Kanal İstanbul nasıl olacak? Bakan açıkladı

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, yeni dev projeler konusunda iddialı konuştu: “Öncelikli ve en büyük projemiz şu an Kanal İstanbul. Kanal İstanbul’la birlikte tabii bazı projelerin bitmesi, yeni bazı projelerin başlaması demek aslında. O anlamda inşallah çalışmalarımız devam edecek. Bizde proje bitmez” dedi.

Arslan, Doğu ve Güneydoğu’da yeni cazibe merkezleri, Rusya ile ilişkiler, kalkınma hamleleri, dev otoyol projeleri, Kanal İstanbul ve İstanbul’un trafik sorununun çözülmesine ilişkin çok önemli değerlendirmeler yaptı. 

‘KINALI’YA UZAYACAK’

Bakan Arslan, Kanal İstanbul ilgili gelinen son noktayı şöyle özetledi: “Güzergâhlarla ilgili çalışma artık son aşamaya geldi. Doğrusu çok şey söylenebilir ama kamuoyuna deklare edecek hale getirmemiz lazım. Konsepti ‘V’ şeklinde olacak. Doğu-batı aksında şu an olan ve yeni yollarla birlikte ihtiyaç duyulan yerlere köprü olacak. Görsel olarak ilave köprü diye bir şey yok. O güzergâhta 5 veya 6 köprü var. Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün Halkalı’dan sonra bir de Kınalı’ya uzatılması var. O kapsamda bir köprü daha gelecek. Yine Yavuz Sultan Selim üzerinden geçen demiryolu da batı aksında bağlanmış olacak. Mesela onun için de bir köprü olacak. Projeyle yakından ilgilenen firmalar var.”

Ulaştırma Bakanı Ahmet Arslan, Habertürk Gazetesi Ankara Temsilcisi Bülent Aydemir ve Haber Müdürü Olcay Aydilek’in sorularını yanıtladı.

‘AVRASYA’YA ÇED ALDIK’

Bakan Arslan, Avrasya Tüneli ve Marmaray ile ilgili de “Birinde kendi aracınızla gidiyorsunuz, bireysel kullanım söz konusu. Ayrıca yakıt israfı var. Marmaray gibi toplu taşıma araçlarıyla hem yakıttan tasarruf ediyorsunuz, hem de sera gazları salınımı azaldığı için doğaya daha az zarar veriyorsunuz. Vakit nakittir, bu da çok önemli. Büyükşehirlerde yaşayan insanlar için bu çok daha ölçülebilir bir şey.

Avrasya Tüneli, 1-1.5 saatte kat edilecek bir yolun 15 dakikada kat edilmesi demek. Avrasya Tüneli ile karşıya geçtiğiniz yerde Kadıköy’ün çok yoğun nüfusu olan bir bölgesine çıkıyorsunuz. Avrasya Tüneli ile ilgili başlangıçta, ‘Tarihi yarımadaya ekstra bir yük mü getirir, zarar mı verir’ diye tereddüt vardı. Muaf olmasına rağmen, Avrupa’nın çok saygın büyük şirketleri ve Türkiye’den yüklenicilerle birlikte ÇED çalışmaları yapıldı. Orada da görüldü ki tam tersine tarihi yarımadaya yük olmayacak, çevreye olumsuz etkileri azaltılacak. Bu proje, ödül almış bir projedir” dedi.

‘İSTANBUL’UN TRAFİĞİ İLE İLGİLİ EYLEM PLANI ÇALIŞMASI VAR’

Bakan Arslan, İstanbul’un trafiği ile ilgili şöyle konuştu:

“Gerek Avrasya Tüneli, gerekse Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılırken, Marmaray’la ilgili daha önce yapılmıştı. Bunların Büyükşehir Belediyesi ve bizim yaptığımız metrolarla birlikte trafik yükünü ne kadar alacağı, etütlerle belirlenmişti. Başbakan’ımızın kullandığı yüzde 25 ifadesi, gerek Avrasya Tüneli’nin gerek Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve bağlantı yolları, gerekse bizim ve belediyenin yaptığı metrolar var. Başbakan’ımızın yine bir ifadesi vardı: Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bir eylem planı çalışması var. Onu da inşallah belli bir noktaya getirdiğimizde açıklanabilir hale gelecek. “

'KARS, ARDAHAN, IĞDIR VE AĞRI TOPYEKÛN KALDIRILMALI'

Bakan Arslan cazibe merkezleri ile ilgili “Elbette ki bir yeri cazibe merkezi addediyorsanız onun cazibe merkezi olmasıyla ilgili birinci kriter ulaşılabilir ve erişilebilir olması. Yine, eğer bulunduğu bölgenin cazibe merkezi ise o bölgenin hepsine hizmet verebilir. Hizmetlerin, paylaşılabilir olması lazım. Kars, Ardahan, Iğdır, Ağrı, buranın topyekûn bölge olarak kalkınması gerekir. Dolayısıyla bütün ana koridorların hep birden bu 4 ile hizmet edebilir olması lazım. Bu ana koridorlar üzerinden Karadeniz’e, Gürcistan’a hatta Ortadoğu’ya inilebilir olması lazım. Yani İran, Suriye, Irak, dolayısıyla bütün bu projeleri o bölgeyi komple kalkındıracak şekilde yapılandırıyoruz. Tahmin ediyorum Sayın Başbakan’ın bu konuda bize geçmişte verdiği talimat örneklerle başka yerlere de yayılacak. Bölge olarak merkez kabul edip, eşzamanlı uygulanacak projeler ve projelerin birbirini desteklemesini de sağlayarak kalkınmasını sağlamak” dedi.

‘HAVALIMANI CAZIBEYI ARTIRIR’

Aslan söyle konuştu: “Yine özellikle havalimanının bulunduğu yeri cazibe merkezi yapacağını düşünürseniz Hakkâri’de bir havalimanı yeri yoktu, mecburen gittik Yüksekova’da yaptık. Keza Şırnak Havalimanı da öyle. Şırnak’ta da yakın bir yerde havalimanı yapacak arazi yoktu. Cizre konum olarak çok uygun ve Cizre’de havalimanı var.”

‘EGE’DE TRAFİK RAHATLAYACAK’

“Osmangazi Köprüsü’nden sonra Hersek’ten Orhangazi’ye olan kısmı açılmış durumda. Orada Yalova’nın içine girmiyorsunuz; Altınova-Yalova arasını kat etmiyorsunuz; hem de Yalova sonrası Orhangazi’ye giderken o yokuşu tırmanmıyorsunuz. Ciddi zaman tasarrufu var. 1 saat-1 saat 15 dakika sürecek mesafe, 20 dakikanın da altına düşüyor. Ciddi şekilde trafik rahatladı. Köprünün açılmasıyla birlikte İstanbul’dan Orhangazi’ye kadar olan kısmı, yaklaşık 58-59 km, kesintisiz açılmış olacak. Bu bayram ve yazla birlikte Ege’ye inen trafikte çok ciddi rahatlama sağlayacak.”

‘FİNANSMAN SIKINTIMIZ YOK’

Bakan Ahmet Arslan devam eden projelerle ilgili Türkiye’nin bir finansman sıkıntısı yaşayıp yaşamadığına yönelik sorumuza ise şu yanıtı verdi: “Şu an hiçbir projemizde finansman sıkıntısı yok. Modelde hiçbir değişiklik olmaz. Dünya, Türkiye’de yap-işlet-devretle yapılan projeleri, kamu özel işbirliği anlamındaki Türkiye’deki uygulamaları örnek alıyor. Dünya Türkiye’yi örnek alıyorken, bizim bundan vazgeçmemiz için bir sebep yok ama modeller her zaman geliştirilebilir.”

RUSYA İLE İLİŞKİLER DÜZELİR

Bakan Arslan “Tabii Dışişleri Bakanlığı’mızın belirlediği politika çerçevesinde hareket ediyoruz. İnşallah bu ortam yumuşadıkça biz de buna ayak uyduracağız. Yani her zaman projeleri çalışırsınız, onları hızlı bir şekilde hayata geçirmeye çalışırsınız. O projelerle ilgili yine çalışmalar devam eder. (Mısır’la ilişkiler) Rusya ile ilişkilerin bozulması çok farklı. Benim beklentim ve umudum o ki Rusya ile olan ilişkilerin çok kısa bir sürede düzelip inşallah yine iyi işbirlikleri yapabileceğimiz noktaya ulaşması. Mısır’ınki biraz siyasi konjonktüre bağlı; inşallah onlar da düzelecek...” dedi.