Kasap köfte yasağı yumuşadı
Kasapların köfte, sucuk ve parça kanatlı satışını yasaklayan tebliğde yapılan değişiklikle kasap köfteye müşteri önünde hazırlama şartıyla izin çıktı
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, kasaplarda önceden hazırlanmış köfte, parçalanmış tavuk gibi ürünlerin satışını kısıtlayan tebliği yayımlandı.
Tepkiler üzerine yumuşatılan tebliğe göre, kasap köftesi tamamen yasak olmayacak ama anında hazırlanmak zorunlu olacak. Kasaplar, köftede kuyruk olmasını, “telefon” formülüyle aşacak. Telefonla sipariş veren müşterinin köftesi o gelene kadar hazırlanabilecek.
Mithat Yurdakul'un Milliyet'teki haberine göre tavuk da müşterinin talebiyle, gözünün önünde parçalanacak. Köftecilerin hazır köfte satışı ise imalat iznine bağlı. Yeni düzenlemeyle büyük et restoranları da çiğ et satamayacak.
Çiğ et sakatata değmeyecek
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın, Türk Gıda Kodeksi Et ve Et Ürünleri Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliği, Resmi gazete’de yayımlandı. Tebliğ kapsamında yer alan ürünlere dışarıdan et proteini katılamayacak. Çiğ et ve sakatat birbiriyle temas etmeyecek şekilde korunarak sevk edilecek ve satışa sunulacak.
Perakende işletmelerde ısıl işlem görmüş sucuk, fermente sucuk, pastırma, sosis, salam gibi et ürünleri üretilemeyecek.
Anında parçalama...
Perakende işletmelerde kıyma, hazırlanmış kırmızı et ve kanatlı et karışımlarının üretimi yapılamayacak ancak tüketici talebi üzerine anında kıyma, köfte ve et karışımları hazırlanabilecek.
Çiğ kanatlı etleri, tüketici talebi doğrultusunda anında parçalanıp satılabilecek.
‘Yol kenarı’ etçilerine darbe vuracak
- Yeni düzenleme İstanbul, Ankara, İzmir gibi büyük şehirlerdeki ünlü et restoranlarının yanı sıra Türkiye genelinde, özellikle şehirlerarası yollara konumlanan köfte zincirleri ve mangalda et satan yerleri de oldukça yakından ilgilendiriyor.
- Örneğin İstanbul-Bursa yolundaki Köfteci Yusuf veya İnegöl köfte satan noktalar ile İstanbul-Tekirdağ yolundaki Özcanlar Köfte gibi yeme-içme noktalarında, tezgah dolaplarından yapılan çiğ et satışları da bu genelgeyle birlikte yapılamayacak.
- Mevcut reyonların kapatılması için ilgili işletmelere bir aylık süre tanındı.
- Mantı, içli köfte, çiğ köfte, kadınbudu köfte, lahmacun, pide, kebap, pizza, tabldot yemek ve mezelerdeki çiğ et, kıyma, kanatlı kıyma ve et ürünleri de bu tebliğe uygun hazırlanacak.
- Bunlar içinde Kayseri mantısı, İnegöl Köfte, Akçaabat Köfte gibi coğrafi işaret olarak tescil edilmiş etli ürünler yasayla belirlenen katkı, etiketleme yönetmeliklerindeki limitlere uygun hazırlanmak zorunda olacak.
Köfteciye imalat izni gerekiyor
İstanbul Lokantacılar Odası Başkanı Sayit Karabağlı ise köftecilerin durumuna açıklık getirdi. Karabağlı, köftecilerin pişirip satmak için farklı, dışarıya çiğ ürün satmak için farklı bir izne ihtiyacı olduğunu söyledi. Dışarıya ürün sevketmek için imalat izni olması gerektiğini belirten Karabağlı, “Büyük köftecilerin büyük ihtimal imalat izni vardır. Onlar franchising sistemiyle çalışıyor. Zaten küçük köftecilerde hazır köfte satışı pek revaçta değil. Küçük mekânların imalat izni alması da mümkün değil. Lokantaların yüzde 90’ı imalat şartlarını taşımıyor. Soğuk hava depoları gibi bir çok şartı var bunun” dedi.
Lokantadan çiğ et satışı yasak
Lokanta, restoran, otel gibi son tüketiciye yemek hizmeti veren işletmeler, dökme olarak çiğ et ve çiğ durumda bulunan hazırlanmış et karışımlarının satışını yapamayacak.
Bu madde ile pişmeye hazır et satan büyük et restoranları ile hazır köfte satan köfteciler bunları satamayacak. Ürün etiketlerinde marka dahil olmak üzere “yüzde 100”, “ yüzde 100 dana eti” ya da “yüzde 100 göğüs eti” gibi ifadeler ve logolar kullanılamayacak. Etiketlerde “ısıl işlem uygulanmış et ürünü”, “emülsifiye et ürünü” gibi genel ürün grup isimleri ürün adı olarak kullanılamayacak.
İşletmelere, değişikliklere uyum sağlamaları için tebliğin yayımı itibarıyla 1 ay süre verilecek.
‘MÜŞTERİNİN ETİ GÖRMESİ LAZIM’
Nusr-Et Etiler Koordinatörü Ümit Arman, restoranlarda çiğ et ürünlerinin satışının yasaklanması için, “Resmi olarak henüz bir bilgi ulaşmadı. Talimat ulaşınca gereğini yaparız” dedi. Arman, etlerin saklandığı ve müşteri tarafından da görülebildiği dry-age bekleme bölmelerinde ise bir sorun olacağını düşünmediğini söyledi.
Mahalle kasaplarının 2-3 bin liralık et dolapları kullandığını, kendilerinin ise 15-20 bin liralık dolaplar kullandığını belirten Arman, “Şimdiye kadar bir şey olmadıysa bundan sonra da bir şey olacağını sanmıyorum” dedi. Arman, et saklanan bölümlerin Tarım Bakanlığı tarafından periyodik olarak denetlendiğini söyledi.
Reyon lokanta girişinde
Ankara’da, çiğ ürün de satılan büyük bir et restoranının yetkilisi de, “Kasabın elinde olmayan, üst segment dipfriz dolaplar bizde. Kasapta kırmızı ve beyaz et aynı dolapta. Bizde sadece kırmızı et var. Çiğ et reyonu bulundurmak zorundayız. Restoranın girişinde reyon var. Müşterinin burada eti görmesi lazım” dedi.
‘Kasapları zor tutuyoruz...’
Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Fazlı Yalçındağ daha önce basına yansıyan düzenlemede, parçalanmış tavuk satışı ile kasap köftesinin tümden yasak olduğunu, ancak itirazları sonucu düzenlemenin yumuşatıldığını belirtti. Yalçındağ, “Kasapta anında hazırlanması gereken köftede sıkıntı olmaz. Eve giderken kasabına telefon açarsın, sen gittiğinde hazır olur. Dinlense daha iyi olur ama bu da 10 dakikada hazır oluyor” dedi.
Bürokrat eleştirisi...
Düzenlemenin arkasında büyük sanayicilerin olduğunu öne süren Yalçındağ, şöyle konuştu:
“Sanayide sucuk diye insanlara neler yedirdiler. Bunların pazar payı kayboldu. Tebliğ çıkarttırırız dediler. 3 metre kumaşı terziye götürseniz ‘etek iznim var, elbise dikemem mi’ diyecek? Ben bir şey yapamayacaksam kasaplık ehliyetini niye verdin? Aracım gerecim varsa niye engelliyorsun? Bir tavuk alıp pikniğe gidecek vatandaş kendi parçalamaya mecbur mu? Müşteri bana ne diyorsa onu yapmak zorundayım. Memurla esnafı karşı karşıya getirmesinler. Herhalde bakanlık bürokratlarının kasaba gitme alışkanlığı yok.”
Hazır kıymanın ve soya katkılı ürünlerin yasaklanmasına hep destek verdiklerini anımsatan Yalçındağ şöyle devam etti:
“Yazık güneh değil mi bu esnafa? Kimi kimden koruyorsun? Bakan beye gittiğimizde ‘kim ne diyecek 3-5 kilo ete’ demişti. İnsanları zor tutuyoruz. Binlerce telefon geldi kasaplardan. Yola dökülüp gelseler daha mı iyi? Memleket zaten bıçak sırtında gidiyor, tek eksiğimiz bu mu?”