Korsan bildirge işçileri kızdırdı

9 yıl aradan sonra toplanan Çalışma Konseyi Başbakan Erdoğan’ın “Aranızda anlaşın” mesajı ile açıldı ancak büyük bir kavga ile uzlaşılamadan dağıldı.
Vatan'ın haberine göre, Çalışma Bakanlığı’nın hazırladığı korsan sonuç bildirgesi protesto edildi. Bildirgede kıdemin 15 günle sınırlandırılması tavsiyesi vardı.
Türkiye’de 10 yıl aradan sonra işçi, işveren ve Hükümet olmak üzere çalışma yaşamının tüm taraflarını biraraya getiren Çalışma Meclisi, uzlaşamadan dağıldı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Çalışma Meclisi, 2 gün süren toplantıların ardından, Çalışma Bakanlığı’nın korsan sonuç bildirgesi okumasıyla karıştı. Ardından da Meclis dağıldı.
Üzerinde uzlaşılamayan konuları içeren ve uzlaşma metni gibi sunulan bildirge nedeniyle Türk-İş ve Disk toplantıyı terketti. Disk ve Türk-iş, kendi önerilerinin hiçbirinin yer almadığı ve kesinlikle muhalefet ettikleri önerilerin yer aldığı metnin sonuç raporu gibi okunmasından dolayı rahatsızlık duyduklarını belirttiler.
Çalışma Bakanlığı Müsteşarı ise okudukları bilgirgeyi “zaten bağlayıcı değil” diyerek savundu.
Fon önerisi
Çalışma Meclisi’nin Kıdem Tazminatı başlıklı raporunda fon önerisi tekrarlanıyor: “Özellikle kıdem tazminatı konusunda, taşeron işçileri ciddi sıkıntı yaşıyor. Mevcut uygulama, işgücü piyasasının esnekliğini engelliyor. Kıdem Tazminatı Fonu, günün koşullarına uygun bir biçimde güncellenerek uygulamaya konulmalıdır. Bireysel emeklilik sistemine dayanan bireysel kıdem tazminatı hesabına geçiş değerlendirilmelidir.”
15 günle sınırlansın
Ayrıca Çalışma Meclisi’ne sunulan raporda da, “İşverenin kıdem tazminatı yükünün azaltılması için İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki işveren primi payı yüzde 1’e indirilmelidir. İşsizlik sigortasında, çalışan lehine düzenlemeler yapılırken, kıdem tazminatı miktarı da 15 günle sınırlandırılmalıdır” şeklindeki görüş yer aldı.
Söz konusu tavsiyeye uygun bir yasal düzenleme yapılırsa, 10 yıllık bir çalışan her yıl için bir tam maaş değil yarım maaşlık kıdem almaya hak kazanacak. Yani günün sonunda eline geçecek para yüzde 50 oranında düşecek.
Söz konusu fonun oluşturulmasında gösterilen ilk gerekçe sendikalar tarafından da doğru bulunuyor.
Yani kıdem tazminatına hak kazanmasın diye her 11 ayda bir işten çıkarılan ve tekrar işe alınanların mağduriyetini gidermesi açısından doğru bir yaklaşım olarak gösteriliyor.
Buna karşılık tasarıya eklenen başka maddelerle kıdem tazminatı miktarının yarı yarıya düşürülme isteği ise tuzak olarak değerlendiriliyor.
İşçinin alacağı icrada öncelikli alacak olmalı
Çalışma Bakanlığı metninde “Mevcut kıdem tazminatı uygulaması çeşitli sorunlarla karşı karşıyadır. Mevcut sistemde, çeşitli düzenlemelerle işçilerin birçok nedenle kıdem tazminatı kapsamı dışında bırakıldığı, sistem içindekilerin bile kıdem tazminatına her koşulda ulaşamadığı, bunun da sosyal devlet ve eşitlik düşüncesinde sıkıntıya yol açtığı görülmektedir. Alt işveren işçilerinin ciddi mağduriyet yaşadıkları ifade edilmiştir” denildi.
Ancak toplantılarda sorunun çözümüne ilişkin işçi tarafının getirdiği çözüm önerisi dikkate alınmadı. Hazırlık toplantılarında işçi tarafı, şu öneriyi getirdi: “Kıdem tazminatı işçinin ücretinden daha sonra ödenmek üzere ayrılan kısmıdır. Bunun yük olarak telaffuz edilmesi işçi haklarının tanınmamasının göstergesidir. Kabul edilemez. İşçinin kıdem tazminatına ulaşmasındaki sorunun çözümü için kıdem tazminatı alacağı, işçi alacaklarıyla birlikte icrada öncelikli alacak olarak düzenlenmelidir.”
ATO: Kıdem Tazminatı Fonu’nu destekliyoruz
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, Kıdem Tazminatı Fonu kurulmasını desteklediklerini bildirdi. Salih Bezci, yaptığı yazılı açıklamada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’nin iç huzuru, barışı her şeyden önce çalışma hayatının huzuruna bağlıdır” sözüne katıldığını belirterek, “Çalışma hayatının huzurunu sağlamak ve korumak için biz de elimizi taşın altına koyacağız” ifadesini kullandı.
Bezci, 9 yıldır toplanamayan Çalışma Meclisi toplantısında çalışma hayatına getirilecek yasal düzenlemelere müdahil olacak çalışmaları yapmak üzere bir komisyon oluşturulduğunu bildirdi.
Çalışma Komisyonu’nun başta kıdem tazminatı olmak üzere, taşeronluk ve esnek istihdam gibi konuları detaylı inceleyerek, işverenler açısından raporlayacağını vurgulayan Bezci, şunları kaydetti:
“Türkiye ekonomisinin büyümesi ve yeni istihdam alanlarının açılmasının özel sektörün güçlü olmasına bağlı olduğu gerçeğini kimse inkar edemez. ATO komite ve meclis üyeleri reel sektörün canlanması ve uluslararası rekabet gücünün artması için çalışma barışını bozan unsurların zaman geçirmeden düzenlenmesi gerektiğine inanıyor. Kıdem tazminatı bazı küçük ve orta boy işletmeler için sermayelerinin sıfırlanması anlamına geliyor. Kıdem Tazminatı Fonu kurulmasını destekliyoruz.”