Krizden Tanrı’ya dönerek çıkılır mı?

Çünkü izlediğiniz TV kanalları, okuduğunuz gazeteler ister istemez farklılaşıyor. Aslında Türkiye’deyken de CNN International ve BBC World gibi kanalları izliyorum; International Herald Tribune, The Guardian, Wall Street Journal gibi gazetelere göz atıyorum. Ancak işim gereği haftanın 7 günü belli başlı tüm Türkçe gazeteleri taramam gerektiği için, konulara ve olaylara bakış açım baştan koşullanmış oluyor herhalde. Geçen hafta sonu Washington’da, 47 yıl önce Martin Luther King’in “Bir Rüyam Var” konuşmasını yaptığı günün yıldönümünde ve aynı yerde 300 bine yakın kişinin katıldığı büyük bir gösteri yapıldı. Çay Partisi Hareketi Çay Partisi Hareketi tarafından organize edilen ve değişik eyaletlerden gelen beyaz-orta yaşlı-muhafazakar Amerikalıları bir araya getiren gösteri, Türk gazetelerine şu başlıklarla yansıdı: - Amerikalı milliyetçiler, Obama’ya karşı Washington’da toplandı - Washington’da siyah-beyaz gerginliği - Beyaz sağcılardan siyah lidere 47 yıllık misilleme - ABD’de Martin Luther King’in rüyasını batırdılar Türkiye’de olsam, sabah ilk iş olarak Türkçe gazetelere bakacağım için çok muhtemeldir ki bu haber ilgimi çekmeyecekti. Salzburg’da elime aldığım ilk gazete International Herald Tribune’un başlığı ise hayli tahrik ediciydi: - Invoking God, US conservatives rally Bu başlığı Amerikalı muhafazakarlar, Tanrı’yı devreye sokarak gösteri yaptı diye de çevirebiliriz, biraz zorlayarak Tanrı’yla coştular ya da yürüdüler de diyebiliriz. Gösteriyi organize eden, muhafazakar Fox TV’nin programcısı Glenn Beck, Amerika’da “Hristiyanlığa dönüş ve dini bir yeniden doğuş” için çağrıda bulunurken, gözyaşları içinde “Bugünlerde, insanoğlunun gücünün ötesinde bir şeyler cereyan ediyor. Bu miting, Amerika’nın yeniden Tanrı’ya dönmeye başladığı gün olacak. Artık problemlerimizi çözmek ve barışı koruyabilmek için Tanrı’ya gitmekten, onun aracılığına başvurmaktan başka yapacak hiçbir şey kalmadı” diyor. İsa, ekonomik pakete karşı! Aslında Amerika’da bu tür dini konuşmalar çok sık yapılır ve izleyici de toplar. Ama bu kez durum farklı. Krizden dolayı insanlar hayatlarından memnun değil; işlerini-aşlarını-evlerini kaybeden orta sınıf Amerikalı, Obama yönetimine öfkeli. Zaten değişik eyaletlerden 300 bine yakın kişinin bu gösteri için Washington’a gelmelerinin başka bir izahı yok. Martin Luther King, 47 yıl önce aynı yerde 250 bin kişiyi toplamıştı. Ufukta herhangi bir çıkış noktası göremeyen Amerikalı, Çay Partisi Hareketi gibi aşırı sağcı muhafazakar, İslam karşıtı bir hareketten medet umabiliyor. Kalabalığın büyük bölümü, ilk kez Çay Partisi Hareketi’nin mitingine katılmış. Florida’dan miting için gelen 56 yaşındaki Becky Benson “Biz İsa’ya inanıyoruz. İsa, ekonomiyi canlandırma paketleri ve bankaların kurtarılmasını kesinlikle kabul etmezdi” diyebiliyor. Çağrıyı yapan TV sunucusu Beck’in eski bir alkolik ve Mormon Tarikatı’na bağlı olmasında beis görmüyor. Çay Partisi Hareketi, kasımda yapılacak Kongre üçte bir yenileme seçimlerine kadar sesini daha da yükseltecek ve taraftar sayısını artıracak gibi görünüyor. Meral Tamer / milliyet