Ünlü fon yöneticisi Muhammed El-Erian Cuma günü açıklanan ve Fed'in Aralık toplantısında alacağı
faiz kararı için kritik öneme sahip ABD istihdam verilerini değerlendirdi.
El-Erian'ın değerlendirmeleri şöyle:
ABD'de Cuma günü açıklanan kasım ayı istihdam raporu yalnızca Fed'in bu ay
faiz artırımına gitme kararını kesine yakın hale getirmedi. Bu veri ayrıca, Fed ve Avrupa Merkez Bankası (AMB) para politikalarındaki ayrışmayı daha da teyit etti. Ve bu veriler, ABD ekonomisinin karşı karşıya bulunduğu, Fed'i modern tarihinn en gevşek sıkılaştırmasını yürütmeye yöneltecek dönemsel ve yapısal zorlukların altını çiziyor.
ABD ekonomisi Kasım ayında, Çalışma Bakanlığı'nın açıkladığı verilere göre, 211,000 istihdam yarattı. Önceki ayların verilerindeki olumlu revizyonların ardından, bu durum, son 12 ayda ortalama yaklaşık 240,000 aylık istihdam artışını işaret ediyor. İşsizlik oranı değişmeyerek yüzde 5'te kaldı ve saatlik kazançlar Kasım ayında yıllık bazda yüzde 2.3 ve aylık yüzde 0.2 arttı. İşgücüne katılım oranı ise yüzde 62.4'ten hafifçe artarak yüzde 62.5'e çıktı.
Bu gelişmelerin ardından, piyasalar ve ötesinin dikkatlerini en fazla çekecek politika iması, Fed'in bu ay
Faiz artırımına gitmesinin neredeyse kesin hale gelmesi olacak. ABD'de ya da başka yerde, yalnızca çok büyük, beklenmedik ekonomi dışı bir şok, merkez bankasını, 15-16 Aralık'ta gerçekleştireceği politika toplantısında, yaklaşık 10 yıl sonra yapacağı ilk faiz artırımını duyurmaktan alıkoyabilir.
Politika için ikinci sonuç, AMB ve Fed'in, dünyanın sistematik olarak en önemli iki parasal kurumunun, bariz bir şekilde farklı politika yönlerinde olduğunun teyidi. Bu ayrışmanın derecesi hakkında yatırımcı bekleyişlerinin politika açıklamaları ve verilere bağlı olarak dalgalanacak olmasına karşın-- sadece AMB'nin traderlar tarafından yetersiz bulunan adımlarının ardından Perşembe günkü reaksiyona bakın--, daha büyük çaplı bir politika akışkanlığının daha büyük bir kur ve faiz volatilitesine yol açmakta olduğunu reddetmek zor olacak.
Üçüncüsü, yani katılım oranındaki küçük yükseliş, düşük olmasına ve oranın hala tarihsel olarak düşük seviyelerde bulunmasına karşın, işgücünden çıkanlar için cesaret verici bir gösterge. Bu durum, işgücü piyasasındaki atıl kapasitenin halen yüzde 5 olan işsizlik oranının kesin bir suretle gösterdiğinden daha büyük olduğunu işaret ediyor. Bu, Fed'in, son noktası tarihi ortalamaların altında olacak, sığ ve düzensiz hızdaki bir faiz artırımı yapılacağı yolundaki görüşünü güçlendirecek. Ancak, ABD ekonomisinin karşı karşıya bulunduğu yapısal zorluklar, merkez bankalarının oldukça ötesine geçen ve hükümetleri ve yasama organlarını içermesi gereken, ilave politika tepkisine olan ihtiyacın altını çiziyor.
Bu verinin net etkisi, para politikasının görünümünü önümüzdeki haftalarda ve aylarda açıklığa kavuşturması olacak. Ancak merkez bankalarının ekonomi için bir iksir olduğuna ilişkin aşırı güvenin, büyümenin yeterince yüksek, sürdürülebilir ve kapsayıcı olmasını garanti etmek için ihtiyaç duyulan daha geniş bir politika tepkisine yol açacağına ilişkin çok az bir beklenti var. Ne yazık ki, pozitif Kasım ayı istihdam raporu muhtemelen Kongre'de daha politika rehavetine yol açacak.