Karakuş Muğla- Çin işbirliğini anlattı

SERAP SÜRMELİ – FINANSGUNDEM.COM / ÖZEL HABER

Türkiye’nin sahip olduğu yüksek potansiyellerden biri de bilindiği gibi sebze-meyve üretimi. 4 mevsimin yaşandığı ülkemiz coğrafyasında bu konuda yapılan en önemli etkinliklerinden biri de ‘yaş meyve ve sebze fuarı’. Yatırımların artırılması, büyütülmesi ve iyileştirilmesi adına dev katkı sağlayan Fresh Türkiye - Yaş Sebze Meyve ve Narenciye Fuarı geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da gerçekleştirildi. Yağmurlu ve soğuk bir havada ziyaret ettiğimiz fuarda sıcak bir atmosfer hakimdi. Ulusal ve uluslararası önemdeki fuarın aktörleri arasında yer alan Muğla Ticaret ve Sanayi Odası (MUTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Karakuş büyük bir konukseverlikle, Finansgundem.com’u ağırladı. Stanttaki buluşmada Başkan Karakuş, Muğla ve Türkiye ekonomisini anlattı, öngörülerini paylaştı. Bülent Karakuş’un bombası ise Çin’di. Çin-Muğla ilişkilerinin geldiği son noktada söyledikleri, kentin ve Türkiye’nin geleceği açısından heyecan vericiydi. Karakuş, fuar röportajında tüm sorularımızı içtenlikle yanıtladı…

“MUĞLA OLARAK 50-60 ÜLKEYE İHRACAT YAPIYORUZ”

-Muğla olarak kaç ülkeye ihracat yapıyorsunuz? İhracat kalemleriniz nelerdir?

Bülent Karakuş: Muğla’nın ihracat kalemlerinde birinci sırada mermer geliyor. İkincisi kültür balıkçılığı. Üçüncüsü de narenciye ve yaş sebze meyve. Bu üç kalem ihracatımızda ağırlıklı. Şu anda yaklaşık 50-60 ülkeye ihracatımız var. Neredeyse ihraç etmediğimiz kıta yok. 

“BİZE GÖRE MUĞLA’NIN İHRACATI 1 MİLYAR DOLAR”

-2014 ihracat rakamını nasıl kapattınız? 2015 ihracat hedefiniz nedir?

Bülent Karakuş:  Bizim iki tür rakamlarımız var. Birincisi İhracatçılar Birliği’nde olan resmi rakamlar. Bir de bizim sektörün kendi rakamları var. Resmi rakamlara göre ihracatımız 500 milyon dolar civarında. Ama bizim rakamlarımıza göre sadece mermerden 300-350 milyon dolar ihracatımız var. Balıkçılıktan ise 300 milyon dolara yakın bir gelirimiz var. Yaş sebzeyle beraber de 1 milyar dolar olduğunu hesaplıyoruz.

Rakamların bu denli farklı olmasının sebebi firmaların Muğla’ya bağlı olmaması. Çünkü firmaların merkezlerinin İstanbul ve Ankara olması ve bazılarının da Antalya üzerinden ihraç ediliyor alması. Bir de mermerde Güneydoğu kapısından ve Rusya kapısından ihracat yapılıyor olmasından dolayı arada böyle bir fark oluşuyor. 

2015 hedefimiz olarak ta tabi ki artırmayı düşünüyoruz. Tabi büyümeyle beraber doğru orantılı düşündüğümüzde yaklaşık 1 milyar 100 milyon gibi bir ihracat hedefimiz var. İhracatımızı 100-200 milyon dolar artırabilirsek bile bizim için çok önemli.  Ama bu sadece bize bağlı değil, yurt dışındaki gelişmeler de bağlı. Mesela bu sene Rusya’daki gelişmelerin yaş sebze meyveyi etkilemesi bekleniyor. İnşallah bir an önce Rusya’nın ekonomisi düzelir ve bizim yaş meyve sebzemiz de bundan en az şekilde etkilenir.



“2023 YILINDA İHRACAT HEDEFİMİZ 5 MİLYAR DOLAR”

-Cumhuriyetimizin 100 yılı (2023) için belirlediğiniz ihracat hedefiniz nedir?

Bülent Karakuş: Muhtemelen 2023 yılında ihracat hedefimizi 5 milyar dolar olarak planlıyoruz. Bunu da ürünleri daha çok işleyerek ve biraz daha katma değer ekleyerek yapmayı düşünüyoruz. Özellikle narenciyede satışlarımız çok düşük ve pazarlamasında ciddi sorunlar var. Bu Fresh Türkiye Fuarı’na da onun için katıldık. Muhtemelen bu fuarın da bir katkısı olacaktır. Bundan sonra kurduğumuz bu ORMESKOOP kooperatifin de vasıtasıyla da üreticilerden aldığımız ürünü ilk elden pazarlamaya çalışacağız.

“MARKALAŞMA SORUNU TÜRKİYE’NİN SORUNU”

-2023 yılına kadar kaç yeni marka yaratma hedefiniz var?

Bülent Karakuş: Bakın Muğla mermeri dünyada bir marka. Beyaz mermer olarak dünyada en çok bilinen mermer Muğla mermeri diyebiliriz. Aslında Muğla’nın kendisi bir marka. Muğla yurt dışına gittiğinizde en bilinir kentlerden birisi. Özellikle turizm merkezleri Bodrum, Fethiye, Marmaris gibi. Kültür balıkçılığında ihracatın yüzde 80’nini biz üretiyoruz. Türkiye’de en büyük üretim Muğla’da. Bal da aynı şekilde yüzde 80’lik bir üretimiz var. Yaş sebze meyve ve narenciyede Türkiye’de ikinciyiz. Bakıldığında genel olarak markayız ama ürün bazında çok iyi markalaştığımız söylenemez. Biz oda neler yapıyoruz? Bir kere kendi ürünlerimizde coğrafik işaretleri almaya çalışıyoruz. Bodrum mandalinası alındı mesela. Şu anda Datça bademi, Washington portakalı ve limonun coğrafik işaretini almak için çalışıyoruz. Birde mermerin işlenmesiyle ilgili ve ürün bazında satmak için bazı çalışmalarımız var.

Bakın bu markalaşma sorunu Türkiye’nin sorunu. Tamam son yıllarda büyük aşamalar kaydedildi. Biz Muğla olarak ileride bir çok marka çıkarmayı planlıyoruz.  

-Kentinizde borsaya açılmaya hazırlanan şirketleriniz var mı?

Bülent Karakuş: Muğla’da halka açık çok şirket yok ama halka açık büyük firmaların (özellikle turizm) ofisleri var. Bu firmaların vergi daireleri İstanbul ve Ankara olduğu için sanki oralarınmış gibi algılanıyor.
 
“BİZİM KENT VE ODA OLARAK HEDEFİMİZ TURİZMİ 12 AYA YAYMAK”

-Muğla Ticaret ve Sanayi Odasının turizmle bağlantısını ve katkısını anlatabilir misiniz?

Bülent Karakuş: Turizmde dünya markası olan deniz, kum, güneş. Ama bu 5-6 aylık kısa süren bir süreç ve geri kalanı boş geçiyor. Bizim kent ve oda olarak hedefimiz turizmi 12 aya yaymak. Muğla turizmin her çeşidinin yapılabileceği bir kent. Biz kent olarak çok şanslıyız ve kentimizle övünüyoruz. Bizim projelerimizden biri Karia Yolu projesi. Bizim bölgemiz Karia bölgesi. Karia Yolu yaklaşık 800 kilometrelik bir yol ve geçen yıl 100 bine yakın yabancı turist bu yolda yürüdü. Bu sene daha da artmasını bekliyoruz. Ama bunun yanında da fuar alanı projemiz var. spor sahaları projemiz var. İşte Fethiye’nin teleferik projesi var. Bisiklet rotalarıyla ilgili projemiz var. Yani şu anda Muğla’da yürütülen bir çok proje var. Bunların hepsi bittiği zaman  turizmde çok yol alacağımızı düşünüyorum ve bunu 12 aya yayacağız.

“MUĞLA BİR DOĞAL FİLM PLATOSU”

Şunu da atlamamak gerekir Muğla bir doğal film platosu. Hakikaten Muğla filmcilerin beğendiği her türlü özelliğe sahip kent. Geçtiğimiz 7-8 yıl içinde 10’a yakın film çekildi Muğla’da. Şimdi de yeni film şirketleri de gelmek istiyor hatta sıradalar diyebilirim. Bu film ve dizi projeleri tanıtımın dışında bir de para bırakıyorlar ve ekonomiye de çok ciddi katkıları var.  Çünkü 150-200 kişilik ekiplerle gelip konaklama, yeme-içme yapıyorlar. Buda Muğla’mız için çok iyi bir şey.

“MART VE NİSAN AYINDA BU GÖRÜŞMELER ARTIK İKİLİ OLARAK GERÇEKLEŞECEK”

-Geçtiğimiz ay Çinli iş adamlarıyla bir protokol imzaladınız. Bundan bahsedebilir misiniz? Muğlalı işadamlarını da Çin de görebilecek miyiz?

Bülent Karakuş: Gelen ekip yatırım yapmak isteyen 20 kişilik Çinli bir ekipti. Şimdi Çin İpek Yolu Derneği var Ankara’da. Dernekte bizim bir hemşerimiz olan Genel Sekreter ve derneğin Türkmen Başkanı vasıtasıyla bizimle irtibata geçtiler. Bizde Çinli heyeti Muğla bölgesinde ağırlamak istediğimizi söyledik ve güzel de bir program yaptık kendilerine. Muğla’nın Fethiye ilçesinden Bodrum’a kadar olan bölgesindeki bütün yatırım alanlarını kendilerine gösterdik ve çok ilgilendiler. Çinli ekip şimdi burada gördüklerini değerlendirip Mart veya Nisan ayında daha somut projelerle tekrar geleceklerini söylediler. Mart ve Nisan ayında bu görüşmeler artık ikili olarak gerçekleşecek. Bunun akabinde bizde muhtemelen Çin’i ziyarete gideceğiz.

Şimdi Çin’den gelen misafirlerimiz genelde fon gruplarıydı. Yani büyük holdingler ve çeşitli sektörlerde çalışmaları var. Biz misafirlerimiz ağırlarken burada hangi sektörlere yatırım yapılacağını en ince ayrıntısına kadar gösterdik.

Bakın Çin Dünyanın ikinci büyük ekonomisi ve çok fazla ithalat firmaları var. Bizim oraya gitmekteki amacımız Çin’den Muğla’ya yatırımcı çekmek. Muğlalı işadamlarını da oraya götürüp oradaki yatırımcılarla görüştürmek istiyoruz. Muğla’ya Ne kadar yatırım çekersek Türkiye’ye o kadar katkımız olur bunu da unutmamak gerekir.

“MARKALAŞMA KONUSUNDA BAKANLIKLARLA VE GÜNEY EGE KALKINMA AJANSIYLA BERABER ÇALIŞIYORUZ”

-Son olarak neler söylemek istersiniz?

Bülent Karakuş; Bakın Muğla çok zengin bir il. Ama bir eksikliğimiz var oda markalaşma diyebilirim. Ama dediğim gibi onun içinde uğraşıyoruz. Markalaşma konusunda Bakanlıklarla ve Güney Ege Kalkınma Ajansıyla beraber çalışmalarımız oluyor. Bu arada ben de Güney Ege Kalkınma Ajansı’nın Yönetim Kurulu Üyesiyim. Markalaşma konusunda biz oda olarak büyük destek veriyoruz ve vermeye devam edeceğiz.