Karşılıksız çekte korkunç rakam!
Türkiye’de ilk 9 ayda karşılıksız çek tutarı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 41 artışla 19.7 milyar TL oldu
Karşılıksız çeklerin sayısı son 9 ayda yüzde 15; tutarı ise yüzde 41 oranında arttı. Karşılıksız çekteki artışın sebebi olarak cezai sorumluluğun azalması ve ekonomideki yavaşlama öne çıktı. Bir diğer etmen ise çekin, “likit araç” haline gelmesi, adeta bir senet gibi kullanılmaya başlaması.
Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi’nin verilerine göre bankalara ibraz edilen çek tutarı yılın ilk dokuz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 artarak 487 milyar TL oldu. Bu dönemde, ibraz edilen çek adedi ise yüzde 2 azalarak 17 milyon oldu.
İlk 9 ayda, karşılıksız işlemi yapılan çek adedi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 15; karşılıksız işlemi yapılan çeklerin tutarı ise yüzde 41 oranında arttı. Bu dönemde, parasal tutarı 19.7 milyar TL olan 557 bin adet çek için karşılıksız işlemi yapıldı. Aynı dönemde, karşılıksız işlemi yapılan 2.9 milyar TL tutarındaki 109 bin adet çek, daha sonra ödendi.
Milliyet'in haberine göre, Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı, Eylül 2015 ayında, adet olarak yüzde 3.4 ve tutar olarak yüzde 3.8 oldu. Karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bankalara ibraz edilen çeklere oranı, adet olarak yılın ilk dokuz ayında, geçen yılın aynı dönemine göre 0.5 puanlık artış ile yüzde 3.3 olurken, tutar olarak 0.9 puanlık artışla yüzde 4.1 oldu.
Doğu’da alarm...
Eylül 2015’te karşılıksız işlemi yapılan çek adedinin en fazla olduğu beş il, sırasıyla İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir ve Bursa oldu. Tutar olarak en fazla karşılıksız işlemi yapılan çeklerin bulunduğu iller arasında ilk sırada İstanbul yer alırken, İstanbul’u Ankara, Antalya, İzmir ve Kocaeli izledi. Eylül 2015 ayında tutar olarak, karşılıksız işlemi yapılan çeklerin ibraz edilen çeklere oranının en yüksek olduğu beş il sırasıyla yüzde 13.6 ile Bingöl, yüzde 11.8 ile Bitlis, yüzde 10.1 ile Hakkari, yüzde 9.3 ile Artvin ve yüzde 9.3 ile Van oldu. Tutar olarak en düşük karşılıksız çek oranına sahip iller ise Bolu, karaman ve Karabük oldu.
Çek ‘likit araç’ oldu
Vadeli çeklerin karşılıksız çeklerde etkili olup olmadığı sorusu gündeme geldi. Prof. Berksoy, “Likiditeyi sıkılaştırdığınız zaman likit araç halinde kullanılan bir enstrümanı arar piyasalar. Genellikle de bu yazılı evrakla çözülür. Çek bunlardan bir tanesi. Bu durumda çek kullanımının artması beklenen bir şeydir. Şirketlerin koşulları değişmezse bugünkü sıkışıklığı ileri taşıdığımız anlamına gelir bu” dedi.
‘Karekodlu çek yaygınlaşmalı’
Bingöl Ticaret ve Sanayi Odası (BİNTSO) Başkanı Erkan Çalbay, en büyük sorunun cezai yaptırımın kalkması olduğunu belirterek, “Zaten ekonomimimiz çok işlevli değil. Bu da olunca insanlarda bir rahatlık oldu. Bir de bankaların sistemi. Her önüne gelene çek veriyorlar. Şu anda terör hadiselerinden sonra durgunluk iki katı arttı. Bir de işsizlik var. Pazar sıkıntısı var, mali sıkıntı var, kalifiye insan bulma sıkıntısı var. Karekodlu çeklere geçildi. Bunun daha çok yaygınlaşması lazım. Böylece karşılıksız çeklerin daha da düşeceğini düşünüyorum” dedi.
‘Merkez’ baskı yarattı
Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi (BETAM) Direktörü Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, ise şunları dile getirdi:
“Çekle ilgili hapis cezası kaldırıldı, zaten bu yüzden bir artış vardı. Artı bir de piyasa durgun olunca, bu ikisi bir araya gelince bence normal. Karşılıksız çekle ilgili ağır yaptırımlar getirmişlerdi sonra bundan vazgeçtiler.”
Piri Reis Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Taner Berksoy da, “Çek kullanımında hata ya da kötü kullanımını ciddi şekilde cezalandıran yasal düzenleme yapılmıştı. Bundan geri dönüldü. Ekonominin yavaş olması, ciroların da yavaş olması anlamına geliyor. Şirketler buna karşı kendilerini korumak için bir miktar çeke başvuruyorlar diye düşünüyorum. Daha önemlisi Merkez Bankası’nın para politikasını sıkılaştırmadan likidite üzerinde baskı yapması” ifadesini kullandı.