Japon ekonomisi çöküşün eşiğinde

Korona virüs salgını tüm ülkeleri birçok anlamda etkiledi. Ekonomik anlamda salgından en fazla yara alanlardan biri ise Japonya oldu. 56 bin 717 vaka ile Japonya, salgını hafif geçiren ülkeler arasında yer alsa da ekonomiye yansıması böyle olmadı.

DARALMA SALGIN ÖNCESİNDE, EKİMDE BAŞLADI

Dünyanın en büyük üçüncü ekonomisi, salgının hemen öncesinde zaten sıkıntı yaşamaya başlamıştı. ABD ve Çin arasındaki ticaret savaşının yanı sıra tüketim vergisinin ekim ayında yüzde 8'den 10'a yükseltilmesi ve yaşanan tayfun felaketiyle birlikte; ekim, kasım, aralık döneminde ekonomi yüzde 7 küçülmüştü. Salgının etkilerinin hissedilmeye başladığı yılın ilk çeyreğinde de yüzde 2,5'lik daralma yaşandı. Nisan, mayıs ve haziran dönemini kapsayan yılın ikinci çeyreğinde ekonomi yıllık bazda yüzde 27,8 gibi rekor bir düşüş yaşadı.

Wall Street Journal'a demeç veren Mitsubishi UFJ Morgan Stanley Securities'den Naomi Muguruma, “Eğer sadece nisan, mayıs ve haziran dönemine bakarsanız, Japonya başka ekonomilere oranla iyi görünüyor. Ancak Japon ekonomisi virüs yayılmadan önce daralmaya başlamıştı. Zirveden düşüşün hızına bakılırsa Japonya, diğer Batı ülkelerinden daha iyi durumda değil. Ekonomik büyüklüğün 2019'un ortalarındaki seviyeye gelmesi muhtemelen 2022'nin sonları ya da 2023'ün ilk aylarını bulacaktır. ABD ekonomisinin eski seviyesine ulaşması bundan daha kısa zaman alacaktır” ifadelerini kullandı.

‘EKONOMİK İYİLEŞME HIZI ÇOK YAVAŞ'

Son açıklanan ihracat rakamları da Japonya için işlerin yolunda olmadığının bir göstergesi. Reuters'ta yer alan habere göre özellikle otomobil üretiminin sekteye uğraması, peş peşe beşinci ayda da ihracatın çift haneli rakamlarla azalmasına neden oldu. Üçüncü çeyreğin ilk ayı olan temmuzda ihracat bir önceki yıla oranla yüzde 19,2 düştü. Hazirandaki ihracatın daralması yüzde 26,2'ydi. Bir önceki aya oranla düşüş biraz daha az olsa da ekonominin toparlanma hızı beklentilerin altında seyrediyor.

Nomura Securities'in kıdemli ekonomisti Masaki Kuwahara, “Son veriler, dış talebin dibe vurduğunu ve toparlanmanın başladığını gösteriyor. Ancak iyileşme hızı çok yavaş. Salgında ikinci dalga riskini göz önüne alırsak, ihracatın ve gayri safi yurt içi hasılanın salgın öncesi seviyesine dönmesinin yıllar alacağını söyleyebiliriz” yorumunu yaptı.

300 BİNDEN FAZLA KÜÇÜK ŞİRKET İFLAS EDEBİLİR

Japonya için tek umut ışığı, en büyük ticaret ortağı olan Çin'e yapılan ihracatın yedi ay içinde ilk kez yükselmesi. Bu ülkeye ihracat temmuzda yüzde 8,2 arttı. Diğer yandan Asya kıtasındaki diğer ülkelere yapılan satışlar da aynı oranda düştü.

Önümüzdeki altı ila dokuz ayın sermaye harcaması göstergesi olarak kabul edilen ve oldukça değişken olan ‘çekirdek makine' siparişleri ise beklentileri büyük oranda yanılttı. Çekirdek makine siparişlerinin yüzde 2 yükselmesi tahmin edilirken, gerçekleşen senaryo yüzde 7,6'lık düşüş oldu. Toplam 6,7 milyar dolarlık siparişle şubat 2013'ten bu yana en kötü seviye görüldü.

Japonları endişelendiren bir diğer konu ise küçük şirketlerin durumu. Tokyo Shoko Researh'ün anketine göre salgının uzaması durumunda küçük şirketlerin yüzde 8,5'i, diğer bir deyişle 300 binden fazlası iflas edebilir. Bu tür firmaların Japon ekonomisi için önemini gösteren en kritik veri, ülkede her 10 kişiden 7'sinin küçük şirketlerde istihdam edilmesi.