<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemKılıçdaroğlu mahkemenin Berberoğlu kararına tepki gösterdi----

Kılıçdaroğlu mahkemenin Berberoğlu kararına tepki gösterdi

Kılıçdaroğlu mahkemenin Berberoğlu kararına tepki gösterdi
13 Ekim 2020 - 16:38 www.finansingundemi.com

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin, Berberoğlu'nun yeniden yargılanmasına yer olmadığına hükmetmesine dair, "Bir üst mahkemenin verdiği karara, alt mahkeme uymayacağım diyorsa, orada bir sorunumuz var." dedi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, Anayasa Mahkemesinin (AYM) verdiği hak ihlali kararının ardından Enis Berberoğlu'nun yeniden yargılanmasına yer olmadığına hükmetmesine ilişkin, "Bir üst mahkemenin verdiği karara, bu anayasaya göre alt mahkeme 'Ben bu karara uymayacağım.' diyorsa, orada bir sorunumuz var, orada bir çürüme var. Bu çürümeye hepimizin müdahale etmesi lazım." dedi.

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Haydar Akar başkanlığında toplandı.

Akar, Genel Kurul'u açmasından hemen sonra 30 dakika ara verdi. 

Verilen aranın ardından Akar, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na gündem dışı söz verdi.

Kılıçdaroğlu, siyasette kavgaların, eleştirilerin olabileceğini belirterek, bu parlamentoda görev yapan milletvekillerinin, adaletten, haktan, hukuktan yana olduğuna inandığını söyledi. 

Bir haksızlık olduğu zaman hep birlikte tepki vermenin görevleri olduğunun altını çizen Kılıçdaroğlu, adaleti dünyanın en soylu kavramı olarak tanımladı. 

Bütün peygamberlerin adalet için geldiğini kaydeden Kılıçdaroğlu, insanlığın temelinin de adalet bulunduğunu dile getirdi. 

Devletin temelinin de adalet olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, ırkı, cinsi, mezhebi, inancı ne olursa olsun bir kişi adaletsizlikle karşı karşı kaldığı zaman, ona tepki göstermenin de vicdanında adalet terazisi bulunan kendilerinin görevi olduğunu belirtti. 

Bunun parlamentoya saygınlık kazandıracağının altını çizen Kılıçdaroğlu, "Saygın parlamento, adaleti sağlayan bir parlamentodur. Adaleti nasıl sağlayacağız? Adaletin kuralları vardır. O kurallara herkes uyduğu takdirde, adalet de gerçekleşmiş olur." diye konuştu. 

"Anayasanın gereğini hepimiz yerine getirmek zorundayız"
Anayasa'nın herkesi bağladığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Bir şekliyle bu anayasanın gereğini hepimiz yerine getirmek zorundayız. Aksi halde biz, hukuk devleti olamayız. Hukuk devleti nedir? Adaleti sağlayan devlettir." ifadelerini kullandı. 

Anayasa'nın 11. maddesini okuyan Kılıçdaroğlu, "Zaman zaman kanun çıkarıyoruz. Anayasa Mahkemesine de gidiyoruz. Anayasa Mahkemesi iptal ediyor. Biz, yürütme organı değil, yasama organı olarak, Anayasa Mahkemesinin öngördüğü kurala, 600 milletvekili uyuyoruz. Biz gücümüzü, meşruiyetimizi milletten alıyoruz. Vatandaş, bize oy veriyor ve buraya geliyoruz. Peki bizi kim denetliyor? Anayasa Mahkemesi denetliyor. Biz, Anayasa Mahkemesinin kararına uymak zorunda kalıyoruz ve uyuyoruz da. Aksi halde hukuk devleti olamayız." değerlendirmesinde bulundu. 

Anayasa'nın 153'üncü maddesini de okuyan Kılıçdaroğlu, "Yani sadece yasama organını değil, yürütme organını da idare makamlarını da yargı organlarını da gerçek ve tüzel kişileri de bağlar diyor. Buna hepsi uyacak." dedi. 

"Kaosa zemin hazırlamamamız gerekiyor"
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinin, AYM'nin verdiği hak ihlali kararının ardından Enis Berberoğlu'nun yeniden yargılanmasına yer olmadığına hükmetmesine ilişkin değerlendirmede bulunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Anayasa Mahkemesinin aldığı bir karara yasama organı uyuyor. Yasama organının yaptığı bir düzenleme, Anayasa'ya aykırıysa düzeltiyor. Ama bir alt yargı organı diyor ki; 'Ben, Anayasa Mahkemesi kararlarına uymayacağım.' Bir üst mahkemenin verdiği karara, bu anayasaya göre alt mahkeme 'Ben bu karara uymayacağım.' diyorsa, orada bir sorunumuz var, orada bir çürüme var. Bu çürümeye hepimizin müdahale etmesi lazım. Devlet, hepimizin devletidir. Bayrak, hepimizin bayrağıdır. Vatan da hepimizin vatanıdır. Farklı düşünebiliriz, farklı görüşlerimiz olabilir. Ama bir ortak paydamız var. Ortak payda millettir. Bu Anayasa, referanduma gitti mi? Gitti. Referandumda oylandı mı? Oylandı. Kabul edildi mi? Edildi. Beni, parlamentoyu, Anayasa Mahkemesini bağlıyor. Ama bir mahkeme, 'Ben Anayasa Mahkemesi kararına uymayacağım.' diyor. Tuz kokar. O zaman vatandaş da der ki; 'Ne vergisi istiyorsun benden kardeşim. Ben de vergi ödemiyorum. Anayasa Mahkemesi kararına bile uymuyorsa, ben neden valinin kararına, kaymakamın kararına uyacağım. Neden vergi dairesi müdürünün talebini yerine getireceğim'. Bir kaosa zemin hazırlanır. Burada hepimizin sorumluluğu var. Kaosa zemin hazırlamamamız gerekiyor. Bu bir kavga alanı değildir. Adalet alanıdır."

Bilim alimlerinin hep adalet üzerinde durduklarına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, "Biz, adaleti ayaklar altına alan bir karar olduğu zaman sessiz mi kalacağız? İyi oldu mu diyeceğiz? Biraz daha vurun mu diyeceğiz? Bir kişi haksızlığa uğradığı zaman, uğradığı haksızlığı görmezden mi geleceğiz? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın anlayışını mı bu topraklardan atacağız, yoksa bu anlayışın esiri mi olacağız?" diye sordu. 

"Denetlenmeyen hiçbir güç yoktur"
Herkese düşen sorumluluklar bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, farklı dünya görüşlerine sahip partiler olduğunu ancak bir vatanda yaşandığını söyledi. 

Bu vatanı cennete çevirmenin herkesin elinde olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, konuştuğu kürsünün halkın kürsüsü olduğunu kaydetti. 

Polis olmadan da kırmızı ışıkta durulduğuna işaret eden Kılıçdaroğlu, "Şimdi biz, ne kırmızıyı ne yeşili ne sarıyı bıraktık. Bütün renkleri karıştırdık. Dolayısıyla olması gereken, vatandaşın uyması gereken kuralları hep birlikte uygulamak zorundayız. Balık baştan kokar demişler. Niye balığı baştan kokutuyoruz ki?" ifadelerini kullandı. 

Parlamentonun görevini yaptığını dile getiren Kılıçdaroğlu, "Yasama organının çıkardığı bir yasayı, yargı organı 'Ben bu yasayı uygulamam' diyemez." dedi. 

Yasama, yargı ve yürütmenin birbirini denetlemesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, "Denetlenmeyen hiçbir güç yoktur. Denetlenmeyen güç, güç değildir. Gücün, gücünü gösterebilmesi için onun sağlıklı denetlenmesi lazım. Mecrasının belirlenmesi lazım. Adaleti dağıtacak olan mahkeme adalet dağıtmıyorsa orada bir sorunumuz var demektir." değerlendirmesinde bulundu. 

"'Anayasa Mahkemesinin kararına 'ben uymam' diyor. Peki kime gideceğiz o zaman? Sıfırdan yeniden dava süreçleri mi olacak?" diye soran Kılıçdaroğlu, "Benim, bütün milletvekili arkadaşlarımdan istirhamımdır; kendi ülkemize, kendi parlamentomuza, kendi bayrağımıza, en azından eleştirsek dahi kendi anayasamıza sahip çıkalım." çağrısında bulundu. 

Bir hakimin "Anayasa Mahkemesi kararlarına uymuyorum" demesinin ne demek olduğunu soran Kılıçdaroğlu, "O zaman Anayasa Mahkemesini kapatalım. Yargıyı da kapatalım. Nasıl olsa herkes bildiğini okuyacak. O zaman bir ülkeye ne egemen olur? Orman kanunları egemen olur. Aklı bir tarafa atmış oluruz." yorumunu yaptı.

Bunun, 21. yüzyılın bir ayıbı olduğunu savunan Kılıçdaroğlu, herkesin hayatında adaletsizliğe uğradığı bir zaman olduğunu dile getirdi. 

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Bir mahkemenin, bir üst mahkemenin kararını bile bile Anayasa'nın bu açık hükümlerine rağmen 'Ben uygulamayacağım' diyorsa orada tuz kokmuş demektir. Hepimizin oturup bir vicdan sorgulaması yapması lazım. Halkın seçtiği bir milletvekilini illa 'Ben hapse atacağım'... Atabilirsiniz. Toplumun vicdanı kanayacaksa o zaman bizim de vicdanımız kanayacak." dedi. 

Her partiye düşen temel amaçlar olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, "Hangi partiden olursak olalım, hangi ilin milletvekili olursak olalım adalet denilen kavramı yüceltmek zorundayız. Ben, bütün milletvekillerimi bu vicdani kanaati büyüteceklerini düşünüyorum." ifadelerini kullandı. 

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile bazı milletvekilleri hariç CHP'nin diğer milletvekilleri, konuşmasını tamamlamasının ardından Genel Başkanları Kılıçdaroğlu ile Genel Kurul'dan ayrıldı. 

Kılıçdaroğlu'nun konuşmasının ardından MHP Hatay Milletvekili Lütfi Kaşıkçı ile AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman Hatay'daki yangına ilişkin görüşlerini dile getirdi. 

Kaşıkçı, yangın sürecinde sosyal medya üzerinden kışkırtıcı yayınlar yapanların en kısa zamanda yakalanarak cezalandırılmasını istedi. 

Yayman ise yanan ormanlık alanların yapılaşmaya açılmayacağını ve bölgenin yeniden ağaçlandırılacağını söyledi.

Meclis Başkanvekili Haydar Akar da Hatay'ın zengin bir kültür birikimine sahip, farklı dinlere mensup insanların barış ve kardeşlik içinde yaşadığı bir kent olduğunu belirterek, bazı çevrelerin bu durumdan rahatsız olduğunu söyledi. Beyhude çabaların kardeşliğe zarar veremeyeceğini vurgulayan Akar, orman yangınlarına karşı gerekli önlemlerin alınmasını istedi.

Gündem dışı konuşmaların ardından CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Enis Berberoğlu'na ilişkin kararın TBMM'de grubu bulunan siyasi parti grup başkanvekilleriyle görüşülmek üzere Genel Kurula ara verilmesini talep etti. 

TBMM Başkanvekili Haydar Akar, talebi kabul ederek, ara verdi. Akar, verilen arada grup başkanvekilleriyle bir araya geldi.

Bu arada, Kılıçdaroğlu'na, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nın ardından da bir gazeteci, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Enis Berberoğlu'na ilişkin kararına yönelik görüşünü sordu.

Kemal Kılıçdaroğlu, "Yerel mahkeme, sarayın mahkemesidir. Niye şaşırıyorsunuz? Saraydan aldığı talimatın gereğini yapıyor. Ama bu ülkenin hukukun kırıntısı kaldıysa, biz de mücadelemizi yapacağız." yanıtını verdi.