Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Onur Genç, tüketici kredileri ve kredi kartlarında alınan 3 tedbirin genç tüketiciyi ödeme güçlüğü içine soktuğu uyarısını yaptı. Kartta gelirine göre limit sınırı olmak üzere tüm makro ihtiyati tedbirleri desteklediklerini de vurgulayan Onur Genç, batık krediye intikal eden müşteri profilinin kendilerini endişelendirdiğini söyledi.
Onur Genç, “Müşterilerimizin toplam gelirine ve borcuna baktığımızda o kadar da borçlu değiller. Ama o ayki kredi kartının asgari ödemesi ile kredisinin taksitini ödemekte zorlanıyorlar” dedi.
Dünya'da yer alan habere göre, Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Onur Genç, 2014 yılının ilk 3 ayı itibariyle, bankanın 120,7 milyar TL’lik toplam kredi hacminin yüzde 36’sını yönetiyor. Toplam 14,5 milyar TL tüketici kredisi, 14,7 milyar TL konut kredisi ve toplam 14,4 milyar TL’lik kartlı ödemeler sistemi Onur Genç’e bağlı. Yani 1 Şubat’ta hayatımıza giren tüketici kredisi ve kredi kartındaki yeni düzenin müşterilerini nasıl etkilediğini çok yakından izliyor. Zaten kendisi de “1 Şubat’ta tedbirler devreye girdiğinde bundan sonra 3 ay sayalım resmi net görürüz diyorduk. Nitekim önümüze gelen rakamlar endişe verici” diyor. Genç’in 3 ay sonrası için tarih vermesinin nedeni ise batık krediye geçiş sürecinin 90 gün olması. Genç, alınan kararların etkilerinin bazı müşterileri için sorun yaratacağını öngördükleri içinde yeniden yapılandırma düğmesine basalı çok olduğunu da anlattı.
Fren oldu ama sert oldu
Onur Genç, gelişmeleri değerlendirirken bir ön hatırlatma yapıyor. İlk cümle olarak “Makro ihtiyati tedbir denilen iç tüketimi kısıtlayıcı hatta onun daha iyi yönetilmesini sağlayan tüm tedbirlerin, arkasındayız” diyor genç ve bu vurguyu sık sık tekrarlıyor. Ama hemen arkasından Genç, “Beklediğimiz fren oldu ama sert oldu” tespitini yapıyor, ardından ekliyor: “Regülasyonlar makro ihtiyati açıdan doğru etkiler yarattı. Ama bugünlerde yaşamaya başladığımız bireyseldeki batık problemi daha uzun süre önümüzde olacak. Kartta limit sınırının gelmesi çok iyi oldu ama keşke diğer tedbirler zamana yayılarak yapılsaydı.”
Genç, tedbirler alındığında tüketici tarafında batık riskinin artacağı endişesi taşıdıklarını anlatarak bugün gelinen durumu şöyle özetledi: “Müşterilerimizin toplam gelirine ve borcuna baktığımızda o kadar da borçlu değiller. Ama o ayki kredi kartının asgari ödemesi ile kredisinin taksitini ödemekte zorlanıyor. Müşteri o ayı çıkartamıyor.” Onur Genç, alınan tedbirler içinde özellikle 3 kararın müşteriyi bir anda zorlamaya başladığını düşünüyor. Bunlardan biri tüketici kredilerinde vadenin bir anda 60 aydan 36 aya inmesi ve taksit tutarının artması. İkincisi kredi kartında taksit sayısının sınırlandırılması ve gözden kaçırıldığını düşündüğü kartta asgari ödeme tutarının da yükselmesi.Genç, artık kartta asgari ödeme tutarının yüzde 25’ten yüzde 27’ye çıktığına işaret ederek yıl sonunda da bu oranın yüzde 30’a çıkacağının altını çizdi. Genç, buna karşılık gelire göre limit uygulamasının ve bazı sektörlerde kartta taksit sayısının sıfırlanmasının ise kamuoyunda ‘kart tefeciliği’ olarak bilinen işlemleri bitirmese de azalttığını belirtiyor.
Eskiden 10-15 şimdi 20-25 kişi
Onur Genç, şimdi her zamankinden daha dikkatli bir şekilde tahsili gecikmiş alacak portföyüne olan geçişleri izlediklerini aktarırken “Bankaların tahsili gecikmiş alacak portföyleri stok bir rakamı ifade eder. Geçtiğimiz dönem içinde pek çok
banka çeşitli büyüklerdeki batık kredilerini başka şirketlere satarak bu portföylerini de dengelediler. Stok artışında alarm verici bir gelişme yok. Ama biz stok rakamdan ziyade tahsili gecikmiş alacak portföyündeki yeni girişlere bakıyoruz ve arttığını görüyoruz. Eskiden 10-15 yeni giriş oluyorsa artık 20-25 yeni giriş oluyor. Bireysel tarafta aylık 60-65 milyon batık kredi açarken şimdi bu 80-85 milyon TL’ye geldi. 2010’dan beri en hızlı giriştir herhalde” dedi. Bu müşterinin profilini de aktaran Genç şöyle devam etti: “Yeni işe giren, yeni evlenen, yeni ev sahibi olan genç müşteri, krediyi almış. 5 sene o müşterinin krediye ihtiyacı var. Sonra toparlayacak ve geliri ile devam edecek. Müşterinin yaşam döngüsünü bazı tedbirlerle biraz erken kesiyoruz. Artık 5 yılda ödeyeceğini 3 yılda öde, kartında artık asgari ödemeyi yüzde 25’ten yüzde 27’ye çıkarttık sonra da yüzde 30’a çıkartacağız diyoruz. Zorladığımız için genç müşteride ödemelere yetişemiyor. Aynı müşterinin toplam gelirinin borcuna oranına baktığınızda sorun yok. Yapılandırmalarla çözmeye çalışıyoruz. Çünkü destek olunduğunda müşteride borcunu ödemek istiyor.”
Kartta artık kar kalmadı, yatırım dönemi bitti
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Garanti Ödeme Sistemleri Genel Müdürü Onur Genç, kart dünyasına ilişkin beklentilerini de paylaştı. Genç “Kartta yatırım dönemi bitti. Bonus ve chip para kalacak ama kredi kartı işinde artık kar kalmadı. Kar kalmadığı için artık daha iyi yönetmemiz gereken bir iş kolu haline geldi” dedi. Bu yıl kart tarafında bankaların eskisi kadar çok reklam yapmamasının ve kampanyaların azalmasını da buna bağlayan Genç, “Ödeme sistemlerinde üzücü bir yıl yaşıyoruz. Kredi kartı işi karlılığın olmadığı büyümenin olmadığı bir işe dönüştü” yorumunu yaparak şöyle devam etti: “Yurtdışından gelen bankacılar kapımızı çalar, nasıl yapıyorsunuz derdi. Üstelik de tam inovasyon yoğun bir dönemdeyiz. Kartlar cep telefonuna girecekti, yeni planlar yapılıyordu. Kredi kartının tabii ki ticari boyutu var ama ülke içinde çok önemli faydaları vardı. Kayıt dışını önlemek için kredi kartı olmazsa olmaz bir ödeme aracıdır. Her hafta bir gün şubelere giderim. Bakırköy’de telefoncuların olduğu bir cadde var. Her birinin camında ‘kredi kartsız, bankasız’ diye yazılar var. Bence bizim gitmemiz gereken yer bu değildi. Yanlış anlaşılmasın limit kararı doğruydu, ölçüyü kaçırdığımız tüketim alışkanlıklarımızı kontrol altına almamız gerekiyordu.. Bankalar da çok iyi yönetemiyordu. Bir dizgin iyi olurdu ama üst üste gelen kurallar sonrası kartta karı ve dolayısıyla büyümeyi öldürdük.” Kredi kartında en kötü senaryonun aslında gerçekleştiğini de belirten Onur Genç, gelinen durumu rakamlarla şöyle özetledi: “Kredi kartı cirolarında küçülme toplam alacakta ise negatif gidiş var. Biz her ay 100 TL ciro yapıyorsak bunun 35 TL’si taksitliydi. Artık taksit 25 TL’ye indi. Kredi kartında 2013 yılı toplamında toplam alacaklar yüzde 22 büyümüştü bu yıl 5 ayda yüzde 7 küçüldü. Yıl sonunu yüzde 8 küçülme ile kapatırız. Kart cirosunda bu sene büyüme ancak yüzde 8’lerde olur.” Garanti Bankası’nın yaklaşık 1 milyonu sanal kart olmak üzere 6.8 milyon müşteride 9.5 milyon adet kartı mevcut. Kart cirosuna göre bankanın pazar payı yüzde 18.5. Bonus çatısı altında 11
banka bulunurken toplamda Bonus’un ciroda pazar payı yüzde 26, alacaklarda ise yüzde 25. Büyümenin sınırlandığı kredi kartında müşterinin daha fazla bonus kazanmak için bankayla daha yakın bir ilişki kurması, daha yakından kampanyaları takip etmesi gerektiğini de söyledi. Onur Genç, “Bir Bonus müşterisinin senede en az 100-150 TL bonus kazanacağını düşünüyoruz. Eskiden herkes alıyordu şimdi kampanyalarla yapmaya çalışıyoruz” dedi. Genç ayrıca telekomünikasyon ve kuyum sektöründe taksitin sıfırlanmasının etkisini anlatırken de şu ifadeleri kullandı: “Geçen seneye göre kartla geçen ciroda, telekomda yüzde 20, kuyumda yüzde 30 düşüş oldu. Diğer sektörlerde taksitin 9 aya düşmesiyle de tefecilik azaldı.”
Tüketici kredisinde artık onay oranları da düştü
Onur Genç, tüketici kredi kullanımında geçen seneye göre yükselen
faiz oranlarının, alınan tedbirlerin yanı sıra onay oranlarının da gerilediğini söyledi. Genç, “Taksit sayısının azalmasının etkisini görüyoruz. Geçen sene ihtiyaç kredileri yüzde 27, konut kredileri de yüzde 28 büyümüştü.Sektörde ilk 5 ayda ihtiyaç kredileri yüzde 5, konut kredileri yüzde 3 büyüdü, oto kredileri yüzde 11 azaldı. Bu yıl muhtemelen tüketici kredilerinde büyüme en fazla yüzde 15-18 olur. Hatta ilk 6 aydaki gibi trend izlenirse daha da aşağıda olur. Konutta ise yıl sonunda toplam artış hızı yüzde 10-12 civarında olur” diye konuştu. Onur Genç, Garanti Bankası’nın rakamları hakkında bilgi verirken de hem konut kredisinde hem de tüketici kredilerinde pazar paylarının arttığını kaydederek “İlk 3 ayda konut kredilerimiz yüzde 2 artış ile 14,7 milyar TL oldu. Tüketici kredilerinde ise yüzde 3 artış ile 14,5 milyar TL oldu. Oto kredilerimiz ise 1,4 milyar TL düzeyinde. Bu da geçen yılla karşılaştırıldığında yüzde 6azalışı ifade ediyor” bilgisini verdi. Konut kredisi tarafındaki gelişmeleri anlatırken de Onur Genç,
faiz oranlarına çok duyarlı bir tüketici yapısı olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti: “Konut kredi faizleri yüzde 1’in altını görünce yüzde 0.99 bile olsa hareket başlıyor. İlk 4 ay kullanım daha yavaştı faizlerde az da olsa yaşanan gevşemeyle bir artış gördük. Ama yine de hız olarak geçen yılın altında.”