<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaAraştırmaKovid-19'un yeni riski: böbrek hastalığı----

Kovid-19'un yeni riski: böbrek hastalığı

Kovid-19'un yeni riski: böbrek hastalığı
07 Mart 2022 - 15:01 www.finansingundemi.com

Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, ABD'de Kovid geçiren hastalarla yapılan bir araştırmayla ilgili bilgi verdi. Kazancıoğlu, yoğun bakımda tedavi gören hastalarda akut böbrek hasarı görüldüğünü ve diyalize ihtiyaç duyulduğunu kaydetti.

Türk Böbrek Vakfı'nca "10 Mart Dünya Böbrek Günü" dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında, Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, "Korona virüs yüzünden yoğun bakımda tedavi görenlerin yeniden böbrek hastalığı yaşama riskinin 11 kat arttığını, son dönem böbrek yetersizliği riskinin de 8 kat yükseldiğini" söyledi.

Kovid-19'dan kurtulunması durumunda dahi böbrek sağlığıyla ilgili olumsuzluklar yaşanabileceğini söyleyen Kazancıoğlu, ABD'de Gaziler Hastanesi'nin doktorları tarafından yapılan araştırmada, Kovid-19 nedeniyle hastanede yatan, evde tedavi olan ve yoğun bakıma giren 90 bine yakın hastayla benzer yaş grubundaki 1,5 milyondan fazla kişinin karşılaştırıldığı araştırma hakkında bilgi verdi.

Virüs, böbrek hastalığı riskini 11 kat artırıyor

Kovid-19 nedeniyle hastaneye yatmanın ve yoğun bakımda tedavi görmenin kişiyi, böbrek rahatsızlığı olmamasına rağmen ciddi riske soktuğunu vurgulayan Kazancıoğlu, "Araştırmada, Kovid-19 bittikten sonra 6 ay kadar hastaları takip etmişler. Bu tanıyı alarak yoğun bakımda yattıysanız, yeniden böbrek hastalığı yaşama riskiniz 11 kat artmış, son dönem böbrek yetersizliği riskinin de 8 kat arttığı görünüyor. Böbrekle ilgili solunum noktası denilen, diyalize girmek veya ölümle ilgili rakamların bile hiç geçirmemiş popülasyona göre 8 kat arttığını göstermiş durumda" dedi.

Kendilerinin de benzer bir çalışma yürüttüğünü söyleyen Kazancıoğlu, sözlerine şöyle devam etti:

Kiminin böbrek hastalığı vardı, kiminin hiç böyle öyküsü yoktu. O süreçlerde yoğun bakıma girmek, ateş veya aşırı su kayıpları yüzünden böbrek hasarının geliştiği görüldü. Çin'den ilk veriler geldi. Sonra Amerika bunu teyit etti. Çünkü birinci dalganın en fazla yaşandığı yerde, Amerika'da New York ve batı eyaletleri oldu. Oradan veriler geldi ama bunların uzun soluklu olmadığını o dönemde düşünüyorduk. Ta ki bu yazı karşımıza çıkana kadar. Bir kere böbrekle ilgili bir geçici rahatsızlık yaşadığımızda uzun vadede bir kronik böbrek hastası olmak için bir risk kazanmış oluyorsunuz.

'Sigara içilmemesi, yürüyüş yapılması, tuz ve şekerin azaltılması...'

Kazancıoğlu, senede bir kere böbreklerin mutlaka gözden geçirilmesini tavsiye ettiklerini belirterek, böbrek sağlığını korumak için de ister bitkisel ister kimyasal olsun gelişigüzel ilaç kullanılmaması, sigara içilmemesi, yürüyüş yapılması, tuz ve şekerin azaltılması gerektiğini aktardı.

'Diyaliz ve böbrek nakli olanlar aşı olmalı'

Prof. Dr. Rümeyza Kazancıoğlu, diyaliz hastaları ve böbrek nakli yapılanların aşı olması gerektiğini belirterek, bu hastaların vücut direncinin düşük, sadece Kovid-19 değil diğer enfeksiyonlara açık olduklarını belirtti.

Bu hastalar için aşılamanın devam edeceğini vurgulayan Kazancıoğlu, "Diyaliz hastaları daha az risksiz diyemeyiz. Onların ciddi enfeksiyonlar açısından riskleri var. Hepimiz için risk var zaten. Dolayısıyla uygun ortamlarda, uygun şekilde yine mesafeye, hijyene ve bazı ortamlarda da maskeye devam etmemiz gerekiyor" dedi.

'Giderek tombullaşıyoruz'

Kazancıoğlu, böbrek sağlığı için kilo artışının da olumsuz bir durum olduğunu söyleyerek, "Giderek daha tombul bir toplum oluyoruz. Daha az hareket ediyoruz. Pandemi dönemindeki kısıtlar evden çıkıp dışarı çıkmamıza da engel oldu. Bu dönemde evde oturan ileri yaşlılarımızın da daha fazla ve daha kolay kilo aldığını görüyoruz. Böbrek hastalığından korunmak için sağlıklı, ideal bir kiloda olmamız gerekiyor. Bunu nasıl sağlayacağız?" diye konuştu.

'Tuzda bir başarı elde ettik, şekerde sınıfta kaldık'

Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk ise yıllarca tuz, şeker, trans yağlar gibi konulara odaklanıldığına dikkati çekerek, "İyi ki odaklanmışız. Tuzda bir başarı elde ettik. 18 gram günlük tüketim 10-11 grama inebildi. Şekerde sınıfta kaldık. Şekerde 150-140 grama ancak indirebildik." dedi.

Kovid-19 geçirenlerin 3-6 ay arasında mutlaka böbrek kontrolü yaptırması gerektiğini belirten Erk, vakfın yaptığı bir anket çalışmasına göre de katılımcıların yüzde 72,2'sinin böbreklerini hiç kontrol etmediğini söyledi. Katılımcıların 3'te 2'sinin de doktora danışmadan ağrı kesici kullandığını dile getiren Erk, doktora danışılmadan alınan bitkisel ve hayvansal ürünlerin böbrekler başta olmak üzere iç organlara zarar verebildiğini kaydetti.

Dünyada Kovid kaynaklı can kaybı 6 milyonu geçti

 

Kovid bitti savaş başladı: Turizm sektörünü ne bekliyor?

 

'Kovid semptomları çocuklarda yetişkinlere göre daha kısa sürüyor'

 

Kovid-19’da kayıplar niçin azalmıyor?

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)