<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemKıdem tazminatı için son viraja giriliyor----

Kıdem tazminatı için son viraja giriliyor

Kıdem tazminatı için son viraja giriliyor
01 Ocak 2015 - 06:58 www.finansingundemi.com

Bu yıl haziranda genel seçimlerin ardından kıdem tazminatı fonununun gündeme getirilmesi planlanıyor

Yıllardır kıdem tazmiantına ilişkin çalışmalar yapıldığı ortaya çıkıyor ancak sonradan tepki çekince çalışmalar sonlandırılıyor.
Seçim yılı nedeniyle 2014'te kıdem tazminatı fonu çalışması sonlandırılmıştı. Bu yıl genel seçimlerden sonra uzun süre seçim olmayacağı için hükümet çalışmalara başlayacak.

Milliyet Yazarı Cem  Kılıç konuyu köşesine taşıdı. İşte o yazı:

2015’in ilk günündeyiz. Çalışma yaşamı bakımından oldukça hareketli bir yıl geçirdik. 2014 yılı iş kazalarının en fazla yaşandığı sene olarak anılacak. Geçen yıl kıdem tazminatı konusunu çok konuştuk. Ancak ortaya bir sonuç çıkmadı.
Çalışma Bakanlığı kıdem tazminatıyla ilgili taslaklar hazırladı. İşçi ve işveren tarafları hazırlanan bu taslaklara itibar etmedi. Kıdem tazminatında yapılacak değişikliklerin bir kargaşaya yol açacağı anlaşıldığında, daha önceki yıllarda olduğu gibi konu rafa kalktı.
2014 içerisinde “tarafların anlaşmasına bağlı” denilen kıdem tazminatıyla ilgili son gelişme, birkaç ay önce Orta Vadeli Program’da ortaya çıktı. Programda aynen şu ifade yer alıyor:
“Sosyal taraflarla diyalog içerisinde tüm işçilerin faydalanacağı ve bireysel hesaba dayanan bir kıdem tazminatı sistemi geliştirilecektir.”
Programdan da görüleceği gibi kıdem tazminatı fonu tam anlamıyla rafa kalkmadı. Taslaklar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Ancak yine geçen yıl ifade edildiği gibi, işçi ve işveren taraflarının anlaşarak kabul edecekleri bir metin arayışı var.

Haklar garanti altında

Çalışma Bakanı Faruk Çelik konuyu çözüme kavuşturup, bakanlıktan ayrılmak isterdi ancak süresi bunun için yetmeyecek gibi görünüyor.
Sendikalar Yasasını, İş Güvenliği Yasasını çıkarmayı başarabilen bir Çalışma Bakanı için bu konunun taraflarla birlikte ve sosyal diyalog mekanizmaları kullanılarak çözülmesi çok önemliydi. Nitekim bakanın da sürekli vurguladığı gibi, çalışma yaşamındaki her 10 kişiden sadece birisi kıdem tazminatı alabiliyor. Geriye kalanlar kıdem tazminatını bir hayal olarak görüyorlar.
Haziran 2015’te genel seçimlerin yapılmasının hemen ardından yeni bakanlık yönetimi tekrar kıdem tazminatı fonunu gündeme getirecektir. Konu hükümetin öncelikleri arasında. Bu nedenle işçi ve işveren taraflarının yeni yılda bu konuyla ilgili şimdiden hazırlık yapmalarında fayda var.
Bugüne kadar hazırlanan fon taslaklarında görüldü ki, her taslak bir yıla karşılık gelen 30 gün tutarında kıdem tazminatını neredeyse yarıya düşürüyordu. Yapılan bu hesap fonun hayata geçmesini engelleyen en önemli unsur oldu. Bundan sonra da 30 günden taviz veren bir düzenleme kabul görmeyecektir.
30 günden taviz vermeyen, geçmiş hakların garanti altına alındığı, işinden her ayrılana belli koşullar altında garantili bir tazminat sistemi sunan düzenlemeler genel kabul görecektir. İster birey hesabına dayalı olsun, isterse genel ortak bir fon olsun, çalışılan yılların karşılığını garanti altına alan formül başarılı olacaktır.

Taşeron işçisi için ipuçları...

Devlette çalışan taşeron işçileri bakımından aslında yol haritası belirlendi gibi. Nitekim torba yasa da bu konuda önemli ipuçları veriyor. Devlet 2015’te çalıştırdığı taşeron işçilerin sayısını azaltacak. Artık her iş taşeron işçisine yaptırılmayacak.  
Yeni yılda sadece temizlik, güvenlik, yemek ve servis işlerinde taşeron işçi kullanımına devlette izin verilecek. Diğer yandan taşeron işçisi olup da, devlete dava açıp, davalarını kazananlar da kadroya alınacaklar.

Karayolları işçileri

Çünkü yargı kararları yaklaşık üç yıldır uygulanmıyor. Devlet kendisi yargı kararına rağmen işçilerin kadrolarını vermiyordu. Ne var ki 2015 yılı içerisinde, yargı yoluna başvurup, haklılıkları tescil olan işçilere özellikle de 8 bine yakın karayolu işçisine kadroları verilecek gibi. 2015 yılının ilk günlerinde bu sorunun çözüleceği Çalışma Bakanlığı bürokratlarınca ifade ediliyor.

Emeklilikte yaşa takılanların hali

2014 yılında beklentileri karşılanamayan en büyük grup “emeklilikte yaşa takılanlar” oldu. 1999’da yapılan değişiklikle bütün emeklilik planları alt üst olan bu vatandaşların isteği erken emeklilik değil. Onların istediği ellerinden alınan haklarının geri verilmesi. Emeklilik için yaş koşulu çalışmaya başladıklarında yoktu, sonradan bir gecede alınan kararla her şey değişti. Sitem ettikleri şey oyunun kurallarının sonradan değişmesi, emeklilik tarihlerinin şaşması.
Bu konuda Çalışma Bakanlığı 2014 yılı başlarında farklı senaryo ve hesaplamalara dayalı hazırlıklar yaptı. Ancak her bir hazırlık Maliye Bakanlığı engeline takıldı. Kamu maliyesinin bu yükü kaldıramayacağı söylendi. Nitekim Orta Vadeli Programın Kamu Harcama Politikası başlığı altındaki 125 numaralı hedefi aynen şöyle; “Sosyal güvenlik sisteminin mali sürdürülebilirliği üzerinde olumsuz yansımaları olabilecek uygulamalardan kaçınılacaktır.”
Görüldüğü gibi maliye engeli önemli bir engel ancak hiç de belli olmaz. Ekonomi yönetimi karşı dursa bile siyasi konjonktür ne getirir önceden kestirmek mümkün değil. Umudu hiçbir zaman kaybetmemek gerekiyor. İşte bu nedenle, 2015 yılının çalışma yaşamında belki de seslerini en fazla duyuracak olanları emeklilikte yaşa takılanlar olacak.

Üniversiteli işçiler!

Geçen yıl sesini duyurmaya çalışan bir diğer grup “üniversiteli işçiler” olarak adlandırılan, devlette işçi kadrosunda çalışan yaklaşık 23 bin üniversite mezunu oldu. Üniversiteli işçiler kamuda memur işi yapan ne var ki yanlış bir uygulamayla işçi statüsünde çalıştırılanlar.
Yeni yılda üniversiteli işçilerin en büyük isteği yeni bir kadro yerine statü değişikliği ile memur sayılabilmek. Bir mühendis kamuda yine mühendis olarak çalışıyor ancak işçi statüsünde. Dolayısıyla 4857 sayılı İş Kanununa tabi olduğu için bulunduğu kurumda şef, müdür gibi unvanları alamıyor. Özlük hakları bakımından hiçbir ilerleme sağlayamıyor. Üniversiteli işçiler bütün umutlarını 2015 yılına bağladılar. Nitekim Çalışma Bakanı da, konunun Bakanlar Kurulu’nda görüşüldüğünü ifade etti.
Diğer yandan 2014 yılını seslerini duyurma çabasıyla geçiren İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları da yeni yılda devlette çalışabilecekleri daha çok kadro tahsisi istiyorlar. Sayıları 350 bini bulan mezunlar İdari ve Mali Hizmetler sınıfında daha fazla kadro talebi isteklerini yeni yılda da devam ettirecekler. Yeni yıldan istekler ve beklentiler bunlar. Umarım her emek sahibi için iyi bir yıl olur.
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)