Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
HER şey 2014 yılında petrol fiyatlarının zapt edilemez düşüşüyle başladı. Fiyatlar, 115 dolar seviyelerinden, 30 doların altına düştü. Dünya petrol devleri, yatırım bütçelerinde kısıntıya gitti. Yüksek maliyetli arama projeleri ertelenip binlerce kişi işten çıkarılırken, piyasalarda düşük fiyatlar nedeniyle telaş yaşandı, yaşanmaya da devam ediyor. Herkesin aklındaki soru ‘fiyat krizinin’ nasıl sonuçlanacağı. Ocak ayında Brent tipi ham petrolün fiyatı 27 dolarla dip yaptı. Bazı analistler petrolde 10 doların mümkün olduğunu savunurken, diğerleri ılımlı bir toparlanma bekliyor, en azından yakın vadede. Yeni bir rapor yayınlayan Deloitte, yakın zamanda petrol fiyatının 100 dolar üstü seviyelere dönmeyeceğini tahmin ediyor. Raporda, sermaye ve işletme bütçelerindeki kısıntıların uzun soluklu etkisinin olacağı vurgulanırken, düşen arama yatırımları ve tüketilen rezervlerin yerine yenisinin koyulmaması gibi nedenlerle 2018’den itibaren günlük 1 milyon varile varan arz açığı olabileceği kaydediliyor. Bunun da fiyatları 58 dolara doğru itebileceği, fakat kısa zamanda 100 doların üstünde fiyatların oluşmayacağı belirtiliyor.
ARTIŞ YAVAŞ OLACAK
Deloitte Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Endüstrisi Lideri Elif Düşmez Tek, şirketlerinin yatırım kararı alırken fiyatlara baktığını ve taahhüt altına girdiğini söyleyerek, şöyle konuşuyor: “Genel olarak petrol fiyatlarıyla ilgili en çok konuşulan şey ne kadar yatırım yapıldığı. Yıllardır yüksek seyreden petrol fiyatları neticesinde belli yatırım harcaması (capex) taahhütleri var. Bu tür taahhütlerden hemen çıkmak mümkün değil. Fiyatlar düşünce ilk olarak şu gündeme geldi: ‘Evet fiyatlar düştü ama hangi projeler devam etti, ne kadar ek arz devreye girecek?’ O önemli. Biz 2015-2018 arası yeni arzın devreye gireceğini düşünüyoruz. 2020 itibariyle capex yatırımlarının oldukça düştüğünü görüyoruz. Eski Sovyet ülkeleri, Avrupa ve Brezilya’dan gelecek yeni yatırımlar var. Fiyatların düşmesiyle, genel hikâye şu: Talep tarafında ciddi artış öngörüsü yok. Arz tarafında ise yüksek maliyetinden dolayı başlanmamış yatırımlar var. Bunun etkisi, 2018’den sonra görülüyor. 2018’den sonra yeni arzın girişinde bir azalma var. Fiyatta bir artış olacak ama yavaş yavaş bir artış.”
TÜRKİYE’Yİ NASIL ETKİLİYOR?
PETROL fiyatları, yüzde 90 oranlarında petrol ve doğalgazda dışarıya bağımlı olan Türkiye açısından da önemli. Elif Düşmez Tek, bu konuda şu yorumu yapıyor: “Petrolde yüzde 47 değer kaybı var 2014-15 arası. Bir taraftan TL’nin de değer kaybı var ama o yüzde 20 civarında. İkisinin birleşik etkisine baktığımızda, enerji harcamalarının cari açığa etkisinde reel olarak bir iyileşme söz konusu. Cari açıktaki enerji ithalatının payı yüzde 25’leri geçmiş iken, 2015’te yüzde 18 seviyelerine indi. Biraz daha ilişkili diğer konulara da girelim. Doğalgazda BOTAŞ’ın uzun vadeli ithalat kontrat fiyatlarının petrol ve petrol ürünlerine endeksli olduğu biliniyor.
CARİ AÇIK KAPANIYOR AMA
Buna bağlı olarak, BOTAŞ’ın maliyetlerinde ciddi anlamda azalma oldu fakat TL olarak BOTAŞ’ın doğalgaz satış fiyatları değişmedi. Türkiye elektrik piyasası fiyatları, gaz santrallerinin marjinal santral olması sebebiyle doğalgaz fiyatlarından ve dolayısıyla petrol fiyatlarından doğrudan etkileniyor. Üç yıl öncesindeki duruma bakıldığında 100 dolar seviyelerindeki petrol fiyatlarına bağlı olarak yapılan elektrik fiyat tahminlerimizde ciddi bir düşüş var. Örnek olarak, şu an, 2020 için düşük petrol fiyat projeksiyonlarına bağlı olarak yaptığımız elektrik fiyat tahminlerimiz, yüksek petrol beklentileri dönemindekilere kıyasla yüzde 40 civarında düşmüş durumda. Elektrik piyasasında petrol fiyatlarına bağlı olarak görülen düşüşün yanı sıra, yüksek fiyat beklentileri ile alınan yatırım kararları ile bir arz fazlasından bahsedilebilir. Cari açığımızı kapatıyor ama elektrik üreticisi ve yeni yatırımcıyı bu anlamda zora soktu. 2016’da bugüne kadar gerçekleşen elektrik fiyat ortalaması 44 dolar/megavat saat (MWh). 2015 aynı dönem ortalaması ise 51 dolar/MWh idi, ciddi bir düşüş söz konusu. Linyite gelen desteği de bu çerçevede değerlendiriyoruz.” Merve Erdil / Hürriyet
2018 falan diyorlar petrol yakın zamanda 50 doları bulur o zman
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.