Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, CNN International kanalına verdiği mülakatta, ambargo uygulayan ülkelerin Katar'dan uluslararası hukuka aykırı taleplerde bulunduğunu belirtti.
Ülkesinin uluslararası hukuku ihlal eden hiçbir isteği kabul etmeyeceğini ifade eden Al Sani, "Sadece Katar'la kısıtlı kalan uygulamaları kabul etmeyeceğiz. Çözüm, herkesi kapsamalı." dedi.
Al Sani, İran'la özel ilişkisi olduğu gerekçesiyle Katar'ı suçlayan bu ülkelerin İran aleyhinde hiçbir uygulamada bulunmadığına dikkati çekerek, "Bu nedenle Katar aleyhinde gerçekleştirilen uygulamalar, saldırganca eylemlerdir. Katar'a yönelik ambargo saldırganca bir eylem, bağımsız ve egemen bir ülkeye hakarettir. Bu uygulamalar başka nedenlerle ilgili, İran'la değil. Al Jazeera kanalının kapatılması konusu tartışılamaz. Katar devletinin egemenliğine zarar veren hiçbir talep tartışılmayacaktır." ifadelerini kullandı.
"TERÖR KAVRAMLARI..."
Katar'ın terörü finanse ettiğine ilişkin iddiaları yalanlayan Al Sani, "Herhangi Katar vatandaşı, bir terör örgütünün finanse edilmesine ya da terör eylemine karışırsa, yaptığından sorumlu tutulacaktır. Faillerinin yargılandığı pek çok bireysel vaka bulunuyor." dedi. Al Sani, Katar Emiri'nin "ülkelerin terör kavramının birbirinden farklı olabileceğine" ilişkin açıklamasını hatırlatarak, ülkesinin hala bu görüşe bağlı olduğunu belirtti.
Katar Dışişleri Bakanı, bu bağlamda Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından "terörist" olarak nitelendirilmedikçe hiçbir örgütü bu şekilde sınıflandırmayacaklarını dile getirdi. Al Sani, Hamas'ın İsrail ve ABD gibi devletler tarafından "terör listesine" alınması ışığında, harekete mensup bazı isimlerin ülkesinde bulunmasına ilişkin ise şunları söyledi:
"Katar'da Hamas'ın siyasi bürosu bulunmaktadır, askeri düzeyde bir temsili söz konusu değil. Hamas'ın siyasi üst düzey yetkilileri Gazze'de bulunuyor, bazıları ise Katar'da. Bu kişiler, Katar'ın ara bulucu olduğu ulusal uzlaşı müzakerelerine katılmak için geldi. Uluslararası toplum tarafından da desteklenen bu görüşmeler, ABD ile koordineli gerçekleşti. Katar, Hamas'ı değil Gazze halkını destekliyor."
İHVAN MESELESİ
Mısır'ın terör listesine aldığı Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nı (İhvan) Katar'ın terör örgütü olarak nitelendirmediğini belirten Al Sani, bununla birlikte ülkesinin İhvan'a kefil olmadığını ve teşkilatın Katar'da bir varlığının olmadığını vurguladı.
Katarlı Bakan, İhvan'ın siyasi bir teşkilat olduğunu hatırlatarak, "İhvan, bazı ülkelerde faaliyet gösteriyor. Bunlar arasında Katar'a ambargo uygulayan ülkelerden Bahreyn de var. Bu çifte standart anlamına geliyor. Bir taraftan İhvan'ın terör örgütü olarak nitelendirilmesi talep edilirken diğer yandan bunu talep eden ülkelerden Bahreyn'in parlamentosunda İhvan'a mensup kişiler bulunuyor." dedi.
EL NUSRA İDDİASI
Al Sani, Nusra Cephesi'nin alıkoyduğu ABD'li bir gazetecinin serbest bırakılmasında yardımcı olan Katar'ın bu örgütü desteklediğine yönelik iddialar hakkında ise, "Nusra Cephesi ya da diğerleriyle muamelemiz, onların fikirlerini onayladığımız anlamına gelmiyor. Bu mevzudaki rolümüz, aralarındaki diyaloğu kolaylaştırmak için ara buluculuktan ibaretti. Bizim onlarla direkt bir irtibatımız da yok." diye konuştu.
KATAR-ABD İLİŞKİLERİ
Katar ile ABD arasında çok güçlü bir ilişki olduğunu ifade eden Al Sani, Washington yönetiminin krizin çözüme kavuşması için çaba sarf ettiğini aktardı.
ABD'nin ambargoyu uygulayan ülkelerin isteklerini sunması için pek çok adım attığını ve ara bulucu rol oynadığını vurgulayan Al Sani, "ABD Başkanı Donald Trump, Katar Emiri ile telefonda görüştü. Görüşmede, krizin çözülmesi gerektiğini vurguladı, gerginliğin tırmandırılmaması çağrısında bulundu. Bizim için ABD'nin tutumu budur." ifadelerini kullandı.
KRİZİN ARKASINDAKİ MUHTEMEL NEDENLER
Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, krizin neden kaynaklandığına ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.
"Katar devletinin bağımsızlığı ve politikası, krizin arkasındaki nedenler arasında olabilir." diyen Al Sani, Katar'ın politikasının her zaman bağımsız olduğunu, diğer taraflarla vizyon konusunda ayrılık olsa da bunun Körfez ülkelerinin kolektif güvenliğini asla etkilemediğini söyledi. Katar'ın hiçbir zaman bir Körfez ülkesinin güvenliğini hedef almadığını vurgulayan Al Sani, böyle bir şeyin etkilerinin kendilerine de döneceğini belirtti.
Katar'ın her zaman barış yanlısı bir politika izlediğini söyleyen Al Sani, şunları kaydetti:
"Büyük devletler, küçük devletlerin kendilerinin rolünü etkilemesinden rahatsız olabilir. Ancak Katar böyle bir şey yapmadı, sadece dünya barışını sağlamak için halkları birleştirmeye yönelik bir girişim olarak uluslararası mekanizmaları açık, net ve şeffaf şekilde kullanarak uluslararası düzeyde aktif bir oyuncuydu. Dünyada savaş çıkarmak istemiyoruz, aksine dünyada barışı sağlamak adına sorunların diplomatik yollarla çözüme kavuşması için her daim çabalıyoruz."
13 MADDELİK LİSTE
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Yemen, Mısır ve Bahreyn 5 Haziran'da yaptıkları açıklama ile Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurmuştu. Suudi Arabistan, BAE ve Bahreyn, ülkelerinin hava sahasını Katar'a kapatarak, Katarlı diplomatların 48 saat içinde ülkelerinden ayrılmasını istemişti.
Katar'a ambargo uygulayan 4 ülke, ilişkilerin düzeltilmesi için Doha yönetimine "Türkiye'nin Katar'daki askeri üssünün kapatılması, İran ile ilişkilerin kesilmesi ve Al Jazeera televizyonunun kapatılması" gibi şartların bulunduğu 13 maddelik bir talep listesi yöneltmişti. Doha yönetiminin bu talep listesine cevabını iletmesinin ardından dün Mısır'ın başkenti Kahire'de bir araya gelen dört ülkenin dışişleri bakanı, Katar'a yönelik siyasi ve ekonomik ablukanın süreceğini açıklamıştı.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.