İstanbul Ticaret Borsası (İSTİB) Başkanı Ali Kopuz, dünyada deflasyon, negatif enflasyon tartışılırken Merkez Bankası'nın tereddüt, çekingenlik içerisinde bulunmasının Türkiye için bir risk olduğunu belirterek, "Merkez Bankamız çok hızlı
faiz indirim sürecine başlamalıdır. Aksi takdirde yüzde 4 büyüme bile zora girer" dedi.
Kopuz, yazılı açıklamasında, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) "bağımsız" olduğunu, ancak bu bağımsızlığın "sorumsuzluk" anlamına gelemeyeceğini ifade ederek,
faiz indirimi konusundaki inatlaşmanın ülkeye zarar vereceği uyarısında bulundu.
TCMB'nin bir an önce
Faiz indirimine gitmesi gerektiğini vurgulayan Kopuz, şunları kaydetti:
"Dünyada deflasyon, yani sıfır enflasyon tartışılırken, negatif enflasyon tartışılırken ve ülkeler büyüme konusunda telaş içerisindeyken, Merkez Bankamızın tereddüt, çekingenlik içerisinde olması, Türkiye için bir risktir. Peki, bizim Merkez Bankamız neyi bekliyor? Anlamakta güçlük çekiyorum. Dünya ticareti 'keyifsiz' ve özel sektör yatırımlarını pek de teşvik etmeyen bir 'vasat büyüme' sürecinden geçiyor. Bu durum, tarım ve gıda fiyatları başta olmak üzere, maden, kıymetli maden ve enerji hammaddeleri, emtia fiyatlarında 2014 yılından beri gevşemeye devam etmesine sebep oluyor. Küresel ticaret bu kadar vasat bir performans ortaya koyarken, başta gıda ve tarım ihracatçılarımız olmak üzere, Türkiye'nin GSYH büyümesinde net ihracatın önemli bir payı olması, Türk ihracatçısının bir başarısı olarak alkışlanmalı."
Kopuz, dünyanın emtia, yani hammadde ve yarı mamul ihtiyacını karşılayan ekonomilerin zor günler geçirdiğine işaret ederek, küresel emtia fiyatlarının gerilemesinin bu tür gelişmekte olan ekonomilerin ihracatlarından önceki yıllara göre daha az para kazanmaları anlamına geldiğini ve emtia üreticisi, yani petrol, maden üreticisi veya başka tür hammadde üreticisi şirketlerinin hisse senetlerini de olumsuz yönde etkilediğini aktardı.
Türkiye'nin ise ağırlıklı olarak nihai, yani tüketicinin son kullanımına hazır hale getirilmiş malların ihracatını yapan bir ülke olduğu için bu ülkelere göre daha şanslı bir konumda bulunduğuna değinen Kopuz, "Ancak, Türkiye de emtia ihracatçısı bu ülkelere ihracat yapmak zorunda olduğu için, bu da 2015 yılında Türkiye için net ihracatın büyümeye katkısı açısından risk. Bu da, ekonomi politikalarında, para ve maliye politikalarında iç talebin önünü açmak adına hızlı ve etkili değişiklik yapılmasını gerektiriyor. İşte ekonomi politikalarında değişiklik, enflasyon riski yok ise merkez bankalarının para politikasını gevşetmesinden ve/veya maliye politikasını da kamu harcamalarını kısmen artıracak tedbirlerden geçer. Bu kadar basit" ifadelerini kullandı.
Gelişmekte olan birçok ülke merkez bankasının çoktan bu durumun farkına vardığını kaydeden Kopuz, TCMB faiz indirimini tartışırken Hindistan Merkez Bankası'nın çoktan faiz indirimine başladığına dikkati çekti.
Hindistan Merkez Bankası yönetiminin, enflasyonun yavaşlamasını, deflasyon ve küresel vasat büyüme risklerini dikkate alarak, Hindistan ekonomisinin büyümesini desteklemek adına, faiz oranlarında indirime gitme kararı aldığını belirten Kopuz, açıklamasında şu görüşlere yer verdi:
"Peki, bizim Merkez Bankamız neyi bekliyor? Ben, açık ve net ifade ediyorum, bizim yaz başına kadar Merkez Bankası temel para politikası faizini en az yüzde 5'e indirmemiz gerekiyor. Dünyada deflasyon, yani sıfır enflasyon tartışılırken, negatif enflasyon tartışılırken ve ülkeler büyüme konusunda telaş içerisindeyken, Merkez Bankamızın tereddüt, çekingenlik içerisinde olması, Türkiye için bir risktir. Merkez Bankamız çok hızlı faiz indirim sürecine başlamalıdır. Aksi takdirde yüzde 4 büyüme bile zora girer."