Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Merkez Bankası, faiz koridorunun üst bandını oluşturan gecelik marjinal fonlama oranını 50 puan indirerek yüzde 9'a çekti. Dört ayda üst bant faizinde toplam 175 baz puan indirime giden Merkez Bankası, tarihin en dar faiz koridorunu oluşturdu. Tarihi seviye sonrası Merkez Bankası'nın Faiz indirimlerine devam edip etmeyeceği, bu indi¬rimlerin kredilere yansıyıp yansımayacağı merak konusu oldu. Uygun konjonktürde Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine devam edeceği sinyali verdiğine dikkat çeken uzmanlar, faiz indirimlerinin kredilere yansımasını bekliyor.
PPK İKİ EKSİK ÜYE İLE TOPLANDI
Para Politikası Kurulu (PPK) Haziran ayında boşalan başkan yardımcılıklarına atama yapılmadığı için iki eksik üye ile toplandı. PPK toplantısı, Merkez Bankası Başkan Murat Çetinkaya'nın üçüncü, Başkan Yardımcıları Erkan Kilimci'nin ikinci, Murat Uysal'ın ise ilk toplantısı oldu. Mart ayında başlamış olduğu indirimlere, nisan ve mayısın ardından haziranda da devam eden PPK, politika faizine dokunmadı. Politika faizi olan bir haftalık repo faizi beklentiler doğrultusunda yüzde 7.5'te sabit tutuldu. Faiz koridorunun üst bandında 50 baz puanlık indirime giden PPK, üst bandı yüzde 9.5'ten yüzde 9'a çekerken, alt bandı ise yüzde 7.25'te sabit bıraktı. Toplamda üst bantta 175 baz puan indirime imza atan PPK, faiz koridorunun üst ve alt bant farkını 175 baz puana indirerek, faiz koridorunu tarihi en dar seviyeye getirdi.
Geç likidite penceresi çerçevesinde borçlan¬ma faiz oranını yüzde sıfır düzeyinde sabit bırakan PPK, borç verme faiz oranını da yüzde 11'den yüzde 10.5'e düşürdü.
PPK sonrasında Merkez Bankası'ndan yapılan açıklamada, yakın dönemde küresel oynaklıklarda bir miktar artış yaşandığına dikkat çekilerek, Kurulun sadeleşme yönünde ölçülü bir adım atılmasına karar verdiğini vurgulandı. Son aylarda işlenmemiş gıda fiyatlarının olumlu seyri ve çekirdek enflasyon eğili¬mindeki iyileşmeye bağlı olarak enflasyonda belirgin bir düşüş gözlendiğine işaret edilirken, önümüzdeki dönemde para politikası kararlarının enflasyon görünümüne bağlı olacağının altı çizildi.
SADELEŞME PLANLANDIĞI GİBİ
Gedik Yatırım Portföy Yönetim Müdürü Eral İlhan Karayazıcı, TCMB'nin Ağustos 2015'te eski başkan Erdem Başçı'nın açıkladığı sadeleştirme programını planlandığı şekilde uyguladığı dü¬şüncesinde. Her ne kadar sene başından bugüne üst bantta 175 baz puan faiz indirimi gerçekleştirilmişse de fiili durumun bu olmadığına dikkat çeken Karayazıcı, "Gecelik üst bant arabanın tamponu gibi. Olağan dışı hallerde paranın maliyetini yükseltmeye veya örtülü faiz artırımı yapmaya yönelik bir koruma kalkanı. Türkiye'de gerçek faiz oranı yüzde 8.2 olan ağırlıklı ortalama tonlama faizi. Bu oran sene başında yüzde 9 civa¬rındaydı. Bu nedenle fiili indirim aslında 175 değil 80 baz puan" değerlendirme-sinde bulundu.
"100 BAZ PUAN DAHA İNDİRİLEBİLİR"
Fiili faiz 80 baz puan indirilirken dünyaya aykırı bir politika uygulanmadığını söyleyen Karayazıcı, sene başın¬dan bugüne Hindistan'ın 40, Rusya'nın 50, Endonezya'nın 100 baz puan politika faizinde indirime gittiğini vurguladı. Bu adımlar benzer ülkelerin politikala¬rı ile ahenkli olduğu ve yurtiçinde düşen enflasyon ile desteklendiği için kurlarda bir artışa neden olmadığını söyleyen Karayazıcı, "Ben yılın devamında 100 baz puan kadar daha üst bantta 50 baz puan kadar da ortalama tonlamada indirim olabileceğini ve bunun da öncekilere benzer şekilde kur üzerinde bir etki göstermeyeceğini düşünüyorum" diyor.
2016 özelinde yüzde 7.5-8 bandını bir alt limit olarak gördüğünü ifade eden Karayazıcı, şöyle devam ediyor:
"TCMB faizi bu bandın altına indirmeye kalkarsa (ki yapacağını sanmıyorum) kur üzerinden bir yan et¬ki ile karşılaşabilir ve şu ana kadar reel ekonomiye destek olan para politikası kurda yükselişe neden olup zarar verebilir. 2017 yılı başka tabi. Onu 2016 sonu şartlan ile ayrıca değerlendirmek gerekir."
Merkez Bankası'nın faiz kararının etkisiyle sene başından bugüne ticari kredi faizlerinde 100 baz puana yakın bir geri geliş olduğunu söyleyen Karayazıcı, "Önümüzdeki aylarda TCMB'nin hamlelerine paralel olarak kredi faizleri bir miktar daha gerileyecektir. Tüketici kre-dilerinde vade ticari kredilerden daha uzun olduğu için yansıma daha sınırlı kalıyor. Çünkü henüz yurtiçinde zedelenen güven tamir edilebilmiş değil" diyor.
"PAÇAL MALİYET SÖZ KONUSU"
Merkez Bankası'nın faiz kararını ve sadeleştirme yönünde attığı adımları Para Dergisi'ne değerlendiren Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, Merkez Bankası'nın sadeleştirme konusunda henüz çok fazla bir şey yapmadığını vurguladı. Mevcut duru¬mun koridorun genişletilip, daraltılarak devam ettiğini belirten Yılmaz, "Sadeleştirmeden ne anlıyorlar bilmiyorum" diyor. Merkez piyasa yapıcısı bankalara uygulanan faizin kaldırıldığını, diğer fa¬izlerin yürürlükte olduğunu ifade eden Yılmaz, "Koridor daraldı, buna karşın geleneksel para politikası olarak bir haftalık tek bir faizden fonlamaya henüz gelinmedi. Dolayısıyla şu anda piyasanın muhatap olduğu tonlama maliyeti, daha önceden üç faizden ortaya çıkan paçal maliyet. Sadeleştirme konusunda çok fazla şey yapılmamış. Şu anda politika faizi, paçal maliyet olarak ortaya çıkıyor" şeklinde konuşuyor.
KREDİ FAİZLERİ NASIL DÜŞER?
Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinin piyasa faizlerine olumlu etkisinin hissedildiğini söyleyen Yılmaz şu açıklamalarda bulunuyor:
"Eğer piyasadaki bankalar ve oyuncular, Merkez Bankası'nın faiz indirimlerini 'evet enflasyon düşecektir' diye satın alırsa piyasada faizler düşer. Bunun kısa vadede piyasa faaliyetlerine olumlu etkisini görüyoruz. Uzun vadede olup olmadığı konusunda, içerideki jeopolitik riskler, reformlar, güven unsurunun ne olacağına bakacaklar. Eğer enflasyonun orta ve uzun vadede düşeceği satın alınırsa, Merkez Bankası faizlerinin bundan dolayı düştüğüne inanırlarsa, faizler düşer" diyor.
"BANKALAR FEDAKARLIKTA BULUNMALI"
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl ise, kredi faizlerinde ucuzlama beklenebileceğini, ancak bu beklentide temkinli olmakta fayda olduğunu söyledi. Kredi faizlerinin ucuzlamasında yalnızca Merkez Bankası'nın değil, ticari bankaların da adım atması gerektiğini vurgulayan Karagöl, "En dar faiz koridoruna ulaş¬lan bu dönemde, kredi maliyetlerindeki azalış, enflasyon beklentilerine olumlu yansıyacağı için bu durum Merkez Bankası'nın faiz indirimine devam etmesi için teşvik edici olacak. Faiz indiriminin ticari krediler ile tüketici kredilerine yansımasını sağlamak birçok faktöre bağlı. Başta da kamu bankaları ve özel bankalar kredi maliyetlerini azaltmak için talep ettikleri bir çok ücretten, komisyondan ve diğer ücretlerden fedakarlıkta bulunmalılar" diyor.
"YATIRIM ORTAMINI İYİLEŞTİRİR"
Türkiye'nin yüksek büyüme oranlarına ulaşma hedefine uygun olarak faiz oranlarının düşürülmesi beklentisinin önemli olduğunu vurgulayan Karagöl, bu bağlamda, Merkez Bankası'nın üst üste dördüncü defa indirime giderek istikrarlı büyüme eğilimini destekler bir konumda olmasının tespit edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Yapısal reformların da uygulamaya geçmesiyle birlikte Türkiye'nin büyüme potansiyelinin daha da artacağına dikkat çeken Karagöl şunları kaydediyor:
"Özellikle ihracat ve yatırım çevreleri açısından olumlu karşılanan bu kararın yatırım ortamını daha da iyileştirici bir etki göstereceği bekleniyor. Ayrıca indirimlerin bu şekilde birbirini takip ederek gerçekleşmesinin finans sektörüne olumlu yansı¬masıyla borçlanma maliyeti düşecek ve yeni yatırımların önü açılabilecek. Yeni teşvik paketi de bu süreci destekleyici bir rol oynayacak."
"ÖNCE ENFLASYON, SONRA FAİZLER DÜŞECEK”
Gazi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aziz Konukman, faiz koridorunun giderek daraldığını belirterek, gecelik faizin politika faizine yaklaştığına dikkat çekti. Ortalama faizin enflasyonun biraz üzerinde olduğuna işaret eden Konukman, enflasyon izin verdiği sürece faiz indirimlerinin yapılabileceğinin altını çizdi. Konukman, "Dar alanda kısa paslaşmalar daha ne kadar sürebilir. Artık enflasyonu düşürmeden faize yüklenmek kolay olmayacak. Faiz indirimi ısrarından vazgeçilmeli. Önce enflasyon, sonra faizler düşecek" dedi.
"SİYASİ GELİŞMELER ÇOK ÖNEMLİ”
Atılım Üniversitesi İşletme Fakültesi İktisat Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sinan Sönmez Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine devam etmesinde, FED'in faiz kararlan başta olmak üzere iktisadi faktörler kadar, iktisat dışı faktörlerin de etkili olacağını vurguladı. Sönmez, önümüzdeki dönemde Merkez Bankası'nın sürekli ayarlamalara giderek indirimlere devam etmesinin çok yerinde olmayacağı değerlendirmesinde bulundu. Merkez Bankası'nın indirim kararlarının banka kredilerine yansıyabileceğini ifade eden Sönmez, "Aslında bu olması da gereken bir gelişme. Burada sorulması gereken nokta kalıcı olur mu? Bu konuda kuşkularım var. Bu durum sadece ekonomideki gelişmelere bağlı değil. Siyasi gelişmeler de önemli" dedi.
İNGİLTERE'NİN AB'DEN AYRILMA KARARI
Birleşik Krallık'ın Avrupa Birliği'nden ayrılmasını (Brexit), Türkiye'ye yeni fırsatlar doğuracak bir sürecin başlangıcı olarak değerlendiren Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, "İslam ülkeleri ve Avrupa'nın en önemli finans merkezi olan Londra'nın, cazibesini yitirecek olmasını, İstanbul'un Finans merkezi olarak bu boşluğu doldurması için tarihi bir fırsat olarak görüyorum" dedi.
Brexit'in sterline duyulan güvenin azalmasıyla birlikte küresel piyasalarda kısa süreli bir dalgalanmaya neden olabileceğini belirten Karagöl, bu dalgalanmanın piyasaları sarsan ve Merkez Bankası'nın bundan sonraki faiz kararlarını etkileyebilecek şekilde devam etmeyeceğini vurguladı.
Gedik Yatırım Portföy Yönetim Müdürü Eral İlhan Karayazıcı ise, Brexit kararının siyasal ve sosyal artçıları da olabilecek önemli bir karar olduğunu söyledi. Bu kararın AB'yi veya dünya ekonomisini bir resesyona itmesini beklemediğini vurgulayan Karayazıcı, "Bu tür durumlarda batılı siyasetçiler sağlıklı tedavi reçeteleri uygulamak konusunda deneyim kazandılar. Piyasalar artçı sarsıntılar ile önümüzdeki günlerde Cuma günü test edilen en düşüklerin bir miktar daha altına kayabilir. Ancak freni patlamış kamyon refleksi ile bu fiyatlamanın devam edeceğini ve kalıcı hasarlar vereceğini düşünmüyorum. Aksine kötü haber ile ulaşılan ucuz fiyatların varlık piyasalarında pozitif geçecek bir temmuz-ağustos perdesine zemin oluşturduğu görüşündeyim" dedi. Sterlin cephesi dışında bir süre sonra piyasaların Brexit'i sindireceğini ve toparlanacağını belirten Karayazıcı, bu nedenle de TCMB politikası üzerinde bir revizyon gerektirmesini beklemediğini vurguladı.
(Hülya Genç Sertkaya/Para Dergisi)
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.