Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Işıklı ve güzel bir gün… Karaköy’de, İs-Park’ın çok katlı otoparkına tırmanmaya başlıyorum. Amacım en tepeye ulaşmak! Bugün nedense sultan olasım var… Saray açısı dediğim noktadan İstanbul’u içime çekmek istiyorum… O muhteşem kareye bir an önce ulaşmak için, önünden geçtiğim boş park alanlarına hiçbir ilgi göstermeden, yukarı dönüşlerde alçak meyillere arabanın altını vurmasına dahi aldırış etmeden, hedefine odaklı her kişi gibi hızla katları tırmanmaya devam ediyorum. 1, 2, 3, 4… Ve nihayet 5. kat sonunda, her tarafı açık alanda sağ köşede, “bana özel sultan açısı”na heyecanla yaklaşıyorum… Arabadan dışarı sevinçle çıkıyorum. En zalimlerin bile nefesini kesecek güzellikte bir manzara karşılıyor beni… Karşıda Topkapı Sarayının muhteşem silueti, kuğu gibi yavaşça süzülen vapurlar, eski, neo klasik binalar… İnanılmaz bir enerji hissediyorum dışarıdan içeriye doğru. Kafama taktığım düşsel sarıkla kentin hâkimi olan gözlerimle bir sultan bakışı atıyorum etrafa…
Bir tarafta Bizans’ın görkemli Ayasofya’sı, diğer tarafta Osmanlı Süleymaniye ve göğe doğru yükselen altı narin minaresi ile Sultanahmet’e bakıyorum… Arka planda, dik duruşu ile ritim duygusu geçiren Cenevizli Galata uzaklardan el sallıyor bana. Bir süre gözlerimi alamadan manzarayı seyrediyorum, martılar eşlik ediyor bana… Dışarıdan gelen enerjiyle içimden gelen birleşiyor… O an, ne dünya ne de bir başkası var aramızda, İstanbul ve ben bahtiyarım yukarılarda…
Evet … Sultan olmak benim için bu kadar kolay…
Peki sizin için?
Sultan mısınız, Şah mı?
Raca mı, yoksa Kral mı?
Hiçbiri mi?
Olsun. Hiç önemli değil…
Önemli olan; ‘’Gerçek krallık olan yaşamınıza sahip çıkıp kendi krallığınızın kralı olmanız ‘’
Ve ‘’Kralcı olmamanız!.. ‘’
Öykü basittir aslında,
Tahmin ettiğiniz gibi her yerde bir krallık vardır.
Krallık olunca önce bir taht bulunur, içine de bir kral bulunup oturtutulur.
Her işyeri de bu anlamda kendi başına bir krallıktır.
Kral pozisyonu konusunda hevesli olan çoktur, hatta kral olmak potansiyeli ve yeteneği mevcut kralın üzerinde olan aday da birden çoktur…
Ancak, sistem tacı dağıtırken umulduğu kadar seçici olmaz.
Sadece bir kişi o tahta oturur.
Geri kalanlar “kralcı” mı olur peki?
Hayır!
Sadece bir kısmı olur. Ama genelde önemli bir kısmı olur bu oran!
Nedir peki bu kralcıların ortak özellikleri?
En önemli özellikleri varlıklarını krala armağan etmeleridir.
Kralın haberi dahi olmadan kralın fedailiğine soyunurlar.
Aslında kral derken, kendisine değil kral koltuğunda oturana adarlar kendilerini.
Orada kimin oturduğu çok önemli değildir.
Koltukta oturanın özelliklerine göre bazen Hititli, bazen Romalı bazen de Osmanlı olup çıkarlar bir anda…
Kraldan daha çok kralcı olurlar.
Daha kuralcı, daha acımasız, daha tavizsiz, daha hâfızasız, daha az sağduyuludurlar…
Krallıktan beslendikleri için ömürlerinin daha uzun oldukları düşünülür.
Oysa kralcılar daha az yaşarlar ve daha ölümlüdürler…
Daha az yaşarlar çünkü varlıklarını krala adadıkları için kendi hayatlarını yaşamaya hiç soyunmazlar…
Etrafındakilere ailelerine, dostlarına, sevilerine vakit ayırmak, akıp geçen yaşamı fark etmek istemezler…
Buna rağmen daha çabuk ölürler …
Er veya geç, kral tarafından yok edilirler sonunda…
Yöntemleri değişik olsa da sonları hep aynıdır…
Krallar değişir ama kralcılar değişmez, mantalite ve misyonları hep aynıdır…
Krallar yerlerini günün birinde kralcılara gönül huzuruyla bırakırlar, çünkü düzenin devamı için onlardan daha heveslidirler...
Gerçek krallara gelince, onlar farklıdır…
Gerçek krallar, kendilerinin de çıplak olabileceklerini hissedebilirler.
Taçlarını bırakıp koltuklarından kalkarak kutsal yaşam ırmağında yıkanmaya gidenleri çıkmıştır.
Kralın çıplak olduğunu söyleyebilenlerler de çıkar bazen…
Onları dinleyip, her şeyi bırakıp kendi hayallerinin peşine giden krallar da çıkar.
Kralcılara ne olur, nereye gider derseniz?
Misyonu tamamlanan kralcının hep giyotine gittiğini yazmıştır tarih!
Akıl başa geldiğinde, baş sepete düşmüştür çoktan...
Bence yazıda kendi hayatlarımızda faydalanabileceğimiz önemli iki tavsiye söz konusu. Bunlardan ilki; kişilerin, kendi yeteneklerinin, güçlü özelliklerinin farkında olarak yaşamlarına sahip çıkarak hayatlarını sürdürmesi, ailelerine, sevdiklerine ve yakın çevresine gereken önemi, özeni göstererek, zaman ayırabilmesi. Yani yazarın da fevkalade doğru tespit ederek altını çizdiği kendi krallığının, yaşamının kralı olabilmesi: Önemli olan; Gerçek krallık olan yaşamınıza sahip çıkıp kendi krallığınızın kralı olmanız. Çünkü ancak bu şekilde hayattan gerekli keyfi alabilmek, çevremizin mutluluğuna ortak olup olumlu bir hayat sürebilmemiz mümkündür. Bu hem özel hem de profesyonel hayatta böyledir. Yazarın ikinci tavsiyesi ise; ilk misyonla da ilgili olarak kendi krallıklarını ilan edemeyen insanların bir kısmının kendilerini kral hissederek bir kraldan çok kralcı olmaları. Onların hayatlarının kendi yaşamının kralı olamamış olanlardan çok daha sefil olduğu, hayat kralcı olmayıp kendi yaşamının kralı olamayanlardan da, yani yazara göre aslında en kötüsü kralcı olmak. Bu hem özel hem profesyonel hayatımızda gerekli önemi verememiz gereken ikinci çok hayati tavsiyedir. Çünkü kralcılar kendilerini sisteme adadıkları için ve bundan beslendikleri için ailelerine, sevdiklerine, yakın çevrelerine zamn ayıramazlar, güzellikleri paylaşamazlar, çünkü onlar için en önemli olan statükoyu ve mevkilerini koruyabilmek, etraflarına korku salmaktır. Ve en nihayetinde kral sistem değiştiğinde aslında ilk gidenler / cezalandırılanlar da bunlar olacaktır. Bu sebeble yazıdaki tavsiye son derece dikkatle anlaşılması gereken bir hayat düsturu olarak karşımıza çıkar: Ve Kralcı olmamanız!.. Yüreğinize sağlık,Süheyl bey harika yazı olmuş bu vesilede bende içimdekileri dökmüş oldum:-) Esra POLAT
Kralcılar okuyup da ibret alabilecekleri muhteşem bir yazı:) kralcılar yol yakınken dönsünler... Krallara da buradan selam olsun:) ahu
Kralcılar okuyup da ibret alabilecekleri muhteşem bir yazı:) kralcılar yol yakınken dönsünler... Krallara da buradan selam olsun:) ahu
süper bir yazı... çok etkilendim..
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.