Kaybedenler kulübü: Avrupa ve Rusya

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Rusya’nın Şubat ayında Ukrayna’ya müdahalesiyle başlayan süreç oldukça sancılı geçiyor. NATO şemsiyesi altında ağır yaptırım hamleleriyle politika üreten Avrupa’ya gaz arzını keserek cevap veren Rusya, çatışmanın kolay kolay sona ermeyeceğinin işaretlerini veriyor. Avrupa’nın bu süreçten zararlı çıktığı kesin. Önemli olan nokta ise Rusya’nın Avrupa’dan da kötü durumda olması.

Insider’dan Huileng Tan’ın haberine göre, Yale Üniversitesi tarafından yapılan analizde, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana Avrupa’ya doğal gaz tedarikini yavaşlatmasının, emtia devi Rusya’yı da şiddetli bir baskı altına soktuğu ifade ediliyor.

Yüzde 40 bağımlı

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Yale Üniversitesi’nden araştırmacıların yaptıkları yakın tarihli analiz, “Rusya-Ukrayna Savaşı’nın küresel emtia fiyatları üzerindeki alarm veren negatif etkisine ilişkin süregiden yaygın kanının aksine, Rusya’ya yapılan emtia ihracatının Rusya’nın dünyanın geri kalanına yaptığı emtia ihracatından çok daha önemli olduğunu ortaya koyuyor.

Avrupa, ocakta yemeğini pişirmek ve elektrik santrallerini ateşlemek gibi doğal gaz ihtiyaçlarının yüzde 40’ı için Rusya’ya bağımlı durumda. Rusya ise yaptırımlarla ilgili zorluklara atıfta bulunarak Avrupa’ya doğal gaz akışını azalttığı için bir kış krizinin fitilini ateşleyen aktör konumunu üstleniyor.

Ukrayna’yı işgalinden bu yana Avrupa’ya doğal gaz tedarikini yavaşlatması, emtia devi Rusya’yı da şiddetli bir baskı altına sokuyor.

En çok zararı Rus ekonomisi görecek

Süreç aynen böyle olsa bile, Yale Üniversitesi araştırmacıları, uzun vadede doğal gaz tedarik zincirlerinin değişmesiyle birlikte bu süreçten en çok zarar görecek olanın Rus ekonomisi olduğunu savunuyor. Bunun nedeni ise Avrupa Birliği’nin Rusya’dan gerçekleştirdiği petrol ithalatının neredeyse tamamını bu yılın sonuna kadar sona erdirmeyi kabul etmesi ve Ağustos ayı ortasından itibaren de kömür ithalatını keseceğini açıklaması. Almanya ve İtalya dahil olmak üzere Avrupa ülkeleri de Rus gazına olan bağımlılıklarını sonlandırmaya çabalıyor.

Rusya’nın ihracat geliri büyük ölçüde emtialardan geliyor. Araştırmacılar, “Bu ihracat gelirleri, birçok yıl, Rusya’nın toplam hükümet bütçesinin yarısından fazlasını oluşturuyordu ve muhtemelen bu oranın şimdi çok daha yukarı çıkması bekleniyor” tespitinde bulunuyor. Yale School of Management'tan Profesör Jeffrey Sonnenfeld'in önderlik ettiği araştırma, Rus ekonomisinin kapsamlı uluslararası yaptırımlardan sarsıldığını ortaya koyuyor. Bu analiz, petrol ve gaz endüstrisinde elde ettiği büyük kazançlar sayesinde Rus ekonomisinin savaş atmosferine beklenenden daha iyi dayandığını gösteren bulgu ve araştırmaların aksine bir tavır sergiliyor olması bakımından önem taşıyor.

Asyalı alıcılar pazarlık masasında

Putin, Rus enerjisini satmak için yüzünü doğuya dönüyor ancak alıcılar beklenenden daha sıkı pazarlık yapıyor. Rusya Devlet Başkanı Putin, Avrupa’ya yapılan düşük enerji satışlarının etkisini azaltmak için Rusya’nın Asya pazarı başta olmak üzere diğer pazarlara enerji ihtiyacını teşvik ediyor ancak bunu yaparken düşük fiyatları da kabullenmek zorunda kalıyor.

Batı’dan dışlanması, Rusya’nın Çin, Hindistan ve diğer büyük emtia ihracatçılarıyla yakın bağlarını ayakta tutan fiyat bilincinin sarsılmasına ve bu nedenle de alıcılarla müzakere ederken sahip olduğu güçlü eli kaybetmesine neden oldu.

Yale Üniversitesi ekibi, “Batı’dan dışlanması, Rusya’nın Çin, Hindistan ve diğer büyük emtia ihracatçılarıyla yakın bağlarını ayakta tutan fiyat bilincinin sarsılmasına ve bu nedenle de alıcılarla müzakere ederken sahip olduğu güçlü eli kaybetmesine neden oldu” diyor. Araştırmanın yazarları, bu ülkelerin, daha önce yaptırım uygulanan parya ülkeleri sömürmekten çekinmediklerini hatırlatıyor. Araştırmada bu duruma örnek olarak ise Çin’in İran ve Venezuela gibi ülkelerle düzenli olarak büyük oranda indirimli petrol anlaşmaları yapması gösteriliyor.

Artık güçlü bir emtia ihracatçısı değil

Ukrayna’nın işgalinden bu yana, Rusya’nın amiral gemisi olan Ural ham petrolünün fiyatlarında oldukça belirgin düşüşler yaşandığına da araştırmada değiniliyor. Yale Üniversitesi’nden araştırmaya katkı sunan yazarlar, eski ana pazarlarını kaybetmesinin ardından içine düştüğü zayıf durumu kabullenen Rusya'nın, güçlü bir emtia ihracatçısı olarak sahip olduğu stratejik konumunun "geri dönülmez şekilde bozulduğunu tespit ediyor.

Petrol fiyatları zayıf Çin ekonomik verileriyle düştü

Arz krizi petrol devlerine rekor kâr getirdi

Rusya, petroldeki kayıplarını Çin ve Hindistan ile telafi ediyor

Rusya'nın petrol ihracatı azaldı

Rusya o ülkelere petrol satmayacak

Rusya, Çin'in en büyük petrol tedarikçisi olmaya devam ediyor