BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisKatılım bankalarına şok!----

Katılım bankalarına şok!

Katılım bankalarına şok!
29 Mart 2012 - 07:29 www.finansgundem.com

Hazine’nin çıkardığı gelire endeksli senetlerin devlet tahvilinden farksız olduğunu yani faiz içerdiğini belirtti

Katılım bankalarının en tepedeki danışmanı olan ünlü İlahiyat Profesörü Hayrettin Karaman, Hazine’nin çıkardığı gelire endeksli senetlerin (GES) devlet tahvilinden farksız olduğunu yani faiz içerdiğini belirtti. Fetva niteliğindeki bu tespit ellerinde 1 milyar liralık GES olan katılım bankalarında şok etkisi yarattı. Katılım bankaları yeni GES ihalesine katılmazken ellerindeki 1 milyar liralık senedi de geri vermek ve Sukuk türü bir enstrümanla değiştirmek için Hazine’nin kapısını çaldı.
İslami bankacılık prensiplerine göre çalışan katılım bankalarında ‘faiz’ şoku yaşanıyor. Her şey ünlü ilahiyat profesörü Hayrettin Karaman’ın geçen ay verdiği bir fetvayla başladı. Karaman, geçen ay devletin 2009’dan bu yana ihraç ettiği ve ‘faizsiz ürün olarak’ tanımlanan Gelire Endeksli Senetlerin (GES) faiz içerdiğini açıkladı. Bu açıklama kasalarında 1 milyar liralık GES bulunan katılım bankalarında soğuk duş etkisi yaratırken, Hazine’yi de zor duruma düşürdü. Çünkü Karaman’ın açıklamalarının ardından katılım bankaları Hazine’nin açtığı GES ihalesine katılmadı.
Ayrıca halen kasalarında bulunan gelire endeksli senetlerin ‘dini açıdan daha uygun’ ürünlerle takas edilmesi için Hazine’ye başvurdu. Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz, “Hazine yetkilileri ile bir araya geldik. Bu tahvillerin itfa tarihine kadar bunları kira sertifikası yani sukuk ile takas etmelerini rica ettik. Eğer itfa tarihi olan Ağustos’a kadar sukuk çıkarsa bizlerde ciddi anlamda rahatlayacağız” bilgisini verdi.
Hazine ihalesine katılmadılar
İslami bankacılık esaslarıyla çalışan katılım bankalarını şaşırtan olaylar zinciri geçen ay başladı. Ünlü ilahiyat profesörü Prof. Dr Hayrettin Karaman, 19 Şubat 2012 tarihinde Yeni Şafak gazetesinde “Devletin Borç Senetleri” başlıklı bir yazı kaleme aldı. Karaman, yazısında daha önce dini açıdan sakınca görülmeyen Gelire Endeksli Senetlerin (GES) yapısal anlamda sorunlar içerdiğini belirterek, “GES’ler devlet tahvili gibidir. Gelir ortaklığı senedi (GOS) haline gelmedikçe bunların geliri de faizdir” dedi.
Katılım bankalarına dini konularda danışmanlık yapan Karaman’ın yazısı sektörde bomba etkisi yaratırken, açıklamayı önceden öğrenen katılım bankaları Hazine’nin 17 Şubat’taki GES ihalesine katılmadı. Katılım Bankaları Birliği Genel Sekreteri Osman Akyüz bu konuda şunları söyledi:
Kasada 1 milyarlık GES var
“Hayrettin Karaman Hoca’nın söyledikleri bizler açısından bağlayıcıdır. Dolayısıyla artık bu noktadan itibaren yeni bir yol haritasına ihtiyacımız olduğunu düşündük ve Hazine yetkilileri ile bir araya geldik. Bizim önerimiz şu oldu; katılım bankalarının elinde halen yaklaşık 1 milyar liralık GES var. ‘Bunları alın, karşılığında bize kira sertifikası (sukuk) verin’ dedik. Bu takas işlemiyle hem katılım bankalarının yaşadığı sorunlar çözülmüş olur, hem de uzun zamandır tartışılan kira sertifikaları devlet eliyle hayata geçirilmiş olur. Talebimiz itfaların gerçekleşeceği Ağustos ayına kadar Hazine’nin Türk lirası üzerinden kira sertifikası çıkarması.”
Katılım Bankaları Birliği verilerine görev Mart ayı itibarıyla 3 katılım bankasının portföyünde toplam 984 milyon liralık GES bulunuyor. Kişi ve kurumların elinde ise 459 milyonluk GES var.
GES NEDİR?
Gelire Endeksli Senetler: Hazine Müsteşarlığı, 2009 yılında devlet iç borçlanma senetlerinin yatırımcı tabanını genişletmek ve finansal araçları çeşitlendirmek amacıyla bütçeye aktarılan vergi dışı gelirlere endeksli senetler (GES) ihraç etmeye başladı. Getirileri TPAO, Devlet Malzeme Ofisi, Devlet Hava Meydanları İşletmeleri ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nden bütçeye aktarılan hâsılat paylarına endekslenen GES ihraçlarına 2009-2010 döneminde katılım bankaları ile muhafazakar yatırımcılar büyük ilgi gösterdi.
Hayrettin Karaman ne yazmıştı?
Bugünlerde Ziraat Bankası’nın bono, Hazine’nin de gelire endeksli senet (GES) ihraç edeceğine dair haberler okuyoruz. Laik bir ülkede Faiz yemekte sakınca görmeyen kimselerin bulunması tabiidir ve bunlara karşı yapacağımız, diyeceğimiz bir şey yoktur.
Faizin haram olduğuna inanan ve faiz yemekten uzak durmak isteyen kimseler için bazı açıklamalar yapmak gerekiyor.
Başlangıç döneminde helal idi
Devlet vatandaşından borç para alır, buna karşı üzerinde faizi veya başka bir şekilde getirisi yazılı senet verirse “faizli borç” almış olur. Verdiği getiri faizdir ve fertlerin birbirinden alıp verdiği faize nispetle manevi-din sorumluluğu daha ağırdır. Bir kişiden faiz alanın yediği haramı ve kul hakkını telafi etmesi mümkündür; günahına tevbe eder, aldığı faizi de sahibine iade eder. Devletten faiz alan kimse ise, devlete vergi ödeyen milyonların hakkını yemiş olur.
Bankaların ve şirketlerin ihraç ettikleri tahviller ve bonolar faizli borç senetleridir. Bunları satın alanlar, üzerlerinde yazılı olan faiz oranlarında faiz gelirini alıp yemektedirler ki, İslam’a göre bu işlem ve bu gelir haramdır. Hazine’nin çıkardığı gelire endeksli senet (GES)ler de bir iki yıl önce çıkarılanın devamı olsa gerektir. GES’ler ilk çıkarıldığında “endekslendikleri gelir kaynakları” helal gelirlerin kaynakları olduğunu ve devletin bu kaynaklardaki hakkını senet mukabilinde satın alana devrettiğini göz önüne alarak (böyle olması gerektiğini, buna çevrilmesi lazım geldiğini söyleyerek) müspet karşılamıştık. Bu gelir kaynakları şunlardı: T.Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Devlet Malzeme Ofisi (DMO), Devlet Hava Meydanları İşletmeleri (DHMİ) ve Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nden (KIYEM).
GES’ten elde edilen gelir faizdir
Bunlardan bütçe’ye aktarılan hasılat payları, mali bir hakkın devri yoluyla “senet alanlara” devredilmiş olacaktı. Özel görüşmelerde bazı ilgililere “Bu senetlerin “gelire endeksli senet (GES)” değil, “gelir ortaklığı senedi (GOS)” olması gerektiğini, maksat bu ise adının da böyle olması gerektiğini, ayrıca bu senetlerin “devletin borçlanma enstrümanlarını çeşitlendirme” amacı ile ve borçlanma mahiyetinde olmaması, devletin hakkı olan bazı helal gelirlerin “senet mukabilinde bedeli ile geçici devri” mahiyetinde olması gerektiğini ısrarla söylemiştim. Medyaya düşen haberlerden, eski şekilde (gelire endeksli olduğu için faizli borçlanma olarak) devam edeceğini üzülerek öğrendim. Gelire endeksli senet (GES) olduğu sürece bu senetler de “devlet tahvili gibidir. Gelir ortaklığı senedi (GOS) haline gelmedikçe bunların geliri de faizdir.
İlahiyatçılardan oluşan bir Sheria Board görüş veriyor
- İslami prensiplere göre hareket eden katılım bankaları çok sıkı prensiplerle çalışıyor. Çıkarılacak her finansal ürün veya hizmet için ‘Danışma Kurulu’ olarak tanımlanan ve tamamı ilahiyatçılardan oluşan bir kuruldan görüş alınıyor.
- Katılım bankaları ürün ve hizmet geliştirme ve piyasaya sunma aşamalarında bünyelerinde yer alan danışma kurullarına sık sık başvuruyor. Bu kurulların, yeni geliştirilen ürünlerin uygunluğuna dair görüş beyan edip bunları reddetme yetkileri var. Kurul uygun görmezse o ürün veya hizmet satın piyasaya sürülmüyor.
- Türkiye’de her katılım bankasının bir dini danışmanı var. Prof. Dr Hayrettin Karaman, bu alandaki en yetkin isim olduğu için Karaman’ın açıklamaları muhafazakar camiada çok ciddiye alnıyor. Bu alandaki en saygın isim olarak Karaman kabul ediliyor.
- Küresel anlamda da ‘Danışma Kurulu’ çok özel bir yere sahip. Bugün gelişmiş piyasalarının hemen hepsinde faaliyet gösteren‘İslami Endeks’ gibi ürünlerin çıkarılması sırasında ‘Şeriat Kurulu (Sheria Board)’ olarak tanımlanan dini danışma kurullarının görüşlerine başvuruluyor. Hatta dünya çapında finansal hizmetler alanında görüş bildiren ‘Danışma Kurulları’ bile var. 
UFUK ŞANLI - VATAN

ETİKETLER :
YORUMLAR (12)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Mehmet Şimşek03 Nisan 2012 09:04

    Arkadaşlar katılım bankaları da kısmi rezervci. Yani ellerindeki 1 birim paraya karşılık 9 birim olmayan parayı havadan para yaratıp onun üzerinden nemalanıyorlar. İnternette borca dayalı para sistemi diye ararsanız bilgilenebilirsiniz. Anlayalım artık. Banka ve katılım bankası bu sistemde aynı şeye hizmet ediyor: hepimizin servetlerini birilerine aktarmaya.

  • Misafir30 Mart 2012 22:51

    Yücel Bey'in verdiği örneğe dönecek olursak kayıtlı ekonomide bir arkadaşınızın gayri menkul şirketine para koyar beraber arsa alırsanız bu o şirkete zımni ortak olmak demektir. Vergi sistemimizde kara ortaklık diye bir durum yoktur. O şirket imkanlarını kendi lehinize kullanıyorsanız o şirketin vergisel durumunda önemli sorunlar çıkar... Bunu kayıtlara bu şekilde geçiremezsiniz.. Yani sistem dışıdır..Tekrar ediyorum para sahibi kendini riske atarak gerçek ticaret ile para kazanmıyorsa neması faizdir. Kara katılım sistemi parasına nema kazanmak isteyen ama dinen sakıncalı hale düşmek istemeyen inananları rahat ettirmek için icat edilmiştir.

  • Misafir30 Mart 2012 22:44

    Katılım Bankalarına para yatırıp da anaparasında eksilme olan kimse var mı? Zarar buna denir. Anapara eksilirse yatırımcı zarar etmiş demektir. Bu sistemde zarar eden var mı? yoksa faiz kazanmaktadırlar, maalesef..

  • yüksel30 Mart 2012 12:50

    Kürsad bey, biz iyi biliyoruz da sen iyi araştır. Bakıyorumda eline sazı alan ahkam kesiyor. Misafir rumuzlu arkadaşımızda kendisi bir yargı cümlesi yazıyor arkasından hükmünü veriyor. Mesela demişki " Katılım Sahibi" asgari getirisini bilir. Her ne hikmetse bu da ya piyasa faizine eşittir ya da üstündedir!. Eğer katılım bankalarını biraz araştırsa hem üstünde hem altında olduğunu bilirdi. Luzum hissetmemiş. Ayrıca demişki "kar payı hisse sahibine verilir,hisse satılmıyorsa finansta karpayı olmaz". Katılım bankaları hisselerini satıp tüm kara ortak etmiyor müşterisini. Sadece bir alım satımdaki işlemin kar-zararına ortak ediyor. Sizin bir esnaf arkadaşınız g.menkul alıp satıyor şirketinde. Size de dediki bak şu arsayı gel birlikte alıp satalım %50 paylaşalım. Sizde evet dediniz ve bu işten para kazandınız,paylaştınız. Arkadaşınız size şirketinden pay mı vermiş oldu. Sadece bir işe ortak oldunuz, iş bitti kar paylaşıldı. İşte işi bilmeyince hariçten gazel okunuyor. Lütfen katılım bankalarına gidin sorun, ücret istemezler. En azından öğrenmiş olursunuz.

  • Sorun29 Mart 2012 23:00

    Konuyu merak eden arkadaşlar çağrı merkezleri veya ilgili birimlerden sorup öğrenebilir bu "üç katılım bankası"nın hangileri olduğunu.

  • 29 Mart 2012 22:54

    Yazıda şu bölümü dikaktli okuyun lütfen:"Katılım Bankaları Birliği verilerine görev Mart ayı itibarıyla 3 katılım bankasının portföyünde toplam 984 milyon liralık GES bulunuyor." Bu bilgi TKKB yani birlik websayfasından alınmıştır ve net görülür ki Kuveyt Türk hariç üç katılım bankası bunu almaktadır ve hala gelir yazmaktadır. Kuveyt Türk caiz görmemiş; ayrıca kendisi iki tane sukuk yapmıştır. Bank Asya ve Albaraka sukuk çıkamamış ve iptal etmiştir. Yatırımcı bu iki bankanın sukuklarını almamıştır!!!

  • KÜRŞAD29 Mart 2012 22:14

    kuveyt türk dışındadır diyen arkadaş sesleniyorum..Bireysel Emekllik sistmeine girebilmek için bu gesleri siz aldınız yani BANKASYA bu işin dışındadır..bunudu iyice öğren öyle yaz arkadaşım bilgi eksikliğin var

  • jileni29 Mart 2012 21:18

    yok yok yok dedi,nuri melek olsan yok dedi.

  • Misafir29 Mart 2012 20:14

    Eğer elde edilen gelir sabitse faizdir. Yok eğer getirinin garantisi yok ve "kar da olabilir zarar da şeklinde" bir gelir modeli şekillenmişse buna faiz denemez. Genelde Katılım Bankalarının verdiği katkı payları da böyledir. " Katılım Sahibi" asgari getirisini bilir. Her ne hikmetse bu da ya piyasa faizine eşittir ya da üstündedir! Zaten bankacılıkta kar payı diye birşey olamaz. "Kar payı" hisse sahibine verilir. Hisse satılmıyorsa Finansta kar payı diye birşey olmaz. Paranın her türlü nemaına faiz denir. Mal ve hizmet alım satımında ise kar da elde edilir zarar da. Hep kar ediliyorsa faiz şüphesi vardır. Din paradan para kazanmayı yasaklamıştır. Etrafından dönmek kendini kandırmaktır.

  • Yüksel 29 Mart 2012 11:29

    Kuveyt Türk bu olayın dışındadır. Hayrettin Karaman diğer 3 katılım bankasının danışmanıdır.

  • mehmet erol29 Mart 2012 09:43

    ne güzel. doğruya atılmış bir adım daha.

  • saygılı29 Mart 2012 09:34

    hazine müştesarlığı, katılım bankalarının ve söz konusu profildeki müştekilerin ihtiyaçlarını daha iyi anlayabilse ve üzerindeki bürokrasinin hantallığını atıp daha hızlı tepki verse, ortadoğu'dan ve kendi içimizden daha çok fon temin edebiliriz. tabi ki daha çok fon temin edememezin tek sebebi hazine de demek istemiyorum.