Karadeniz'de sular ısınıyor
Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı ve Ukrayna'daki gelişmelerin ardından Karadeniz'de sular ısınmaya başladı. Türk donanması Karadeniz'de tatbikat yaptı
Kırım'ın Rusya tarafından ilhakı ve Ukrayna'da yaşanan gelişmelerin ardından Karadeniz'de, uluslararası güç dengeleri çerçevesinde "Karadeniz'de sular ısınmaya başladı" değerlendirmesine neden olacak askeri boyutları olan gelişmeler yaşanmaya başlandı.
Aydın Hasan'ın Milliyet'deki haberine göre Karadeniz'de; hem denizde hem de hava sahasında geçen hafta içinde ve hafta sonunda; Türkiye, ABD ile Rusya'nın deniz ve hava kuvvetleri unsurları arasında küçük çaplı ve kontrollü "güç gösterisi" olarak yorumlanabilecek gelişmelerin yaşandığı ortaya çıktı.
Kırım'ın Rusya tarafından ilhakına; ABD, AB ve Türkiye sert tepki göstermişti. Kırım'ın ilhakı ve Ukrayna'daki gelişmeler, gözlerin Karadeniz'deki güç dengelerine çevrilmesine neden oldu. Geçen hafta içi ve hafta sonunda yaşanan gelişmeler, Karadeniz'de yaşanan gelişmelerin boyutu hakkında fikir verici nitelik kazandı. Karadeniz'de son bir hafta içinde yaşanan gelişmeler özetle şöyle:
TÜRK DONANMASI TATBİKAT YAPTI
*Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın her yıl planlı tatbikatlarından olan DENİZ YILDIZI-2014 Tatbikatı; Donanma Komutanı Koramiral Veysel kösele'nin sevk ve idaresinde, 07-11 Nisan 2014 tarihleri arasında Marmara Denizi ve Karadeniz’de icra edildi. Tatbikat kapsamında, Karadeniz Ereğli/Zonguldak, amasra/Bartın, Sinop ve Samsun liman ziyaretleri icra edildi. Bu tatbikat 11 Nisan cuma günü sonra erdi.
CUMA GÜNÜ RUSYA BÜYÜKELÇİSİ DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NA ÇAĞRILDI
*Karadeniz'deki bu tatbikatın son günü icra edilirken, 11 Nisan cuma günü Ankara'da da önemli bir diplomatik gelişme yaşandı. Rusya'nın Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov, cuma günü Dışişleri Bakanlığı'na davet edildi. Karlova, ABD'ye ait iki savaş gemisinin Karadeniz'de kalış süreleri ve nedenleri konusunda açıkça bilgi verildi. Karlov'a, ayrıca "Bu konuyu ısrarla gündemde tutmanızı yadırgıyoruz" denildi. Peki Karlov, Dışişleri Bakanlığı'na neden çağrılmıştı? Rusya; ABD'nin iki savaş gemisinin Montrö anlaşmasını ihlal ederek, 21 gün süreden fazla Karadeniz'de kaldığını doğrudan ve dolaylı yollardan ilan etmişti. Bu savaş gemilerinden biri ABD donanmasına ait USS Truxtun idi. USS Truxtun, seyir tarihlerinde değişiklik yapılmasına rağmen süresi içinde Karadeniz'den ayrıldı. Diğeri ise USS Taylor adlı gemiydi.
PERVANESİ BOZULDU TAMİR EDİLEMEDİ
Türkiye, Rusya'ya; USS Taylor için "Bu gemi, Samsun Limanı'na girişi sırasında pervanesinde meydana gelen hasar nedeniyle hareketsiz kalmış, tamir çabalarının sonuç vermemesi üzerine römorkör vasıtasıyla çekilerek Karadeniz'den ve Boğazlardan çıkabilmiştir" bilgisini vermişti. Türkiye, bu konuda Rusya Federasyonu ve diğer Montrö taraflarına bilgi verildiğini duyurmuştu.
RUS JETİ ABD SAVAŞ GEMİSİNİN TEPESİNDE UÇTU
ABD'li askeri yetkililerin açıklaması, bu gelişmelerin arka planına yeni bir boyut kazandırdı. 12 Nisan Cumartesi günü, bir Rus savaş uçağı, Karadeniz'de ABD donanmasına ait USS Donald Cook destroyerine 900 metre mesafede, deniz seviyesinden 150 metre yükseklikte uçuş yaptı. Rus uçağının yakın uçuşu üzerine ABD savaş gemisi alarma geçti. Gemi komutanları, telsizle uyarıda bulundu. Rus savaş uçağının ABD savaş gemisini üzerindeki riskli güç gösterisi, bir olay yaşanmadan sona erdi. Bu olay Karadeniz'de Romanya'nın doğusunda uluslararası sularda meydana geldi. ABD savaş gemisi USS Donald Cook; bu bölgede Rusya'nın Kırım'ı ilhakı ve Ukrayna'daki olayların ardından 10 Nisan'da Karadeniz'de konuşlandırılmıştı.
TÜRK JETLERİ RUS UÇAĞINA ÖNLEME YAPTI
ABD savaş gemisi ile Rus jeti arasındaki güç gösterisi yaşanırken, Genelkurmay Başkanlığı'nın hafta sonu yaptığı şu açıklama yeniden önem kazandı:
"Rusya'ya ait 1 adet İL-20 uçağı, Romanya tarafından gelerek, batı-doğu istikametinde, Türk hava sahasına paralel olarak, Karadeniz'in uluslararası hava sahasında Türkiye kıyılarına ortalama 15-20 deniz mili mesafede olacak şekilde uçuş yaptı. Bu durum üzerine, Bandırma'dan ve Merzifon'dan kalkan 4 adet F-16 uçağı, 12.17 ile 15.53 saatleri arasında, İstanbul-Kocaeli-Sakarya-Düzce-Zonguldak-Bartın-Kastamonu-Sinop-Samsun-Ordu-Giresun-Trabzon üzerinde ve Türk Hava Sahasında anılan Rus uçağını takip ederek 12.35'de bir kez önleme yaptı, müteakiben yine Türk Hava Sahası içerisinde devriye uçuşu ile anılan uçağı 0.5-10 deniz mili mesafeden izlendi."
ÇANKAYA KÖŞKÜ'NDE NİŞAN TÖRENİ
Bugün Çankaya Köşkü'nde yapılacak nişan töreni, Türk devletinin Kırım sorunu konusundaki sembolik tavrı açısından önemli. Cuhpurbaşkanı Gül, bugün saat 11.00'de, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu'na Cumhuriyet Nişanı Tevcih Töreni çerçevesinde nişanını takacak.
KIRIMLIOĞLU KİMDİR?
Vikipedi'de yer alan bilgiler şöyle:
"Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu 1943 yılında Kırım’ın Sudak şehri yakınlarında, Ayserez’ köyünde doğdu. Alman işgali esnasında Mayıs 1944’de Stalin’in Kırım Tatarlarını sürgüne göndermesi ile birlikte, Kırımoğlu da altı aylık bebek olarak ailesiyle sürgüne gönderildi. Taşkent Üniversitesi’nde öğrenim görme talebi, 'Sovyet devletine ihanet eden bir halka mensup olduğu' gerekçesi ile rededildi.
Sürgün yaşamı sırasında resmen Özbekistan’da yaşamasına karşın verdiği insan hakları mücadelesi sürecinde birçok kez sürgüne gönderildi, hapse ve çalışma kamplarına atıldı. 12 Ekim 1986 tarihinde ABD Başkanı Ronald Reagan ile Sovyet lideri Mihail Gorbaçov arasında gerçekleşen Reykjavik Zirvesi'nde Sovyet aydını Andrey Saharov, Sovyet tümgenerali Pyotr Grigorenko ve Kırım Tatarlarının önderi Mustafa Cemilev’in hürriyetlerine kavuşması karara bağlandı. 1989 yılında gizlice Kırım’a döndü. 1991 yılında ise Gorbaçov Kırım Tatarlarının vatanlarına dönmesine izin verdi.Bundan sonra soyadı alarak faaliyete girişti
Kırım Tatarlarının yürütme organı olan Kırım Tatar Millî Meclisi'nin kararı ile kendisine "Kırımoğlu" soyadı verildi. Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu 1998 yılında Kırım Tatarlarının barışcı mücadelesine katkısı nedeni ile Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği Nansen Mülteci Ödülüne layık görüldü. Üç çocuk babası olan Kırımoğlu Bahçesaray ve Kiev’de yaşamaktadır."