İşyerinde tükenmişliği yenmenin 3 yolu

FINANSGUNDEM.COM - DIŞ HABERLER SERVİSİ

ABD ekonomisinde ‘Büyük İstifa’ akımı tüm hızıyla devam ediyor. Genç ve yıpranmış çalışanlarsa bu akıma liderlik etmeyi sürdürüyor. Deloitte Global 2022 Y ve Z Kuşağı anketinde de ABD ekonomisini derinden sarsan istifa dalgasının söz konusu etkileri görülüyor.

Anket verilerine göre genç çalışanların işlerini bırakmasındaki en önemli üç sebepten birisi yıpranma. Katılımcılar arasında Z Kuşağı’na dahil (19- 24 yaş arası) bireylerin %40’ı ve Y Kuşağı’ndakilerin (28-39 yaş arası) %24’ü önümüzdeki iki yıl içerisinde işlerini bırakabileceğini belirtiyor.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, geçtiğimiz yıl Goldman Sachs’taki genç analizlerin uzun çalışma saatleri ve mesleki deformasyon konusunda şikayetlerini sosyal medyaya sızdırılmıştı. Yoğun tartışmaların ardından dünya çapında “Büyük İstifa” dalgası olarak da bilinen bir hareket başlamıştı.

Deloitte’un ankete ilişkin açıklamasında istifa trendinin devam etmesi nedeniyle işverenler için çalışanları elde tutmanın önemli bir sorun haline geleceği belirtildi. Ankete katılan Z Kuşağı bireylerin yaklaşık %46'sı ve Y Kuşağı bireylerin %45'i çalışma ortamları nedeniyle kendilerini tükenmiş hissettiklerini söyledi.

CNBC’nin haberinde tükenmişlik hissinin yaştan bağımsız olarak dünyanın dört bir yanında hissedildiğine dikkat çekiliyor. Habere göre uzmanlar genç nesillerin bu sıkıntıyı hissetme ihtimalinin daha yüksek olduğunu belirtiyor.

İşyeri psikolojisi ve davranış bilimleri uzmanı Dr. Natalie Baumgartner konuyla ilgili açıklamasında, “İşgücü kıtlığı devam ettikçe, çalışanlar işyerinde daha fazla sorumluluk alıyor ve bu da iş-yaşam dengelerini ve esnekliklerini engelliyor. Bu genç nesiller için büyük bir sorun. Mevcut pozisyonlarında neyin eksik olduğunu arayan genç nesiller daha iyi bir iş kültür ve esneklik uyumu bulma konusunda umutlular ve bu arayışın mevcut tükenmişlik durumunu hafifletmeye yardımcı olacağını zannediyorlar” ifadelerine yer verdi. Ancak iş bırakmak gerçekte tükenmişlik sendromu için en iyi çözüm olmayabilir.

İstifa her şeyi tedavi etmez

The Coach Partnership’in İyi Yaşam Koçu ve Psikolog Dr. Katrina Gisbert-Tay özellikle zehirli iş kültürü olan firmaları örnek göstererek bazı durumlarda işten ayrılmanın en iyi seçenek olabileceğini belirtiyor. Ancak Cornell Üniversitesi Organizasyonel Davranış Bilimleri Profesörü Vanessa Bohns, istifa etmenin çok daha az durumda en iyi ve tek seçenek olduğuna dikkat çekiyor.

Profesör Bohns açıklamasında, “Üzerimizdeki yükten kurtulmak için yapabileceğimiz tek şeyin mevcut bulunduğumuz pozisyondan ayrılmak gibi dramatik bir eylem olduğunu düşünebiliriz. Ancak birçok durumda mevcut koşullarımızı değiştirebilmek için yapabileceğimiz çok fazla şey vardır” ifadelerine yer verdi.

İşyerinde yıpranma ve çalışanların işyerindeki nüfuzu hakkında yazdığı bir kitabı da bulunan Bohns, “Daha esnek bir çalışma programı, daha kısa haftalar, uzun süreli ücretli izinler veya sadece uzun bir tatil dönemi gibi taleplerin mevcut işimizde yeni başlayanlara verilmediğini varsayabiliriz. Bu yüzden durumunuzu gerçekten değiştirmenin tek yolu tamamen yeni bir duruma geçmek gibi görünebilir” dedi.

Bireylerin halihazırda çalıştıkları pozisyona öncelik vermesini tavsiye eden Bohns, "Sorun şu ki, bu tür normlar o kadar yaygın ki, çalışanlar istifa ederek kendilerini aynı durumdaki yeni bir işte bulabilirler” dedi.

Çalışanların kendi sınırlarını belirlemesi gerektiğine dikkat çeken psikolog Gisbert-Tay, “Neler olup bittiğini gerçekten anlamak yerine istifa etmek kolay bir yol gibi görünüyor” ifadelerine yer verdi.

Gisbert-Tay, “Hangi sektöre, işe sahip olursanız olun, aynı senaryoya dahil olabilirsiniz. Müşterilerime sorduğum ilk soru, iradenizin nerede olduğu yönünde. Yapmanız istenen işler nelerdir? Kendinize nasıl bakacaksınız. Bana kalırsa bu sorular ‘Bu işten istifa etmeli miyim?’ sorusundan çok daha güçlü” dedi.

Tükenmişlik sendromundan kurtulmanın 3 yolu

İşyerinde yıpranmanın belirtilerini gösteren kimselerin başka bir işe geçmeyi düşünmeden önce gözden geçirmesi gereken bazı ipuçları bulunuyor.

1. İşyerinde yeni düzenlemeleri teşvik edin

Kendinizi tükenmiş hissediyorsanız ve işinizden ayrılmak istiyorsanız, Bohns "mevcut pozisyonunuzda sizi daha mutlu edecek" düzenlemeler hakkında düşünmenizi ve bu düzenlemeleri talep etmenizi tavsiye ediyor.

Bohns’un 14.000'den fazla katılımcıyla yaptığı araştırmada, çalışanların taleplerinin yerine getirilmesi konusunda "aşırı derecede kötümser bir görüşe" sahip olma eğilimi gösterdiğini buldu.

Bohns, “Eğer halihazırda ayrılmaya istekliyseniz, kaybedecek fazla bir şey yoktur ve karşılaşacağınız yanıttan şaşırtıcı bir şekilde hoşnut olabilirsiniz” dedi.

Dr. Baumgartner ayrıca, genç işçilerin işyerlerinde "havlu atmak" yerine "taleplerini savunmaları ve seslendirmeleri" gerektiğini vurguladı.

Davranış bilimleri uzmanı, işveren tarafı içinse “Geri bildirimi paylaşmak, istifa talebini çözebilecek temel sorunları ele almak için liderlik ve insan kaynakları ile ortaklık kurun. Çözümleri ve fırsatları belirleyin. Çalışanlar yine de ayrılmayı seçebilirler. Ancak çalışan memnuniyetsizliği alanlarını iyileştirmek için değişimi dinleyecek, tanıyacak ve teşvik edecek bir şirketi asla küçümsemeyin” ifadelerine yer verdi.

2. Limitlerinizi bilin

Gisbert-Tay sınır çizme konusundaki en önemli kısımlardan birinin kişisel sınırlarınızı keşfederken "bilinçlilik” olduğunu belirtiyor:

“Örneğin durma zamanınız nedir? Patronunuzun ertesi gün sabah 7'de bir şeyler talep edeceği zamanlar olacaktır. Ancak bunun sizin için çok fazla olduğunu bilmesi gerekiyor”

Kişisel sınırların herkes için farklı olduğunu belirten Gisbert-Tay bunun zaman zaman değişebileceğini de sözlerine ekledi: “Şu anda mevcut durumda ihtiyacınız olan şeye, altı ay sonra asıl istediğiniz olmayabilir."

Gisbert-Tay, iş yerinde tükenmiş hisseden genç çalışanlara bu hissin üstesinden gelebilmek için vakitlerini düzenlemeyi tavsiye etti: “Programınızı gözden geçirmek için 30 dakikanızı ayırmak, öncelik vermeniz gereken şeyleri listelemek, gerçekten önemlidir. Programınızda milyonlarca şey olabilir, ancak ilk beş mutlaka olacaktır.”

3. Proaktif iyileşme

Davranış bilimleri uzmanı Bohns bilinçli olunması gereken bir başka konunun da mola vermek olduğunu söyledi. Bohns bu süreçte zamanın “proaktif iyileşmeye” harcanması gerektiğini belirtti.

Bohns, “Tükenmişlik bizi yorgun ve bunalmış hissettirir. Proaktif iyileşme, dostlarınızı görmek, doğada zaman geçirmek ve kişisel hedeflere ulaşmak gibi aktiviteler yoluyla, yeniden enerji vererek tükenmişlik sendromuyla mücadele sağlar” dedi.

Gisbert-Tay ise iyi uyumanın sağlık için en temel unsur olduğuna dikkat çekti ve tükenmişlik sendromunun panzehri olduğunu söyledi: "Gün boyunca yapacağınız yolculuk daha bir gece öncesinde başlar ve iyi bir uyku ruh haliniz, enerji seviyeleriniz, netliğiniz ve karar verme şekliniz üzerinde büyük bir etki yaratır."

Z Kuşağı uzaktan çalışmayı tercih ediyor

Coinbase çalışan sayısını azaltacak

İstifa dalgası devam edecek