Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Euro Bölgesi’nin Almanya ve Fransa’dan sonra üçüncü büyük ekonomisi İtalya, belki de yeni bir finansal depremin merkezi olabilecek tehlikeli bir fay hattında duruyor. Hem siyasi hem de ekonomik olarak İtalya’yı gerçekten zor günler bekliyor. İtalya’daki krizin derinleşmesi, domino etkisi yaratıp önce İspanya’yı ve ardından toparlanan Yunanistan’ı bir kez daha vurma ihtimali çok yüksek.
Peki, ne oldu da İtalya bu duruma düştü? Son 20 yılda İtalyan ekonomisi düşük hızda büyüme gösterdi ve ağırlıklı olarak bunun sonucunda ekonominin tüm kesimleri hassas hale geldi. Yüksek kamu borç stoku, sermaye gereksinimi olan sorunlu bankacılık sektörü ve 88 gün süren hükümet krizinin ardından geleceği belli olmayan popülist bir koalisyonun işbaşına gelmesi İtalya’nın belli başlı sorunları. İtalya’nın ayrıca kuzey ile güney arasındaki gelir uçurumu ve güneyin işsiz, eğitimsiz, gelecekten umutsuz gençliği gibi yapısal sorunları da var.
Sorun tabii ki sadece İtalya değil. Dünya; ticaret savaşı, gelişen ülkelerdeki ekonomik ve siyasi kargaşa, Britanya’nın AB’den ayrılması, küresel ekonomik yavaşlama gibi yeni bir finansal krize yol açacak sorunlarla karşı karşıya...
“Ancak bu kez, 2008 finansal krizinin aksine merkez bankaları kurtarıcı pozisyonunda olmakta zorlanacaktır” diyor London Business School’dan ekonomi profesörü Richard Portes ve merkez bankalarının çoğunun krizle mücadele araçlarının büyük bölümünü son dalgalanmalarda kullandığım vurguluyor.
İtalya’nın en güçlü politikacısı Kuzey Ligi’nin lideri Matteo Salvini liderliğindeki hükümetin emeklilik maaşlarım artırmak, vatandaşlık geliri uygulamak gibi radikal planları da endişeleri iyice artırıyor. Ayrıca son bütçe krizi İtalya ile ilgili kaygıları doruğa çıkardı. İtalya ile AB arasında ekim başında patlak veren bütçe krizi, özellikle popülist hükümetin niyetini ve yönetimde kalırsa bundan sonraki politikalarını da anlamak açısından önem taşıyor.
Sağ kanat Kuzey Birliği ve 5-Yıldız Hareketi partilerinden oluşan Roma hükümetinin açıkladığı ve sosyal harcamaları artırarak bütçe açığını yüksek tutan üç yıllık bütçe planı Brüksel’in tepkisini çekerken, her iki taraftan da karşılıklı sert açıklamalar “ İtalya AB’deki yeni krizin kaynağı mı olacak? İtalya eurodan çıkacak mı?” tartışmalarını beraberinde getirdi.
İtalya’nın AB Komisyonu’na sunulan bütçe taslağı 2019 ve daha sonraki iki yılda yüzde 2,4 bütçe açığı/GSYİH hedefi ve toplam borcun GSYİH’ye oranının da 2021’de yüzde 126,7’ye gerilemesini öngörüyor. Ayrıca bütçenin getirdiği önemli tedbirler arasında yoksullara sağlanacak vatandaşlık geliri, emeklilik yaşını tekrar düşürmeye yönelik reform, banka krizlerinden etkilenenlere yönelik yardım, vergi affı ve sabit vergi oranı gibi kararlar da yer alıyor.
Maastricht kriterleri olarak bilinen AB düzenlemelerine göre bütçede yüzde 3 açık/GSYİH oranı bir üst tavan oluşturuyor. İtalya’nın yüzde 2,4 hedefi bu oranın epey altında ancak borç oranının düşürülmesi için AB’nin önerisi yüzde 1,8’di. Hatta haziran başında işbaşına gelen yeni hükümet bir öncekinden açığı yüzde 0,8’e düşürmek gibi iddialı bir hedef devralmıştı. Bu nedenle İtalyan hükümetinin bütçe açığı hedefi piyasaları endişelendirdiği gibi AB mali çerçevesine uymuyor.
AB kuralları gereği, Yunanistan’dan sonra AB’de milli gelire göre en fazla kamu borcu bulunan İtalya’nın bütçe açıklarını düşürerek borcunu azaltması gerekiyor. Yunanistan’ın kamu borcu, GSYİH’nın yüzde 180’ine denk gelirken, İtalya’nın ki yüzde 130 seviyesinde... Maastricht kriterlerine göre bu oranın yüzde 60’ı aşmaması gerekiyor.
Bütçe açığı endişesi Avrupa borsalarında düşüşe neden olurken, İtalya’nın 10 yıllık hazine tahvili faizinin yüzde 3,7’ye çıkmasına neden oldu. Tahvil faizi mayıs ayında 1,7’ydi. Bu oran Yunanistan’ın yüzde 4,5 faizine iyice yaklaşırken, İspanya’nın faizi yüzde 1,6, Portekiz’in ki ise yüzde 2...
Ancak bütçe tasarısı, piyasaları olduğu gibi AB’nin liderlerini hiç memnun etmedi. Bütçe plan aşamasındayken konuşan AB Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, Yunanistan’daki gibi bir krizle İtalya’da uğraşmak istemediğini belirterek “İtalya, özel ve fazladan bir muamele istiyorsa bu euronun sonu anlamına gelebilir. Çok sert olmalıyız. İtalya, Avrupa düzeyinde birlikte onayladığımız bütçe hedeflerinden uzaklaşıyor. İtalyan yetkililer temel gelir ve vergiler konusunda kendi kararlarını vermekte özgürler. Yine de Avrupa dayanışmasını tehlike atmaktan kaçınmak adına kurallara uymak zorundalar” dedi. Başkan Yardımcısı Valdis Dombrovskis da İtalya’yı bütçe açığının yüzde 2,4 olması konusundaki planıyla devam ederse “AB yaptırımlarıyla karşılaşabileceği” konusunda uyardı.
Bu sözler İtalyan politikacıları çok kızdırdı. Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini, Juncker’e hitaben, “Ben alakasız benzetmeler yapmayan, ayık insanlarla konuşurum. Sen kendi vergi cennetin Lüksemburg’unu düşün ve İtalyanlarla, onların meşru hükümetini aşağılamayı bırak” diye konuştu.
Neticede AB Komisyonu İtalya’nın harcama planlarından ve sınırı aşan bütçe açığından endişelerini dile getirirken, Komisyonun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Pierre Moscovici, Ekonomi Bakanı Giovanni Tria’ya kaygıları özetleyen bir mektup sundu. Moscovici, Avrupa Komisyonu’nun rolünün “İtalya’nın bir rakibi değil, bir hakem” olduğunu belirterek İtalya’nın seçimlerine müdahale etmeyeceğini söyledi.
Moscovici, İtalya’nın diğer herhangi bir üye devlet gibi muamele göreceğini söyledi ve “Avrupa olmadan İtalya veya İtalya olmadan bir Avrupa hayal edemiyorum” dedi. (LEVENTGÜRSES/FORBES TÜRKİYE DERGİSİ
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.