Kovid döneminde dijital ödemelerle dolandırıcılık riski arttı

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

Korona virüs pandemisinin yarattığı birçok etkiden biri de dijital ödemelerin yaygınlaşmasındaki hızlanma ve nakit kullanımının azalması oldu. Bunun nedeni sosyal mesafe önlemleri ve virüsün kağıt paralarda ve bozuk paralarda uzun süre yaşayabiliyor olması korkusuydu. Ödeme sektörü kurumu Initiative Deutsche Zahlungssysteme’ye göre Avrupa’da Almanlar hijyen nedeniyle giderek nakitten uzaklaşıyor. Kaliforniya merkezli Travis Credit Union’ın verilerine göre, ABD’de tüketicilerin %50’sinden fazlası nakit yerine banka kartlarını kullandıklarını söyledi.

Pandeminin ortaya çıkışından önce başlayan bu değişim, tüketici ve şirketler için potansiyel siber güvenlik riskleriyle ve yeni dolandırıcılık türleriyle ilgili endişeleri arttırdı. Center for Strategic and International Studies’de Siber Güvenlik Uzmanı James Lewis, “online bir ödeme sistemi kullandığınızda gizliliğiniz olmuyor. İşlemleriniz daha önce hiç olmadığı kadar şeffaf” dedi.

Lewis pandeminin dijital ödemelerin yaygınlaşma hızını arttırdığını da ekleyerek, Adobe’nin Analytics Digital Economy Index biriminin verilerine göre, ABD’de Mayıs ayında online harcamaların, bir önceki yılın aynı dönemine göre %77 artarak, 82,5 milyar dolar seviyesine ulaştığını belirtti.

Dijital ödemelerle ilişkilendirilen riskler arasında banka hesap bilgilerini, kimlik bilgilerini ve diğer kişisel bilgileri çalan hackerlar ve dolandırıcılar da var. İşlem sırasında veri hırsızlığı oldukça zor olsa da, siber suçlular bunun yerine kredi ya da Banka kartı bilgilerinin depolandığı veri tabanlarına erişim sağlamaya çalışabilir. 

Online dolandırıcılar aynı zamanda pandemi sürecinde taktiklerini de değiştirdi. Hileli mesajlar atarak korona virüse yönelik medikal paketler ve destek ödemeleri sunduklarını iddia ettiler. Bu dolandırıcılık türünde kişilerin şifre, hesap ve diğer ödeme bilgilerini doğrulamaları isteniyor ve ardından hesaplarına erişim sağlanıyor.

Interpol raporuna göre, korona virüse yönelik 900,000’den fazla spam mesaj, 700 kötü amaçlı yazılım saldırısı ve 48,000 kötü amaçlı internet adresi 2020’nin ilk dört ayında tespit edildi. İngiltere’de dolandırıcılar ileri yaştaki insanları arayarak, alışverişlerini yapmayı teklif etti ve banka ve kart detaylarını öğrenmeye çalıştı. Avusturalya’da ise dolandırıcılar ülkenin enerji düzenleyicisinin yetkilileri olduklarını iddia ederek, elektrik fiyatlarında, korona virüs nedeniyle indirim sundu ve mağdurların elektrik faturası için ödedikleri paraların iade edilmesi için banka bilgilerini istedi.

Günlük objelerin de internete bağlanmasıyla oluşan şeylerin internetinde rakamların 2018 yılındaki 22 milyarlık seviyeden, 2030 yılında 50 milyara yükselmesi bekleniyor. Londra merkezli danışmanlık şirketi PA Consulting’in İnternet Uzmanı Michael Christodoulides’e göre, şeylerin interneti aynı zamanda siber hırsızlar için de fırsatlar yaratıyor. Bu cihazların bir bölümü yalnızca kişisel veri depolamakla kalmıyor, online para transferi de yapabiliyorlar. Christodoulides, “temassız alışverişlerde devam eden büyüme, korona virüs nedeniyle sağlık önlemi olarak yaygınlaştı ve yazılımcılar ve teknolojistler riskleri azaltmak için çalışıyor” dedi. Siber suçlular aynı zamanda pandemi sürecinde daha yaratıcı oldular.

İngiltere merkezli dolandırıcılık önleme kurumu Cifas, insanların korona virüs konusundaki bilgilerini ölçen bir test görünümündeki bir dolandırıcılık uygulaması tespit etti. Bu uygulama aslında online ödemelerle ilişkili bilgiler topluyor.

 Financial Times’ın haberine göre Avrupa Birliği Siber Güvenlik Ajansı (Enisa) Başkanı Stephen Purser, “insanların dijital ödeme sistemlerini nasıl kullandığıyla ilgili birçok saldırı görüyoruz” dedi. 

Açıklamasının devamında, “bunlar genellikle e-dolandırıcılık saldırıları ve bu saldırılardan bazıları kötü amaçlı yazılımları yaymak için kullanılıyor. Pandemi insanları elektronik ödeme yöntemlerini kullanmaya zorluyor” ifadesini kullandı.

Son dönemde gerçekleşen birçok e-dolandırıcılık saldırısı pandemi konusunda oluşan kafa karışıklığından faydalanıyor. Bazı durumlarda, kullanıcılar bir destek fonu için bağış isteyen e-mailler alıyorlar ancak dosyayı açtıklarında bilgisayarlarına virüs bulaşıyor. Siber suçlular aynı zamanda, korona virüs tedavileri ve aşılarıyla ilgili ödeme planları da sunuyor.

Thales’in Ödeme Uzmanı Paul Hampton, çok faktörlü kimlik doğrulama sistemleri kullanan mobil bankacılık uygulamalarının görece olarak daha güvenli olduğunu söyledi. Ancak, “dolandırıcıların elektronik bankacılık konusunda tecrübeli olmayan insanları hedef aldığını ve pandemiyi insanları kötücül uygulamalar yüklemeye ya da kötücül websitelerini ziyaret etmeye ikna etmek için kullandıklarını gördüğümüz için, herkesin ihtiyatlı olması gerekiyor” diyerek uyarıda bulundu.

 Purser’a göre tüketiciler kart bilgilerini dijital ortamlarda saklamayarak ve güven vermeyen websitelerini ziyaret etmeyerek dolandırıcılık riskini önleyebilir.

Teknoloji dev IBM'nden dev işten çıkarma

Y ve Z kuşağı pandemi sonrası için 'karma çalışma modeli' istiyor

Avrupa bankalarında karlılık ve büyüme endişe verici