Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dört yıl önce, Erik Gatenholm, İsveç Gothenburg’daki çalışanlarına bir avantaj sundu: Aynı maaşla, daha az çalışın. Şirketinin standart günlük çalışma saatlerini sekizden altıya indiren İsveç-ABD girişim şirketi, çalışanları arasında sağlık ve üretkenliği arttırmayı umut etmişti. Böylelikle genç biyoteknoloji şirketi Cellink Life Sciences daha fazla verim elde edebilecekti.
Bu deney, Gatenholm’a göre felaketle sonuçlandı. Enerjik ve üretken hissetmek yerine çalışanlar sürekli stres altında olduklarını belirttiler. Gatenholm, “aradığınızda kimseyi bulamıyordunuz. İşler zamanında bitmiyordu” dedi. Yöneticiler boşlukları doldurmak için daha uzun saatler çalışmak durumunda kaldı. Şirket uygulamaya bir ay sonra son verdi.
Wall Street Journal’ın haberine göre, Cellink’in tecrübesi, korona virüs pandemisi istihdamda talebi düşürürken, işlere son vermek yerine çalışma saatlerinin düşürülmesi çağrısında bulunan siyasetçiler ve iş örgütleri liderleri için bir uyarı niteliğinde. ABD’li girişimci ve eski demokrat başkan adayı Andrew Yang, “ciddi bir şekilde 4 günlük haftaları düşünmeliyiz” dedi. Açıklamasının devamında “bu yeni işler yaratır ve zihinsel sağlığı geliştirir” ifadelerini kullandı.
Teoride, çalışma saatlerinin düşürülmesi stres ve yorgunluğu azaltır, devamsızlığı ortadan kaldırır ve makinaları ya da diğer sermayeyi yoğun olarak kullanan vardiyaları daha esnek çalışma saatleriyle düzenlerken, yeni iş potansiyelleri oluşturur. İşverenler bu yüzden, saatlik ya da haftalık ücretlerde kesintiye gitmeden saatleri azaltabilir ve yine de aynı çıktıları elde edebilirler.
Örneğin Fransa, 35 saatlik daha kısa bir haftayı zorunlu hale getirerek 2000 kişi için istihdam yaratmayı amaçladı. Yetkililer bu yolla açıkta kalan çalışma saatlerinde, işsizlere istihdam sağlayabilecekti. Ancak bu stratejinin gösterdiği kanıtlar olumlu değil. Almanya’da 1994’ten sonra on yıl boyunca çalışma saatlerini kısaltma çabası istihdam piyasasına zarar vermiş olabilir. McGill University Ekonomisti Matthieu Chemin’in 2009 yılında yayınlanan çalışması, Fransa’nın programının istihdamı da arttırmadığını ortaya koydu. Kanada’nın Quebec bölgesindeki ve Şili’deki çalışma saatleri kesintisine yönelik yeni çalışmalar da benzer sonuçlara ulaştı.
Ancak bu argüman yine de, dünya çapında hükümetler istihdam verimliliğini arttırmak ve iş olanakları yaratmak için yeni yollar ararken giderek daha fazla ilgi görüyor.
Özellikle Avrupa’da birçok ülke, daha az saat çalışan çalışanlara ödenek sağlıyor. Almanya’nın en büyük ticaret birliği IG Metall, bu yaz endüstri işlerini korumak adına dört günlük hafta çağrısında bulundu. Yeni Zelanda’nın Başbakanı Jacinda Ardern, Mayıs ayında, dört günlük bir çalışma haftasının ülkedeki eğlence ve seyahat sektörünü canlandıracağını ve böylelikle ekonominin iyileşmesine katkıda bulunacağını öne sürdü. Finlandiya’da Başbakan, Sanna Marin ise Ağustos ayında yaptığı açıklamada, standart 8 saatlik günlerin kısaltılabileceğini, çünkü verimliliğin yüksek olduğunu söyledi.
Ancak ekonomik çalışmalar, çalışma saatlerinin azaltılmasının çalışanların sağlığı ve üretkenliği üzerinde bir noktaya kadar etkili olduğunu gösterdi. Organization of Economic Cooperation and Development Ekonomisti Andrea Garnero, çalışma saatlerinin düşürülmesinin istihdamı arttırdığına dair bir kanıt olmadığını da söyledi. Garnero’nın Belçika şirketlerinde yaptığı 2013 tarihli bir çalışmaya göre, 25 ila 35 saatlik çalışma saatleri olan çalışanlar, genelde daha kısa veya daha uzun çalışma saatleri olanlardan daha üretken olabiliyorlar. Avrupa ve Kuzey Amerika’da çalışma saatlerlerinin kısaltılmasıyla elde edilebilecek kazançlar şimdiden sağlanmış olabilir. Şirketler haftalık çalışma saatlerini 40 saatten 20 saate düşürerek, 60 saatten 40 saate düşürdüklerinde elde ettiklerinden daha az fayda sağlayabilirler.
OECD’nin İstihdam ve Çalışma Direktörü Stefano Scarpetta’ya göre, günlük çalışma saatlerinin daha uzun olduğu gelişmiş Asya ekonomilerinde, hala çalışma saatlerini kısarak üretkenliği yükseltme imkanı var. Güney Kore hükümeti yakın zamanda maksimum haftalık çalışma saatini, birçok şirket için 52 saatten 68’e indirdi. Gelişmiş ekonomiler arasında, tam zamanlı çalışanların çalışma programları son 40 yılda fazla değişim göstermedi. OECD verilerine göre çalışanlar hala haftada ortalama 40,5 saat çalışıyor, bu da 1980’lerin ilk yıllarıyla hemen hemen aynı. Yarı zamanlı çalışanlar da eklendiğinde, bu süreçte ortalama haftalık çalışma saatlerinin düşüş gösterdiği görülüyor.
ABD’de tam zamanlı çalışanlar geçtiğimiz yıl haftada ortalama 41,5 saat çalıştı. Bu rakam OECD verilerine göre 1979 yılında 41,2 saatti. Optimal günlük çalışma saatleri de bölgeye ve sektöre göre değişiklik gösteriyor. Bu durum da ülke çapında bir standart getirilmesini güçleştiriyor.
Almanya’nın verileri günlük çalışma saatlerinin azalmasının motivasyonu arttırdığı ve devamsızlığı azalttığı yönünde olsa da, 2015 yılında Turin Universitesi’nden Francesco Devicienti’nin İtalyan şirketlerle yapılan bir çalışmada, çalışanların günde 8 saatten az çalıştıkları takdirde daha az üretken olduğu ortaya kondu.
Finans sektörü gibi yüksek maaşlı bazı sektörlerde, çalışma saatleri oldukça uzun. Bunun nedeni, kültürle ilişkili olabilir. Ancak motivasyon nedenleri ve kariyer basamakları da öne çıkan etkenler arasında. ABD’nin teknoloji sektöründe uzun çalışma saatleri, New York merkezli teknoloji şirketi Elephant Ventures’ın Kurucu Başkanı Art Shrectman’a göre “startup kültürünün bir parçası.” Ancak şirket şimdilerde dört günlük çalışma haftasını deniyor. Shectman, “kaç saat çalıştığınız, işinizi ne kadar umursadığınızın, işinize ne kadar bağlı olduğunuzun bir göstergesi olarak algılanıyor” dedi.
İsveç şirketi Cellink’ten Gatenholm, 2016 yılındaki denemeden bu yana kendisinin ve şirketin yöneticilerinin diğer yöne doğru gittiğini söyledi. Şirkette şimdi günde 18 saate kadar çalışılabiliyor. Şirketin istihdamında 300 kişilik artış görüldü. Gatenholm, “gece gündüz hazır bulunmalıyız” ifadesini kullandı.
Uzaktan çalışan bankacılara vergi uyarısı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.