri kadar desteklemez” dedi.
Kendilerinin daha çok yeni intikallere, ‘karşılıksız kalan çeklerde bir bozulma var mı, senet ödemelerinde bir bozulma var mı’ konularına baktığını ifade eden Bali, şöyle devam etti: “Biz bunlara bakıyoruz ve bunlarda şubat sonu verilerine göre bir bozulma görmüyoruz. Hatta 2011’e göre çok tedrici bir iyileşme sürüyor. Tüm bu verilerle beraber düşündüğümde şu anda sorunlu kredi soruna ilişkin bir veriyi görmüyorum.”
‘Mütevazı olmayacağım meslek erbabıyız...’
Geçen yılın İş Bankası için etkili adımlar atıldığı bir dönem olduğunu, bunun devam edeceğini bildiren Adnan Bali, “Normalde agresif büyümeler bir takım komplikasyonları da beraberinde getirebilir. Bunu iyi yönettik. Burada önemli olan hüner, detaylarda. İşte buna bir örnek. 2007’deki ticari kredi portföyümüzün üç katı büyüklüğündeyiz şu anda. 22 milyar lira ticari kredimiz vardı. Şu anda 66 milyar TL. Bu da açık ara Türkiye’nin en büyük ticari kredi portföyüdür.”
Bali, “Bunu neye bağlıyorsunuz?” sorusuna, “Meslek erbablığına. Bu, hiç mütevazı davranacağım bir alan değil” diyerek yanıt verdi.
Dev fonun akIbetİ...
Adnan Bali, “Kıdem tazminatının bankalarda toplanacak olması konusunda özel bankalar da devreye girecek mi?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Rekabeti bozacak, eşitsiz rekabet yaratacak bir uygulama, bizim ekonomi yönetimimizin bugün geldiği yeterlilik seviyesine bence yakışacak bir durum değil.”